Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Ali Coşkun HİRİK->SÖZDE MÜSLÜMANLAR VE GERÇEK MÜSLÜMANLAR [ Arama ]

SÖZDE MÜSLÜMANLAR VE GERÇEK MÜSLÜMANLAR
Başlık SÖZDE MÜSLÜMANLAR VE GERÇEK MÜSLÜMANLAR
Açıklama -
Siteye Ekleyen AdamGibi

      Din ve siyaset, hiçbir zaman yan yana düşünülemeyecek iki kavramdır.
      Öncelikle şunu söylemek gerekir ki dini ön plana çıkararak, din olgusunu siyasetin işlevi içersinde sokularak, ne gerçek anlamda dindar olunur, ne de siyasetçi.
      Ancak, ülkemizde özellikle sağ kesimde dini kullanmadan ve vitrin yapmadan siyasette yer tutan siyasetçi sayısı çok azdır.Türkiye’de sağın bu derece güçlü olmasının altında yatan etken, bence, muhafazakarlık adı altında insanların din duygularının sömürülüyor olmasıdır.
      Çok ufak bir örnek vermek isterim; hepimiz yüce dinimizin siyasete bulaştırılarak  nasıl istismar konusu yapıldığına şahit olmuşsunuzdur. Elbetteki küçük bir ilde yaşıyoruz, insanların söylemleriyle eylemleri arasındaki tezatlar dikkatimizi çekmektedir. Daha dün, meydanlarda vatan ve Atatürk düşmanı Şevki Yılmaz’ın mitinglerinde parmaklarını havaya kaldıranlar, şimdi siyasetin temsil mekanizması içerisinde mevzilenerek çok önemli makamlarda oturmaktadırlar. Ve daha dün Oltan Bey’e sekiz yıllık eğitimi çıkaran bir hükümetin bakanı olarak küfredenler, şimdi bakıyorsunuz, Avrupa Birliği kapılarında çok değişik üsluplar kullanmaktadırlar. Sizce bütün bu girişimler halkımızın dini duygularını istismar değil de nedir? O zamanlar din elden gidiyordu da, şimdilerde değişen ne oldu?
      Bir cumhurbaşkanı’nın, başbakanın, bakanların, milletvekillerinin çevreye göstere göstere Cuma namazına gitmesi, namaz çıkışında muzaffer kumandan edasında demeçler vermesinin, siyaset ve ülke yönetimi adına ne gereği ve yararı var ki? Ama olur mu? Halka dindar adam, dolayısıyla Allah’tan korkusu taşıyan adam görüntüsü verme ve oy gelen yere ibadetli adam görüntüsüyle çıkma fırsatı kaçırılır mı hiç?
      Konunun daha da derinlemesine izahına girelim:
       “Benim velilerim, kubbemin altındadır; onları kimse tanımaz” buyruluyor kutsal kitabımız Kur’an-Kerim’de... Allah’ın sevdiği velilerin, gösterişe haiz işler yapan ve halkımızın dini duygularını istismar eden  siyasetçiler olabileceğini söyleyebilir miyiz?
      Peki kimlerdir Allah’ın en sevdiği kulları?
      ALLAH’ın bazı kulları vardır ki, onlar dünyadan ve ukbâdan sıyrılmışlar, deryaya erişip deryadan bir zerre olmuşlardır. Vahdet-i vücut ile yekvücut  olan Allah’ın sevgili kulları ”Allah ahlakı ile ahlaklanın” buyruğuna uymuşlardır.
      Rabbımız,, “sen ne dilersin”, dediği zaman; onlar, «Sen ne dilemişsen» dedikleri için, Allah’ın sevdiği kullar arasına girmişlerdir.
      Çünkü onlar, daha evvelki mertebelerde idrak etmişlerdir ki, değil istek, istememeyi istek dahi bir istektir! ... Gözü doymaz siyasetçilerin istekleri karşısında bu olgun tavrı ruhlarına giydirmiş olan Allah’ın bu sevgili kulları bilirler ki kendileri bir zerredir ve zerre deryaya istekte bulunamaz.
      Gazalî’nin ölürken, Kur’ân’ı göğsüne koyup “Benim mezhebim budur” dediği gibi; hepimizin başka başka arayışlara girmeden gerçek olanla hemhal olup ve sadece  gerçek olanla örtüşüp, gösterişten uzak Müslümanlar olmamız dileğimle…

Oyu Puanı: 24 - Ortalama: 3.67

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 14 (0 Kayıtlı Üye 14 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 0.89729 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu