Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Ali Coşkun HİRİK->KİŞİLİK-SİZ-LER [ Arama ]

KİŞİLİK-SİZ-LER
Başlık KİŞİLİK-SİZ-LER
Açıklama -
Siteye Ekleyen AdamGibi

       Kişilik, insanda hiç değişmeyecek olan özü ifade eder. Kişilik, dosdoğru esen ve asla yalpalamayan bir rüzgardır. Kişilik, insanın içinde ona hayat ve yaşama şevki veren ana unsurdur.  Kişilik, insanın hayata bakış açısıdır. Kişilik, insanda bütün diğer yan ırmaklarla beslenen ana bir arterdir. Kişilik, insanın eğitimi ve yetişme tarzının çizdiği çizgiler içinde belirginleşen insanın içindeki yaşayan bir varlıktır. Kişilikli ilgili tespitlerimizi bu şekilde uzun uzadıya sürdürebiliriz.
       Bir insanda kişilik oluşumunun başladığı ve bittiği kritik dönemler vardır. Bir insanda kişilik oluşumunun bittiği bir kritik dönemin ardından artık o insan hayatının sonuna kadar o kişilik unsurlarıyla devam eder… İyi ve ya kötü, bütün kazanımları ve yenilgileri hep kişiliğinin bir sonucu olarak tezahür eder. Kişiliği olgunlaşmış ve oturmuş, sağlam bir zeminde yerleşme imkanı bulmuş insanlar hayata karşı her zaman dik duruşlarla  kazanım halindedirler. Ve böyle insanlar, asla ama asla bir takım değerlerinde taviz vermez, kişiye ve yürürlükte olan erke karşı tutarlı tavırlarını istikrarlı bir şekilde devam ettirirler. Ama biz bu  günkü yazımızda asıl kişilikleri oturmamış insanlardan dem vurmak isteriz.
       Çünkü kişilikleri zafiyete uğramamış, dört dörtlük sağlam kişilik özellikleriyle hayatta her zaman insan gibi insan duruşlarıyla bizlere kalıcılığı öğütleyen insanlardan  ziyade, köşe başlarını tutan  kişiliği tam tersi istikamette gelişmiş insanlar oluyorlar.
       Konu, adaletsiz bir düzlemde yol alan  Türkiye’nin  çarpık bir manzarası işte, deyip geçiştiremeyeceğimiz kadar ciddidir.
       Çok uzun bir zaman önce bir kısa öykü okumuştum. Burada onu sizlere anlatmak isterim sevgili Kuşakkaya okurları:
       Öykünün kahramanları olarak öyküde  kader birliği etmiş iki arkadaş vardı. Hayata beraber başlayan iki arkadaştan birisine talih gülüyor ve milletvekili adayı olarak politikaya atılması gerekiyor. Diğer arkadaşı bir akşam yalnız kaldıklarında, “Şöyle bir kaygım var ki , diyor, sen beni seçildikten sonra kesinlikle tanımazsın.” Şansın ve talihin yüzüne güldüğü milletvekili adayı olan arkadaşı, “Hiç olur mu öyle bir şey..ben senin gibi canım arkadaşımı nasıl unuturum. Sen yeter ki Ankara’ya Meclis’e geldiğin an “o geldi” de, yeter..Bu aramızda parola bir cümle olur. Bak o zaman sana bütün kapılar açılmıyor mu? “
       Tabi belli bir zaman sonra arkadaşı milletvekili oluyor. Arkadaşı düşüyor yollara. Meclis’e gidiyor. Odasınadan içeri giriyor ve sekreterine görüşmek istediğini söylüyor. Sekreteri, kim diyeyim, deyince, siz sadece “o geldi deyiverin, o anlar “ diyor.
       Sekreter, içeri girip çıkıyor ve asık bir yüz ifadesiyle “Toplantısı var sayın milletvekilimizin.Sizi sonra kabul edecek”
       Arkadaşı dudaklarını kemirerek hırsla odadan içeri dalıyor ve sinirli sinirli titrek  dudaklarını kıpırdatıyor: “O  geldi, o!”
       Milletvekili edasıyla baskın bir kendini beğenmişlikle doğruluyor arkadaşı. “ Tamam be kardeşim anladık, sen o sun o olmasına da, ben o eski ben değilim”
       Bu kısa öyküyü neden anlattım? Kişiliğin makam, mevki ve paraya göre asla eğilip bükülmeyeceğini ifade etmek için. Biz eski ve yeni hallerinde tam bir tezatlık belirtileri bulunan  çoklarını gördük ki hep kişilik gelişiminde sınıfta kalmışlardır.
       Şu anda yok mu?
       Çok!
       Ama acı olanı şu ki, kişilik tekamülüne erişmiş insanların  emeklerinin  hakkıyla zirvelere yavaş yavaş tırmanmalarına  ve aynı tırmandıkları  zirvelerden nasıl ineceklerini bilmelerine  karşılık olarak, kişiliği tekamül etmemiş insanların şansın ve talihin ve olağanüstü tesadüflerin neticesinde kendilerini buldukları zirvelerden –NASIL İNİLELECEĞİNİ BİLMEDİKLERİ – için düşüşleri çok hazin oluyor çok!
       Allah ıslat etsin!

Oyu Puanı: 23 - Ortalama: 2.33

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 10 (0 Kayıtlı Üye 10 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.53878 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu