Kelkit’in Aydın Doğan gibi bir büyük şansının olduğunu hemen hemen herkes kabul ediyor. Aslında Kelkit’in Aydın Doğan’ ı keşfedilmeyi bekleyen bir hazine olarak keşfetmesi çok da uzun yıllar öncesine dayanmıyor. Dört tane belediye başkanı “eskiten” birisi olarak Kelkit’in yakın tarihine ilişkin çok önemli gözlemlerimiz vardır.
      Sayın Aydın Doğan’ın hiç de küçümsenemeyecek yardımlarıyla Kelkit’te açılan ve geçen hafta sonu Kelkit’te ilk mezunlarını veren Kelkit Aydın Doğan Meslek Yüksekokulu Kelkit’in sosyo ekonomik yapısını değiştiren çok önemli bir yatırımdır. Ama ben bu okulun nasıl bu günlere geldiğini biraz açmak ve Kelkit’in kalkınmasına ne yönde bir katkı sağladığını anlatmak istiyorum:
      Kelkit’in gelişiminde ve daha doğrusu uzun vadeli bir süreç gerektirecek sosyo ekonomik dönüşümünde Sayın Aydın Doğan’dan doğup büyüdüğü ata toprakları olarak bu topraklara bu yönde bir şeyler isteme çabası en belirgin bir şekilde 90 lı yıllarda  gündeme geldi.Nitekim bu zamana kadar ilçemizin yetiştirdiği çok değerli bir iş adamı olarak Sayın Aydın Doğan’dan hep kişisel taleplerde bulunmak hastalığı süregelmişti. Kolektif bir memleketçilik anlayışı pek tabiki kişisellikten ve bencillikten uzak olarak yeşermesi gereken bir anlaştı. İlk kez bu anlayışın yıkılması yönünde eski belediye başkanlarımızdan rahmetli Adnan Aktaş zamanında belirgin bir çaba gözlendi. Aydın Bey’in kapısı bu amaçla çalınmalıydı.Böyle bir ihtiyaç hasıl olduktan sonra, bütün toplum kesimlerinden Aydın Bey’in de yardımlarıyla Kelkit’e nelerin nelerin yapılması yönünde düşünceler geldi.Kimisi maddi yardımı,kimisi otomobil ve araç yardımını ve kimisi de grubuna bağlı şirketlerde personel alımını telaffuz ediyordu. Esasen konu, eski Kelkit Kaymakamı ( şu anda Sakarya Valisi) Sayın Nuri Okutan zamanında pişmiş ve Rüknettin Karaman dönemine kadar gelmişti. Rüknettin Bey’in bu yöndeki ilk temasının ardından şu düşünce ortaya çıktı: “Aydın Bey, memleketi Kelkit’e çeşitli alanlarda bir takım yatırımlar yapmak istiyor. Ama yapacağı yatırımların kalıcı olabilmesi için proje bazında detaylandırılması gerekmektedir.Önemli olan rantabl ölçülerde Kelkit’in geleceğine tesir edebilecek yatırımların yapılabilmesiydi ve Aydın Bey gibi çok başarılı bir iş adamı da bu gibi yatırımlara projesiz ve mesnetsiz girmek istemiyordu!”
      2000 li yıllara gelindiğinde Aydın Bey’in kapısının proje üreterek çalışması gerekliliği ortaya çıktı. Seramik Fabrikası yapılması düşüncesi son anda iptal edildikten sonra gündemin birinci sırasına “Kelkit’e bir yüksekokul kurulması” düşüncesi geldi oturdu. Ama bu fikir ilk olgunlaştığı zaman bile Kelkit’e bir yüksek okulun kazandırılması bir fabrika kadar insanların düşüncelerini okşayamamıştı.
      Belki de çok sayıda fabrika yerine geçebileceğine inandığımız Kelkit’e bir yüksek okul açılması Aydın Bey’in engin dimağında yer buldu.  Kelkit’in böyle bir eğitim yatırımına çok ihtiyacı olduğunu anlatanlar Aydın Bey’i ellerindeki “donelerle” ikna ettiler.
      Kelkit’e yüksekokul açılması neden çok önemliydi?
      Evvela Kelkit’in geçmişini çok iyi bilenler için dillendirilen çok önemli bir düşünce vardı ki o da Kelkit’in  geçmişini arayan bir ilçe konumuna düşürülmüş(!) olduğuydu. Geçmişinde aydın ve çağdaş kentli insanların (İrfani Bey gibi ) ayak izlerini taşıyan bu ilçenin  seksen sonrasındaki hali içler acısıydı. Kelkit’in şu andaki 25 binleri bulan nüfusunun yüzde doksanı hep seksen sonrasında Kelkit’e göç eden insanlardan müteşekkil bulunuyordu. Bu binlerce nüfusu  yeni bir kent kimliğiyle ve eğitim denen hadisenin toplumları içten içe sarsan gücüyle dönüştürmek gerekliliği hasıl olmuştu ve Kelkit’e yapılabilecek en önemli neşter harekatı eğitim alanında olmalıydı ki böyle bir ihtiyacı en iyi görenlerden birisi Sayın Aydın Doğan’dı.
      Nitekim  Aydın Doğan Meslek Yüksek Okulu açıldıktan sonra (son üç yıldır) Kelkit’in sosyo ekonomik dönüşümündü içten içe bir sancı yaşanmaya başladı. Türkiye’nin her yerinden  gelen genç öğrenci nüfusu Kelkit’te çok önemli değişikler yapmaya başladı. Sosyal hareketlilik arttı. Esnaf kazanmaya başladı.Sokakta kız arkadaşıyla el ele gezen bir erkek öğrenci Kelkit’te ısrarla muhafaza edilen “statüko” ya karşı dim dik durmaya başladı ve durdu da. Yoz, ve çağdışı akımların yuvalanmaya başladığı Kelkit birden bire sarsılmaya başladı. Kafalarında yeni bir dünya özlemiyle Kelkit’te okumaya gelen öğrenciler, Kelkit’in süregiden monotonluğunda zaman zaman sıkıntıya düşüp engellenseler de yılmadılar. Bütün yüksekokul açılan yerlerde olduğu gibi Kelkit’te de böyle bir çağdaş dönüşüm gecikmeyle de olsa, yaşanmalıydı ve yaşanacaktı ve yaşandı.
      Her zaman söylüyor ve ifade ediyoruz ki eğitimli insan gücü bir memleketin hayatında her türlü yoz ve çağdışı akımlara karşı büyük bir rest çekme gücüdür. Aydın Doğan Meslek Yüksek Okulu’yla birlikte bu süreci sançısız atlatan Kelkit artık yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Artık bir yüksekokul da Kelkit’e kifayet etmemektedir. En azından kurulacak bir fakülteyle bu sosyo ekonomik dönüşümün hızı artırılmalıdır.
      Şimdi üç yıl sonra, dönmüş mezun olan Aydın Doğan Meslek Yüksek Okulu öğrencilerinin yüzlerindeki mutluluk parıltılarına bakıyorum. Bu mutluluk onların olduğu kadar bütün Kelkitlilerin de mutluluğudur.
      Öğrencisinden hocasına kadar Kelkit’i yeniden ayağa kaldırarak şahlandırıp  çağdaş bir dönüşümle dünyayla kucaklaştıran Aydın Doğan Meslek Yüksek Okulu’nun bütün mensuplarına teşekkür borcumuz vardır. Ben bu duygularla emeği geçen herkesi tebrik ediyor ve şükranlarımı sunuyorum.