Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
İl dışında yaşayan tüm Gümüşhane’li lerin sanırım ortak olan düşüncelerinden biri de, yılda bir kez de olsa memleketimizi ziyaret edip hasret gidermektir. İmkanı olan herkes de bunu yapmaktadır. Aynı düşünce ve duyguları taşıyan bizlerde her yıl olduğu gibi yine memleketimizdeyiz. Özlediğimiz evimize, bahçemize, dağlarımıza, komşularımıza kavuştuk. Çok da mutluyuz. Memleketimize gelmek demek al baştan dağları yaylaları gezmek anlamını taşıyor. Gezmekten de öte sanki ziyaret etmek gibi. Gidip görmez ise sanki suçlu hissediyor insan kendini. Sizlerle paylaşmak istediğim ise son gittiğimiz bir gezi ile ilgili. Bir Gümüşhane’li olarak ilk uğrak yerlerimizden biri de Eski Gümüşhane ve çevresindeki yaylalar. İşte bu yol üzerindeki bir yayladan dönerken Süleymaniye Mahallesi dediğimiz yerde bir tur otobusu ile karşılaştık. Plakasının 07 olması daha da ilgimizi çektiğinden durduk. 25 kadar pat-çat Türkçe konuşan yabancı turist yollara dökülmüş ellerinde kameralar ve fotoğraf makinesi resimler çekiyorlar, hararetle bir şeyleri anlamaya çalışıyorlardı. Tahminime göre dedeleri burada yaşamış ve kendilerine anlatılanları bulmaya çalışan bir grup Rum olmalıydı bunlar. Uzaktan görünen Canca Kalesine gidebilmenin planını yapıyorlar yıkık duvarlı kiliselere hayranlıkla bakıyorlar tek tek kaydediyorlardı. Camisi olmayan yarım minarelere bayağı şaşırmışlardı. Belli ki tarihimiz ve değerlerimiz hakkında çok şey biliyorlardı. Yaşadıkları yerlerden kalkıp ta buralara gelip Eskişehir’in başına kadar çıkmaları çok gurur vermeli bizlere elbette. Ancak tam aksine çok mahcup oldum ve hatta fazlası ile üzüldük de diyebilirim. Yolların bozukluğunu konu etmeme gerek bile yok. Tüm yolları aynı Güzel Gümüşhane’mizin. Buna alıştık diyelim. Bizi asıl üzen olay, o kadar yabancı turist yıllar öncesinden kalan harabeleri hayranlıkla izlerken ayaklarının altında kalmak da olan bir mezardır. Evet Bektaşi Baba’nın mezarı. Daha doğrusu Bektaşi Baba Ziyareti demem lazım. Yan duvarı tamamen yıkılmış taşları yola dökülmüş ismi yazılı olan taş bir kenara konmuş durumda. Üstelik bu tam yol kenarında. Herkesin gözü önü bir yer. Dedelerimizden duyduğumuza göre bizler, Bektaşi Baba’yı burada yatan değerli bir Zat olarak bildik. Çocukluğumuzdan hatırlıyorum, herkes ziyarete giderdi. Sahipsiz di evet ama değerli idi. Bizim yurdumuzun her yerinde yok mudur bu şekilde ziyaretler ve türbeler? Bu kadar bakımsız ve sahipsiz olanı var mı acaba? Her şeyimizi kaybederken kabirlere olan saygımızı da mı kaybettik, neden kimse ilgilenmiyor? Bu yörede kış ve yaz turizminin geliştirilmesi için bir takım çalışmaların yapıldığını biliyoruz. En azından ilimiz üst düzey yöneticilerinin bu yoldan sık sık gidip geldikleri de anlaşılmaktadır. Hiç mi birisi bunu görmüyor, neden bu ilgisizlik? Gören yabancılar ne düşündü acaba, onlar dedelerinin hatırı için buraları ziyaret ederken bizim dedelerimizin hiç mi hatırı yok? Valilik, Belediye yada diğer dernekler hiç mi birisinin ilgi alanına girmiyor bir kabrin onarımı? İçerisinde yatanın kim olduğuna dair fazla bir bilgim yok ancak, bir kabirdir ve ismi Bektaşi Baba. Yıllarca bu yörenin insanı onu ziyaret etmiş değer vermiş saymış ve sevmiş. Evet sahipsiz belki Bektaşi Baba. Ailesi ve geride kalanları yok ama o bizim ortak değerimiz. buradan üzüntümü dile getiriyorum . Şunu da ekliyorum ki Sahipsiz Bektaşi Baba’ya sahip çıkılmaz ise; onun yitik mezar olmasına asla izin vermeyeceğim. Gerekirse sahibi olmak, onu onarmak bana bir görevdir diyorum. Saygılarımla...
Hümeyra Hanıma eline diline sağlık diyorum. Burda konu edilen asıl olay manevi bir değerimize yapılan saygısızlıktır. Var olan bir değeri yok sayanlara, görmezden gelenleredir. Zannetmemekle beraber dilerimki duyan, gören olur. Aslında bunun yerel basında resimli haber edilmesi bence yerinde olur. Belki göremeyenler zorlada olsa görmek zorunda kalırlar. Siz Yazdınız biz okuduk, üzüldük, ilgili yerlere duyrulur. Sağlık esenlik diliyorum. Bursadan Gökalp
tesekkürlerimi sunuyorum abla hepsini izah etmişsin acikcasi biz tarihimize verdiğimiz önem cok zayif bence adamlar dunyanın bir ucundan bir ucuna geliyorlar bunlari ben de gördüm ağlayanlarini rumlarin gercekten cok ilginc bi durum bizimde kendi memleketimizin yollari ne durum da abla sağolasin saygilarimla..
Öncelikle size teşekkür ederim, manevi değerlerimize olan duyarlılığınızdan dolayı. Benide annem küçükken çok götürmüştür Bektaşi Babaya. Okuyunca o günleri andım. Çokda üzüldüm, il dışında yaşayan biri olarak çok da zoruma gitti diyebilirim. Umarım duyanlar olur ve inanıyorumki, siz bu işin takipçisi olacaksınız. Bizlerde sonucu bir şekilde öğreniriz. Sayın AYGÜN ilgi ve yazınıza çok teşekkürler tekrar, selam olsun herkese. Yakup........
Ablacım memleketine hoş geldin derken çok güzel bir konuya temas etteiğini söylemedende geçemeyecem. Gerçekten çok doğru yabancıların bizim tarihi eserlerimize duyduğu ilginin biz % 1 bile duymuyoruz. Seni gerçekten kutluyorum. Tam isabetli bir yzı yazmışınız O insanlar km katledip buralara gelip geziyo bizim insanlarımız en yakınında bile olan bu harikaları hala görmemişler. selam ve saygılar sunarım....
Ablacım duyarlılığın çok güzel.Yabancıların ne düşündüğü önemli tabii ama bence daha önemli olan bizim tarihimize sahip çıkmamızdır.Geçmişine sahip çıkmayan geleceğinden emin olamaz.Bu yüzden olayla ilgisi olan büyüklerin dikkatine diyor, saygılar snuyorum.
tarihi eserlere karşı bürakrasinin ve sivil toplum kuruluşlarının ve aynı zamanda kendimizin ilgisizliği ile ilgili olarak yazdıklarınıza ve katılıyor ve destekliyorum yanlız turist kafilesi ile ilgili yaptığınız yorumu gereksiz buluyorum insanımızın tarihi eserlere karşı duyarsızlığını ifade etmek için böle bir yoruma gerek yoktu bence selamlar
O yolun devamında birde Süleymaniye Mahallesi camii vardır. Camii de peygamber efendimize ait sakalı-şerif olduğuda herkesce bilinmektedirki bu yerin ziyaretine gelen herkesin Bekataşi Baba'yı görmeme şansı yoktur. Ne yazıkki projeyi gerçekleştirebilirlerse süleymaniye kayak pistine kayak yapmaya gelen yerli ve yabancı turistlerde bu utancı görecekler. Elinize gönlünüze sağlık ama bu durumdan vazife çıkaramayacaklar yine bizimkiler.
Mezarın onarım işi şayet size kalacak ise; size bu site aracılığı ile ulaşmaya çalışp haberdar olup, masrafa katkıda bulunmak isteyeceğim.