Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
10 Ağustos 2006 tarihli Kuşakkaya Gazetesindeki yazısı
Mail
hasanpir2002@yahoo.com
Siteye Ekleyen
AdamGibi
Bekri Mustafa, Osmanlı’nın son zamanlarında meşhur olmuş, mizahî kişiliği ile hem güldüren hem düşündüren bir şahsiyettir. Bekri Mustafa; kendisini âlim zanneden, kendinden başka kimseyi beğenmeyen, makam mevki meraklısı, alkışlanmaktan hoşlanan, elifi görse mertek zannettiği halde, hem devlet erkânına, hem de ilim erbabına çaka satan, velhasıl vatan kurtaran aslanlardan biridir… Bazen ayık, bazen sarhoş gezer… Devrin ileri gelenlerinden biri, Bekri’nin bu özelliklerini bildiği için “şu zavallı makam merakından ölüp gitmeden şunu bir ödüllendireyim…” diyerek Bekri’yi Fatih’e kaymakam yapar… Bekri, Fatih kaymakamı olduktan sonra muradına ermiş, koskoca ilçeyi istediği gibi yönetmeye başlamıştır. E… ne de olsa koskoca bir makam mevki sahibi… Devrin en modern araçlarını kullanarak payitahttan bilgiler sormakta, yeni içtihatlar geliştirmektedir… Bekri artık koskoca bir devlet adamı, kanun adamı olmuştur… Bir gün Bekri’nin yakın bir arkadaşı vefat eder. Bekri Mustafa, cenaze namazına katıldıktan sonra, alışılmışın dışında bir hareketle musalla taşında bulunan cenazenin yanına gider, cenazenin yüzünü açıp, eğilerek kulağına bir şeyler fısıldar… Bekri’nın bu hareketi cemaatin dikkatini çeker. Herkes cenazeye ne söylediğini merak etmektedir. Ve nihayet dayanamayıp Bekri’ye ölünün kulağına neler söylediğini sorarlar. Bekri Mustafa da: “Ölen arkadaşıma dedim ki, ötedekiler şimdi sana bu dünyanın halini ahvalini sorarlar… Senin onlara uzun uzun dünyayı anlatmana gerek yok, Sen onlara Bekri’yi Fatih’e kaymakam yaptılar de, onlar bu dünyanın ne halde olduğunu anlarlar.” Dedim der… Güzel günler dileğiyle..