Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Ali Coşkun HİRİK->VEKİLLERİMİZE ÇAĞRI [ Arama ]

VEKİLLERİMİZE ÇAĞRI
Başlık VEKİLLERİMİZE ÇAĞRI
Açıklama 04 Eylül 2006 tarihli Kuşakkaya Gazetesindeki Yazısı
Siteye Ekleyen AdamGibi

        Sayın Gümüşhane milletvekillerimizin, Gümüşhane’de sosyal ve siyasi ilişkilerinin çok yoğun olduğu bu yaz dönemi çalışmalarında, dış politikadaki gelişmelerle ne denli ilgilenip ilgilenmediklerini bilmiyorum; ama Türkiye, TBMM’nin yarınki oturumuyla çok kritik  bir kararın oylanmasının sonucunda gelişecek süreçle, kendini tarihi bir hatanın içinde bulacaktır.
        Bu yazının yazıldığı günün akşamı, AKP iktidarı Lübnan’a asker göndermeyi uluslar arası bir sinsi oyunun parçası olarak gündemimize sokmuş ve tartışmaları alevlendirmiş bir durumda iken,  tv bültenlerinde yine 7 askerimizin bir günde şehit edildiği haberi geçmekteydi.
        Önümüzdeki karışık renkli tabloyu analiz etmek için bir an başımı ellerimin arasına saldım ve düşündüm: Ne oluyor bize? Nerdeyiz? Ve nereye gidiyoruz? Artık birilerinin bu olup bitenin ne yönde bizleri tehlikelere sürüklediğini görmesi gerek, ki işte o birileri de bize göre milletvekillerimizdir. En azından bizler bu çağrıyı Gümüşhane milletvekillerine yaparak, sesimizi yine en azından onlara duyurmak isteriz:
        Herkes de biliyor ki Gümüşhane milletvekilleri 1 Mart tezkeresine kabul oyu vermiştir. Buna rağmen tezkere TBMM’de reddedilmiştir. Geçen süreç içinde tezkerenin reddedilişinin ne denli haklı sebeplere dayandığı  ortaya çıkmıştır.
        Bu tezkereye kabul oyu vererek parti disiplinine bağlı kaldıklarının sinyalini veren Gümüşhane milletvekilleri, görünen o ki yarın ki Lübnan’a asker gönderilmesinin görüşüleceği oturumda da yine parti genel eğilimi içinde kalacak ve bağlayıcı bir karar olarak bu karara uyacaklardır.
        Lübnan’a asker gönderilmesinin yaratacağı tehlikelere dikkat çekiyor, sayın vekillerimizden böyle bir karara hiç değilse bu kez  red oyu vermelerini bekliyoruz.
        Lübnan’a asker gönderilmesiyle ilişkili BM  kararı herkes de biliyor ki Hizbullah’ın silahsızlandırılması için alınması istenen bir takım önlemleri içeriyor. BM,  35 gün süren savaş süresince, ancak ve ancak  İsrail’in Hizbullah’la savaşarak baş edemeyeceğinin anlaşılması üzerine devreye girebilmiştir. BM, Hizbullah’ın silahsızlandırılması amacıyla böyle bir karar çıkartarak üye ülkelerden asker göndermelerini istemiştir. Böyle bir karara uyarak Lübnan’a asken göndermek İsrail’in sinsi planlarına alet olmakla eş değerdir.
        Başbakanımıza soruyorlar:
        Lübnan’a neden asker gönderiyorsunuz:
        Elcevap:
        -Barışı korumak için!
        Terörle savaş halinde olan ve daha iki gün evvel 7 askerimizi şehit veren ülkemizin başbakanı böyle söylüyor!
        Kendi barışını temin edemeyen bir ülkenin başka ülkelerin başını temin etmeye kalkışması son derece trajikomik bir hadisedir.
        Şimdi bir de söyle düşünelim: Lübnan’a gönderilecek olan barış gücü ile bütün sorunlar halledilecek mi? Türkiye Ortadoğu’da kalıcı barışın kazanılmasında ve temininde etkin bir rol üstlenmek istiyorsa, İsrail’in işgal ettiği topraklardan derhal çekilmesini sağlamak yönünde bir takım girişimlerde bulunup caydırıcı gücünü ortaya koymayı denemelidir.
        Tek parti hükümeti olan AKP iktidarı ne yazık ki bu gibi stratejik kararları belki de devletçi bir gelenekten gelmediği için hiç kimselere sormaksızın tamamen keyfice tutumlarla alabilmektedir. Şu   anda mecliste etkin bir muhalefetten de söz etmek imkansızdır. Muhalefetsizlik, yani siyasi icracıların uygulamalarını dışardan bir gözle değerlendirip tenkit edebilecek seslerin olmayışı, meydana sadece kendine ait sanan ve dolayısıyla her istediğini yapabilme salahiyetini kendinde gören yönetimlere zemin hazırlamaktadır.
        Şu anda Türkiye’de muhtemel büyük yanlışlardan dönülmesine imkan veren bir çekidüzen sistemi ne yazık ki yoktur. Her şey başbakanın iki dudağı arasında olup bitmektedir.
        Sonuç olarak iki vekilimize çağrımızı yineleyelim: Tezkereye evet demeniz halinde halkımızın vicdanında onulmaz yaralar açacaksınız. 1 Mart tezkeresine evet demenize rağmen tezkerenin red edilmesi Türkiye’nin hayrına olmuştur.
        Şimdi ise aynı durumlarda Türkiye’nin menfaatlerini korumakla mesul bulunan insanlarsınız. İsrail’in savaşarak yapamadığını BM üye ülkelere yaptırmak istemektedir. Bu oyuna düşmeyin. Her gün şehit cenazelerinin geldiği bir ülkede, eğer ki barışı temine yönelik elinizde uluslar arası kozlarınız ve etkin rolleriniz varsa, bu şehit cenazelerine bir son verin.
        Biz bu kirli, bu ahlaksız, hukuksuz, adaletsiz oyunun içinde yer almak istemiyoruz.
        Sayın Gümüşhane Milletvekilleri, 1 Mart teskeresine demediğiniz ya da diyemediğiniz hayır karşılığını bu sefer vermenizi istiyoruz.
        Bu tezkereye hayır diyerek omurgamızı doğrultunuz. Başımızı dik tutunuz!
        Olup bitenlerden dolayı öfkeliyiz. Nefesimizi tuttuk hangi yöne karar vereceğinizi bekliyoruz.

Oyu Puanı: 24 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar
kara
05 Eyl 2006
Bizim vekillerimiz den ne umdukda yaptılarki bunuda yapsınlar.Seçimde onlarda bulamaz inş. umduklarını. Bir yazıda ozaman bekliyoruz bunlara oy vermeyelim diye sayın Hirik.
kaubela
05 Eyl 2006

Çok haklısın hocam, ancak koltuk sevdası gene ağır gelir. Nede olsa önümüz seçim, nerde o yürekkkkk !!!
Hüseyin TÜRKFİLİZ
05 Eyl 2006
Üstad yüreğine, kalemine sağlık.
Hüseyin TÜRKFİLİZ

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 27 (0 Kayıtlı Üye 27 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 0.85834 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu