Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Veteriner arkadaşım sevgili Bahadır’ın, (Nasuhbeyoğlu) kargaların insanların hal ve hareketlerini yakından yakına izlediklerini, insanların giydikleri giysilerden onları tanıdıklarını söylemesinden sonra kargalar üzerine ilgi ve merakım daha da arttı. Bu sevimsiz hayvanların aslında sevimsiz görünmelerinin arkasında ulu takdirin şekillendirmesi neticesinde böyle yaratılmış olmalarında büyük bir hikmet gizli olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim. Kapkara kuru ve uzun gagasının bizde bıraktığı itici düşünce bir yana, simsiyah parlak tüyleri ve siyah bir boncuk gibi parlayan gözleri kesinlikle görülmeye değer. Her sabah evimin kapısından çıkarken telefon telleri üzerine sıralanmış kargalarla burun buruna geliyor, onları hafif bir tebessümle selamlıyor ve hal hatır soruyorum.Aldığım karşılık birbiri peşine çıkan bir sürü düzensiz, tiz ve de ürkütücü bir “ gak” sesinden başkası olmuyor çoğunlukla…Ama olsun bu da onlarla bir çeşit iletişim şekli…Bizler merhaba diyeceğiz, onlar “kargacada” belki de merhaba anlamına gelen sevimsiz “gak” sesini yapıştıracaklar kulaklarımıza. Bu sabah beni yakından izlediklerini bildiğim için bakalım fark edecekler mi diye çok dikkat çekici bir renk olarak kırmızı kravatımı taktım. Her zamanki gibi kapıdan çıkarken bana çok dikkatle baktıklarını fark ettim. Dikkatli ve suskun bakışları, biraz daha yaklaştığımda beni tanıma belirtileri olarak algılayabileceğim çığlıklarına dönüştü. Kırmızı kravatımdan dolayı bana temkinli yaklaşan kargalar, merhaba hitabımdan sonra artık iyice benim her zamanki arkadaşları olduğumu anladılar ve yine her zamanki gibi çığlıklarla uçuşmaya başladılar. İçlerinde alaca bir kargayı çok aradığım anlarımda gözlerimi karga sürüleri içinde unuttum. ( Büyük annem alaca karga görmenin, o gün çok müjdeli bir haber geleceğine inanırdı. Bende ondan etkilendim.) Her ne kadar ben sevsem de, kalabalıklar halinde insanların huzurunu ve kulaklarını tırmalamaları pek hoş karşılanmıyor. Hele bu günlerde Kelkit’te sürüler halinde kargalar uçuşuyor…Bu günlerde Kelkit’te sökülen kartol tarlalarında simsiyah bir örtü oluşturmuş kargaları ve o karga sürüleri ardından taş atan çocukları görürseniz sakın şaşırmayın. Merhabalaştığım ilk dostu çevirip simsiyah bir görüntü veren kargaları gösteriyorum. “Sormayın Ali Bey ” diyor , “ Bunlar ekili alanlara büyük zararlar veriyorlar. Eskiden bu kadar yoktular..Güvencinler çoğaldı, bunlar arttı …N e yapacağız Ali Bey, Kelkit Kelkit olalı böyle zulüm görmemiştir” Son cümlelere tebessümle ayrılıyorum. Ama kargalara haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Çünkü kargalardan daha tehlikeli ve zararlı ve de daha sevimsiz insanlar var Kelkit’te…Kargalar bunu bilseydi bu suçlamaların muhatabı olmalarına itiraz etmezler miydi hiç? Ama bilmiyorlar işte. Ama onlar bunu bilmiyorlar diye onların hakkının yenmesine rıza mı göstereceğiz. Pek tabiki hayır. Karar verdim kargaları Sevenler Derneği kuracağım. Üye olmak isteyen var mı?
Ne anlatmak istediğinizi anlayamasamda yine de şunu belirteyim karga vurmanın 50 YTL cezası var beki de çoğalan kargaların sebebi bu olabilir, ayrıca bahse konu olan yere zararı olan diye dokundurduğunuz kişileri yansıtsanız ve ceza almamak adına bunlardan bahsetseniz daha mantıklı... Bildiğimiz kadarıyla Aydın DOĞAN ın yeri bu şahış mı size zararı olacak yaklaşım sergiliyor acaba...