Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
15 Kasım 2006 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
AdamGibi
Geçtiğimiz hafta içerisinde en çok konuşulan konu dürüstlük oldu. Eski Başbakanlarımızdan ve son 50 yıllık siyaset sahnesinin önemli aktörlerinden birisini kaybettik.Rahmetlinin ölümü ve cenaze merasimi ile birlikte ülke gündemine “dürüstlük” geldi. Cenaze merasimine katılan on binler ve ekranları başında onun son yolculuğuna uğurlanışını izleyen yüz binlerce insan aynı şeyi defalarca tekrarladılar. Hele televizyonlardaki sunucular adeta tekrar krizine yakalanmışlardı. Dürüst politikacı, dürüst insan, dürüst devlet adamı, dürüst siyasetçi ve benzeri kelimeleri defalarca tekrar edip durdular.”Bunda ne var rahmetli dürüst olduğu için herkeste dürüst diyor “diyecek olursanız işin aslına inmek ve biraz işin sosyolojisine bakmamız gerekecek... İnsanın yaradılışı ile birlikte insana yüklenmiş olan güzel erdemlerden birisi de dürüst olmaktır.İnsanlara saygılı,hakka hukuka riayet eden ,temiz, nazik, hoşgörülü kamu yarını kendi çıkarlarına yeğleyen insanlar için dürüst diyoruz. Gerçekten rahmetli politikacımızda bu erdemlerin çoğunun olduğuna bende inanıyorum. Beni rahatsız eden bunu üstüne basa basa defalarca tekrar edişimiz; Türkiye ye ilk kez gelen birisi bu manzarayı görse şöyle düşünür.”bu ülkede herkes dürüstlüğü çok seviyor.”peki öylemidir?Herkesin dürüst insanları sevdiği toplumda bütün bireylerin yada çoğunun dürüst davranışlar sergilemesi gerekmez mi? El cevap gerekir. Ben bu manzarayı şöyle yorumladım. Biz güzel yurdum insanları sadece başkalarının dürüst olmasını istiyoruz.....Öğretmenler öğrencilerin,Polis halkın,jandarma köylünün, hukukçular suçluların,baba evlatlarının, şoförler karşıdan gelen araç sahibinin, yayalar şoförlerin ve daha sayamayacağımız niceleri dürüstlüğü karşısından beklemekte, hiçbir kimse asıl benim dürüst olmam gerekir diyememekte veya düşünmemektedir. Hayranı olduğumuz politikacı dürüst olduğu için övünüp kendimiz için hiçbir akıl muhasebesi yapmadan bununla yetineceğiz. Bizim spor yapmamıza gerek yoktur;tuttuğumuz takım bu hafta galip gelirse bu bize yetecek. Bizim okumamıza ve fikir üretmemize gerek yoktur,sevdiğimiz yazar nasıl olsa karşı görüşten olanlar için bir şeyler demiştir. Duyunca onun görüşlerini tekrarlar dururuz. Bizim çalışmamıza gerek yoktur,müttefikimiz süper güç başımız sıkışınca bize yardım eder nasıl olsa..!Bizim laboratuarlarda sabahlamamıza gerek yoktur nasıl olsa başkaları bu konuda çalışıyordur. Bizim yoksulları düşünmemize gerek yoktur,nasıl olsa bir sürü hayır sever var. Bizim ders çalışmamıza gerek yok nasıl olsa sıra arkadaşım çalışır sınavda bana da yardım eder. Bizim trafik kurallarına uymamıza gerek yok sadece benim yaptığım kural ihlali ile bir şey olmaz deriz; sonrasında da falancı filancı çok dürüst ben onu çok severim diyerek avunuruz. Halkın liderine sahip çıkması ne kadar doğalsa; eksikliklerini onunla tamamlama refleksi de demokratik toplumların engelidir.Her birey gerçekte bir dünyadır. Kendini tanımasından ve geliştirmesinden daha büyük bir dert edinmez bütün dikkatleri kendi benliği ile ilişkilendirirse hem kendi gelişir hem de toplum refah ve müreffeh olur. Noksanlarını görmezden gelip,hatalarını telafi yoluna gitmeyip,erdemleri ve üstün vasıfları başkalarında arayınca bu bireyi ve toplumu geri bırakır.”Siz değişmeden hiçbir şey değişmez” gerçeği ile karşılaşmak ne kadar yakın olursa bulunduğumuz çevrenin aranan değer verilen ,sevilen ve fayda sağlayan bir unsuru olmamız da o kadar yakın olacaktır. şairin dediği gibi “Hoşça bak zatına kim züpte-i alemsin sen” (iyi tanı kendini sen bu dünyanın özüsün) Özetlersek dürüstlüğü konuşmak bile dürüstçe olmalı,samimiyetten uzak olmamalı,karşımızdakinde şüphe uyandırmayacak muhteviyatta ve mütevazilikte olmalıdır ki rahmetlinin en çok beğenilen taraflarından birisidir onun mütevaziliği... Yüz binler tarafından uğurlanmak güzel elbette;Allah herkese nasip etsin. Yüz binlerin samimiyetle sizlere hayır dua etmesi ise bulunmaz bir nimet olsa gerek. Bu vesile ile geçmişlerimizi rahmetle anıp hürmetlerimizi sunarız.
.jpg)
GEÇEN HAFTA EN ÇOK "DÜRÜSTLÜK" KONUŞTUK
