Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Ali Coşkun HİRİK->ANLAŞILMAMA DUYGUSU [ Arama ]

ANLAŞILMAMA DUYGUSU
Başlık ANLAŞILMAMA DUYGUSU
Açıklama -
Siteye Ekleyen AdamGibi
            Sevgili Kuşakkaya Okurları,

           Nihayetinde toplumsal bir yaşamın tam odağındayız. İnsan olmamızın en bariz paylaşımcı taraflarından birisidir insanlarla beraber yaşamak. Paylaştıkça artıyor gücümüz veya güçsüzlüğümüz. İçimizi kimselere açmadığımız, açamadığımız zamanlarda iç çekişlerle göğüslüyoruz hayatı. Çoğu zaman içimizde bir kanserli ur gibi büyüyor anlaşılmamak duygusu. Yoksa hissiz mi yürümeli ıssız yerlerde diye çoğu zaman kendimize sorduğumuz oluyor. Yakınlık yakıyor, yalnızlık üzüyor bizleri.

             Geçen gün bir kitapta okudum, toplumsal yaşam içinde insanla "kirpi"  gibi davranılması gerektiğinin öğütlendiği o şaşırtıcı satırları. Düşünceye göre, insanlar toplumsal yaşam içinde birer kirpi gibi konumlandırmalıymışlar kendilerin. Çok yakın olmaları durumunda dikenleri birbirine batar ; birbirlerinden çok uzaklaşmaları  durumundaysa üşürlermiş.

            Peki biz dostumuza her derdimizi diyemeyecek miyiz ? Kime dayanacağız yüreğimizde yürüyen dertler için?

        " Ne tesellisi var, ne şarkının, ne sazın" diye başlayan bir şarkıya dudaklarımı yerleştirdiğim zamanlarda hayat bestesinin hüzünlü nağmeleriyle daha da hüzünleniyorum. Bu içinde aktığımız hiçlik dereleri nerde duracak, önümüzde heybetlice duran varlık dağlarına ne zaman çıkacağız? Bizi kimseler anlamıyor, acı kanatıyor içimizi, dertlerle dönüyor dışımız.

             Dertlerin döşeğinde gözlerimizi hep açık tuttuk, ötelerden birisi gelir de ellerimize deva bırakır diye.  Ölümle yattığımız her gecenin sabahında umutla doğduk. Anlaşılmamak kaygısıyla ne acı şerbetleri içtik şifa şevkiyle. Dertlerin dostluklarımızı derinleştirdiğini biliyorduk, yanıldık belki. Ben sende boğulmazsam içimdeki bende boğulurum demişti bir eski dost, ne kadar doğru söylemiş meğerse...

              Anlaşılmamak duygusuyla içimizdeki "ben"de boğuluyoruz. Sevgimizin saf, hikmetimizin diri ve varlık dağlarımızın yüce olmasının hiçbir anlamı yok. Herkes kabuğumuz ağlıyor sanıyor, ama aslında gözyaşı döken özümüz!

            Dertlerimiz gülüp geçemeyeceğimiz kadar çok. Ve ne gariptir ki şarkılar da dindirmiyor acılarımızı. Derin iç çekişlerle yürüyoruz hayat yolunda.

            Şimdi desem ki bizler ki zamanın çocuklarıyız, elimizde sadece bugün, hatta bu an vardır,  bu an'da da sadece vesileler, sebepler, yollar vardır kimler anlar acaba beni?

            Şimdi desem ki   hepimiz hakkındaki sonuçların saklı olduğu yarınlara kendi başımıza erişemeyiz ki onlarla imtihan edilelim kimler anlar acaba beni.

            Şimdi desem ki  yaşadığımız an sadece şimdiki andır ve sonraki anların ölüsüyüz, kimler anlar acaba beni?

            Sadece Gümüşhane'de değil, her yerde gemisini yüzdürenlere kaptan deniyor. Varsın günlük ve de  anlık ihtiraslarımız yüzdürdüğümüz gemimizin önünde bizlere rotamızı çizsin, ama sonuçta "yarın" ın ellerinden asla tutamayacağız. Çünkü yarın geldiğinde o da bugün olacak. Neden kendi kimliğimizi ve rengimizi hiçbir zaman erişemeyeceğimiz yarınlarda aramaya kalkışıyor da, bugünde ve şu  içinde yaşadığımız anda aramıyoruz?

            Bu düşünceler içimi kemiriyor ve anlaşılmamak duygusu eşliğinde soruyorum: Biz bu düşüncelerimizi kimlerle paylaşacağız?

            Günlük siyasi çekişmelerle ali cengiz oyunlarını maharet alanı olarak belirlemiş, iş bitirici ve popüler kimliklerinin (!) bir yansıması sonucu her gün gazetelerde "ben yaptım , ben ettim"  edalarıyla çarçaf çarşaf boy gösteren insanlarla mı?

            Hiç sanmıyorum!
Oyu Puanı: 18 - Ortalama: 3

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 30 (0 Kayıtlı Üye 30 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.29236 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu