Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Mutlu olmanın pek çok yolu var diye akıl veririz çevremize. Hayata dair pek çok nasihatler verir, mutlu olmanın yollarını gösteririz. Hiç bir şeye aldırmadan, içinden geldiği gibi yaşa deriz. Akıl vermesi çok kolaydır, ancak nedense hep akıl verenler bu konuda sınıfta kalır.
Mutsuz olmak için sebep mi yok? Hele de seviyor ve sevilmiyorsan. Nasıl bir acıdır bu tarifi bile yok. Bir yangın, içten içe seni yakan. Sanırsın ki en büyük yangınlar bile az kalır senin yüreğinin yanında. Hiçbir suyun gücü yetmez sendeki yangını söndürmeye. Ne, zaman ilaç olur unutmaya, ne de onun yokluğu.
Hiç düşünmezsin suçlu kim diye, yanarken yüreğin. Çıra gibidir için, gözü kıvılcımda olan bir çıra. Her an tutuşmaya hazır, sanki sende kıvılcım mı yok onu yakacak. Sevgiliye dair bir bakış, bir söz yada bir anı. Her an yanar için, derinden ve sessizce.
Sana defalarca olmaz demiştir aslında, yolu yok vazgeç diye. Bolca su bile dökmüştür kendince, senin yüreğindeki ateşe, onu unut diye. Unut ve vazgeç bunun sonu yok demiştir defalarca. Ama duyan kim? O söndürdükçe sen körüklersin ateşi bir umutla. Yüreğin yanarken için için, bir köşesinde güller gizlidir hep. Gonca güller hep vardır yüreğinde. Çünkü bir umut vardır içinde hiç bitmeyen, sevgiliye dair. Hayallerini onunla kurar planlarını ona göre yaparsın. Hep onun çevresinde döner dünyan. Bilirsin aslında boş olduğunu, avuntudur belki de seninki. Bunu mantığın kabul etse de yüreğin asla yanaşmaz buna. Marifetmiş gibi hep onu düşünmek, hep aklında tutmak, vazgeçememek inadına. İnat gibi evet, inadına sevmek, karşılık görmeden ama umutla, sonu yok bilerek ama bir belki hatırına.
Çoğu kez kendin bile inanamazsın kurduğun hayallere. Yalanlar söyler yüreğin kendi kendine, kandırırsın kendini; ama bu mutlu eder seni, çünkü yinede bir umudun vardır. Bu umut değil midir zaten seni yaşatan?
Yıllarını bu hayallere vermek çok mu doğru acaba? Yıllar geçiyor ve tükeniyor ömrün. Boşa harcanan ve tüketilen yıllar. Bunu anlayabilecek misin acaba? Anlamaya zamanın yetecek mi bakalım? Farkında bile değilsin ki boşa geçen yılların. Boş bir hayal uğruna mı geçti bunca zaman, sana göre değil tabiî ki. İçinde bitmeyen umudun ve onun derdiği güller var. Güller açıyor yüreğin, bir umutla sana şarkılar söyletiyor, şiirler yazdırıyor. Tebessüm ettiriyor sana onu düşünmek, varlığı bile seni mutlu ediyor. Nasıl üzülürsün geçen yıllara. Geçti ama onunla geçti, kendi yoksa da hayali vardı hep. Hayali yetti sana, bildin ki orda bir yerde, ama var. Seninle değilse de başkası ile de değil. Buydu belki de seni, sevdanı ayakta tutan.
Var olduğunu bilmek yetti hep. Benim dedin adına, bazen boşa olduğunu düşünsen de yüreğin reddetti. O vardı, orda bir yerlerde idi ve senindi. Artık benim değil dediğin gün olabilme fikri ; seni bitiren bu işte. Belki de olacak o gün, ne yapacak bu yüreğin, nasıl baş edeceksin yangını ile. İşte o gün diyebilecek misin; boşa geçmiş yıllarım, yazık tükettiğim ömrüme?
gönlüne sağlık işte herkesin bir kaderi var mutlaka olumlu veya olumsuz şükretmek gerek gönül sevince unutması kolay olmuyor ama kendimizide yıpratmanın bir anlamı yok abla teşekkürler.
Ewwett işte köşenin rengi bir yazı daha, hüzünlü ama içten İçimi acıttı okurken. Elinize sağlık çokkkkkk teşkrler. Başkasının olana kadar vazgeçmek yokkkk
Ahhh ahhhh yine bendeki yaraya tuz basmışsınız. Hiç kolay değil vazgeçmek, boş olduğunu bile bile beklemek bizimki bu işte. Teşekkürler yaaaa gene efkarlandım ben.