Gümüşhane iki vadi arasında kalmış, sarp kayalıklarıyla ve mert insanlarıyla tarihten bugüne yaşaya gelmiş bir il. Teknoloji geliştikçe, yaşam şartları ağırlaştıkça Gümüşhane’nin sarp kayaları, daha da yükseliyor ve yaşayan mert insanları korkutuyor. Geçim sıkıntısı, yaşama zorlukları giderek artıyor. İlin coğrafi konumundan dolayı sanayi yok denecek kadar az. Ulaşım ise dağlar izin verdikçe biraz güç biraz kolay. İnsanlar taştan ekmeğini çıkartmaya çalışıyor lakin artık taşta ekmek vermiyor. Ekmek bulmak için Gümüşhane’nin evlatları terki diyar ediyor ata topraklarını. Hasret duyuyor sılaya.

Hepimizin bildiği gibi Gümüşhane’nin yıllardan beri gelen Üniversite özlemi bulunmaktadır. Çorak topraklara, sarp kayalıklara hayat verebilecek gerçekçi bir çözüm Gümüşhane Üniversitesidir. Bu topraklarda insan yaşatabilmek için, bu toprakları sulayabilmek için ve bu vatana sahip çıkmaları için insanların gereksinimlerinin karşılanması gerek. Biz Gümüşhanelilerin toprağına cemre düşürtecek haber üniversitedir. Yoksulluktan, sıkıntıdan yüzü kararmaya yüz tutan bu mert insanların bahar yaşaması sadece bir üniversitenin kapısından geçmektedir. Çünkü bu coğrafyada gelişmeyi sağlayacak ve insanları bu coğrafyaya bağlayacak başka bir imkan yoktur. Yıllardır fabrikalar kurulmakta ve ne hikmetse kapanmakta. Açılan küçük işletmeler sadece kendilerini doyurmaktan öteye gitmiyor. Yaşayan insanlar devletlerine sadakatle ve sabırla kendisine uzatılacak elin hasreti ve hayaliyle yarınların olmasını bekliyor.

Son yıllarda ülkemizde birçok üniversite kurulmaktadır. Her üniversite kurulması için taslak verildiğinde Gümüşhane halkının içinde bir heyecan ve gözlerindeki hüzünlü ve gururlu bakışlarla kulak kabartarak bir umut için bekliyor. Ancak hiçbir tasarıda Gümüşhane ismi ne yazık ki geçmiyor. Devletimiz bizi hep unutuyor.

2002 yılı seçimlerinde insanlar siyasi iktidarı başa getirirken ve iki vekili meclise yollarken, Gümüşhane için en büyük istekleri Gümüşhane Üniversitesi idi. Ama ne yazık ki bu hayali bu insanlarda gerçekleştiremediler.

Bu satırlarda Gümüşhane için kurulmasını istediğimiz üniversitenin getirilerini saymaya gerek yoktur. Çünkü sizler bir üniversitesinin getirisini ve bu topraklara neler getirdiğini çok iyi bilmektesiniz. Bizim devletten isteğimiz şudur; İlimize, çorak topraklarımıza, güneşin doğmadığı vadimize, bir üniversite açmasıdır. Devletimizin çorak toprakları zenginleştirmesi, güneşi getirmesi ve bizleri (Gümüşhanelileri) güldürmesidir.

İstediğimiz Büyük Türkiye Cumhuriyeti için zor bir olay olmasa gerek. Bütün alt yapısı hazırlanmış, sosyal ve çevresel zeminler tekevvün durumdadır. Meclisimizin yapması gereken sadece Üniversite kurulma kararını almasıdır. Bunun için siyasilerin, sivil toplum kuruluşlarının, kısaca yediden yetmişe herkesin bu isteği dile getirmesi gerekiyor. Böylelikle yaşadığımız ile en hayırlı işi başarmış oluruz.

Bizler Gümüşhaneliler olarak, bizim bu isteğimizi yerine getirilmesi için çalışan, çalışacak ve vesile olacak insanları asla unutmayız. Dünya döndükçe o insanların ismini yaşatarak minnettarlığımızı her daim dile getiririz. Yeter ki bizim kanayan yaramıza derman olunsun.

Bu duygu ve düşüncelerle, Yeni açılacak olan 17 üniversite taslağına Gümüşhane isminin de olmasını, bu ülkenin sadık vatandaşları olarak istemekte, arzu etmekteyiz.

Saygılarla.