Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Gençlik çağı, insan ömrünün önemli bir bölümü... Anadolu'da gençlik döneminin adı "delikanlılık" dönemidir. Yani duyguların galeyanda olduğu, kabardığı bir dönem...
Anadolu'da, ilkbaharda suların coştuğu zamanlarda ırmak ve dereler için "çok deli akıyor" tabiri kullanılır... Çünkü disiplin altında olmadığından sular sele dönüşerek her tarafı yıkar, perişan eder... Gençlik çağı da böyle bir şey... Duyguların kabarık olduğu dönemler...
Gençlik döneminde duygular disiplin altına alınmazsa, neticeleri elbette zaman zaman üzücü olabilmektedir. Bütün dünyada gençlik taşkınlıkları önemli bir sorun. Ülkeler, gençlerini güzele yönlendirmek, onların enerjilerini yararlı işlere yönlendirmek için çareler arıyor.
İbadetlerin, gençlik duygularını ve taşkınlıklarını frenleyici özellikleri çok önemli. Bu ibadetlerden biri de hiç şüphesiz oruç ibadeti...
Oruçlu bir genç, oruç sayesinde gücünün kuvvetinin sınırsız olmadığını anlar... Acizliğin, zayıflığın ne demek olduğunu anlar... Ve her şeyden önemlisi de oruç sayesinde empati yaparak, kendi güç dünyası haricinde başka dünyaların da var olduğunun farkına varır... Gözündeki tozpembe gösteren gözlüğü çıkartarak etrafına daha gerçekçi bakar...
Kendini sınırsız güç sahibi zanneden bir genç, oruçlu olduğu bir gün, bir damla suya, bir kuru ekmeğe bile ulaşamadığını gördüğünde, o zaman "O nimetler benim mülküm değil, demek başkasının malıdır ve ikramıdır...; O'nun emrini bekliyorum..." diye, nimeti nimet bilir ve şükre başlar....
Cenabı Allah, süflî ve kötü meşguliyetlerden insanları çekmek için oruca emretmiştir. Orucun en mükemmeli ise, sadece mideye değil bütün duygulara, göze, kulağa, kalbe, hayale, fikre dahi bir nevi oruç tutturmaktır. Meselâ, dilini yalandan, gıybetten ve galiz tabirlerden ayırmak dilin bir nevi orucudur.
Orucun insan psikolojisi üzerindeki etkisini anlatması açısından ( Dürretü'l vaizin, Osman bin Hasan el-Havbevi ) isimli kitapta nakledilen bir Hadis-i Şerifle yazımı bitirmek istiyorum:
Cenâb-ı Hak nefse demiş ki: "Ben neyim, sen nesin?"
Nefis demiş: "Ben benim, Sen sensin."
Azap vermiş, Cehenneme atmış, yine sormuş. Nefis yine aynı cevabı vermiş: "Ben benim, Sen sensin." Hangi nevi azâbı vermişse, gurur ve enaniyetinden vazgeçmemiş.
Sonra açlıkla azap vermiş. Yine sormuş: "Ben neyim sen nesin?"
Nefis demiş: "Sen benim Rabb-i Rahîmimsin. Ben senin âciz bir kulunum."
ORUÇ VE GENÇLİK
