Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Ey kahpenin dölü gül işte şimdi Aradığın sanki bu değil miydi? Bir hesap ötede zamanı geldi Kaç mizan kuruldu bu yüreğimde İSMAİL HAYAL
Bir hüzün haberi daha ulaştı yüreğimize. En güzel çağında zöhreleri söndürdüler bir bir. Anası babası belli olmayan bir avuç çapulcu son salyalarını akıtıyorlar utanmadan. Ve bizler sabrının en son haddesine dayanmış birer bomba hükmündeyiz artık. Bu vatanın bağrında yaşayıp ekmeğini yiyen, suyunu içen, mübarek havasını teneffüs eden bu kahpenin dölleri hain senaryolarını leşini kollayan akbabalar misali sürüyorlar ortaya. Huzura, mutluluğa sıkıyorlar kurşunlarını. Neden mi, çünkü öyle istiyor Sam amcaları, Bush dayıları, Barzani yengeleri.
Ve gökyüzü yine lacivert renginde. Bulutlar simsiyah. Son ağularını kusacak birazdan üstümüze. Ve taptaze kardelen çiçeklerimiz en deli çağında siper olacaklar en kahpe kurşunlara birazdan. Ve yine acı haber düşecek Anadolu'nun dört bir yanına. Ve en acılı ağıtlar yükselecek yürekleri parçalayan cinsinden. Kaç ana oğulsuz, kaç bebe babasız, kaç kınalı gelin dul, kaç nişanlı kız elleri koynunda yaralı kalacaklar.
Yediği kabın içine tüküren ve puslu havaları bekleyen ipleri dışarıda şerefsizlerin son oyunları bu. Son kozlarını sürüyorlar ileriye. Bozulacak mutlaka. Tutmayacak son oyunları. Ta içimize meclise kadar giren bu soysuzlara kim dur diyecek, bunları sorgulayan mizan ne zaman kurulacak, mezarında kahrolan onca şehidimizin al kanının hesabı sorulmayacak mı, Üsteğmen Çağlar Canbaz'ım, Teğmen Tunahan Kara'm, şehidim Murat YILDIZ nasıl rahat uyuyacaklar mezarlarında? Kahpe döllerine anıt mezar yaptırıp sözde bayraklarını başuçlarına diken o beldenin başkanına burası Müslüman mahallesi burada salyangoz satamazsın diye kim dur diyecek?
Kan yürüyor beynime kan, ellerim titriyor bu satırları yazarken. Yokluktan var olma mücadelesi içinde destanlar yazan, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı kazanan bir nezih milletin fertleri olarak bağrımızda it biti olarak yaşayan üç beş soysuzun nasıl başını ezemiyoruz, anlayamıyorum. Ve bir Atatürk daha doğmasını mı bekleyeceğiz bilemiyorum. Ve kuşsütü ile besliyoruz en büyük pezevengi aman Allah'ım!
Ya bizler, ne kadar vurdumduymaz olduk. Bir bir tüketiyoruz dağarcığımızdakileri. Ne zaman uyanacağız daldığımız gaflet uykusundan. Ne kadar tepkisiz bir milletiz anlaşılır gibi değil. Ne ile çekip çıkardılar milli hasletleri yüreğimizden. Bir koyun çobanı nasıl böyle küstahça konuşabilir? Ve biz hala tepkisiz, etkisiz, kalpsiz, yazıklar olsun.
Ya biz küçücük bir şehir olarak ellermize bayrakları alarak şu Cumhuriyet Caddesi'nde bu şerefsizlere bir "KAHROLUN" diyemeyecek kadar aciz miyiz? Sivil toplum örgütleri neredesiniz? Mangalda kül bırakmayanlar, her fırsatta gazete manşetlerinde arzı endam edenler neredesiniz? Sendikalar bugün bu ortak paydada birleşemez misiniz? Gümüşhane'de bir ortak basın açıklaması yapamaz mısınız? Şanlı bayraklarımızı boy boy evlerinize, iş yerlerinize asamaz mısınız, en azından bu soysuzlar için kalbinizden buğz edemez misiniz? Ne diyeyim yazıklar olsun bize. Bizden bu şerefli kimliği çalanlara. Birler bin, binler on bin olabilseydik, küçücük menfaatlerin arkasına saklanmasaydık, şucu bucu diye kamplara bölünmeseydik tükürüğümüzle boğardık bu üç beş soysuzu.
Yok bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın Yahudi mantığıyla hareket ederim diyenlere de hiçbir sözüm olamaz. Allah nefislerimizi, imanımızı, sevdamızı ıslah etsin ne diyeyim.
BU BİZ MİYİZ, YADA BİZ NEYİZ?
