Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
07 Kasım 2007 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
AdamGibi
Ülkemizde bir yılın yarısına yakın zamanı tatil ile geçiyor.
365 günün 104 günü hafta tatili, 7 günü dini bayram tatili ki, bazen 17 günü bulduğu da oluyor. Milli günlerimizdeki tatiller, aşırı kar yağışındaki tatiller vs. Günümüz tatil yapmakla geçiyor.
Tatil yapmak çalışanın hakkıdır. Peki biz çalışmıyor muyuz?
Çalışıyor da ne yapıyoruz. Dünya teknolojisinin neresindeyiz. Hangi sıralardayız. Bu kadar tatili hak edecek ne yaptık, ya da ne yapıyoruz. Ürettiklerimiz mi, yoksa tükettiklerimiz sayesinde mi bu kadar tatil yapıyoruz. Çalışan insan üretir, emeğinin karşılığını hem yaptığı işte, hem de aldığı ücrette görür.
Ülkemizde bu kadar işsiz varken, bir çok iş adamımız kalifiye eleman bulmakta güçlük çekiyor. Herkes bir devlet işine kapak atmak için can atıyor. Özel sektördeki işe rağbet yok. Neden? Çünkü özel sektörde çalışmak var, çalışmayana ücret yok. Devlet sektöründe öylemi. İster iş olsun, ister olmasın maaş tıkır tıkır çalışıyor. Öyle yerler var ki, bir kişinin yapacağı işi on kişi yapıyor. Ama özel sektörde bu mümkün değil. Üretmeyen, üretemeyen gider. Buralarda otokontrol mekanizması iyi çalışır. Üstelik özel sektörde hafta tatili genelde bir gündür. Dini bayramlar haricinde tatil yok gibidir. Devlet sektöründe çalışma saati günlük 8 saattir. Fazlası mesai ücretine tabidir. Özel sektörde ise kanunen çalışma saatleri günlük 8 saat olmasına rağmen, uygulamada 12 saati bulmaktadır. Üstelik çalışmayanın gözünün yaşına bakılmaz. Hal böyle oluncu tabii olarak herkesin gözü devlet sektörüne kapak atarak, bir ömür boyu yan gelip yatmak olacaktır. Onun içindir ki devlete ait ticari birimler kar etmekten uzaktır. Kar eden yerler varsa da yapması gereken karın yarısını yapmaktadır.
Bazı devlet dairelerinde memurlar yapacak iş bulamazken, bazı yerlerde de memur arkadaşımız bir bardak çay içecek fırsatı bile bulamamaktadır. Bu da işin ve dengesizliğin bir başka boyutu. Bendeniz mesai saatinde elinde dantel ören bayan memurlara defalarca şahit olmuşumdur. Yine geçmişte bir gün mesai saatinde bir resmi dairenin personelinin tamamının maç izlemeye gittiğine şahit olmuşumdur. İşimi yaptıracak kimse bulamamıştım.. Bu durum karşısında hayretten dona kalmıştım. Özel sektörde böyle bir şey olamaz. Dedik ya, kontrol mekanizması iyi çalışır. Çalışan da, çalışmayan da karşılığını mutlaka görür.
Sadece bir memuru bekçi bırakarak maç izlemeye gidecek kadar başıboşluk kendimize ve ülkemize çok büyük zararlar açmaktadır.
Tarihte çalışkan bir millet olarak tanınan bizler, büyük bir hızla tembelliğe doğru adeta sürüklenmekteyiz.
Bu gidişata en kısa zamanda dur diyecek köklü tedbirler almaz isek, güçlü olanın ayakta kalabildiği dünyamızda avuç açacak kadar muhtaç duruma düşme tehlikesi ile karşı karşıya kalacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.