Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Yusuf SADIK->HAYSİYET DENEN KAVRAM [ Arama ]

HAYSİYET DENEN KAVRAM
Başlık HAYSİYET DENEN KAVRAM
Açıklama 21 Kasım 2007 tarihli Demokrat Gümüşhane gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen AdamGibi
ARAMIZDAN AYRILAN
İNSAN MİMARLARININ ANISINA!..

        24 Kasımda kutlanacak olan Öğretmenler gününü 1981 yılından beri birebir yaşayanlardanım. Emekli olduğum 1998 yılından beride olabildiğince kutlama etkinliklerine katılıp geçmişteki heyecanlarımı yaşamaya çalışıyorum. Ayrıca yeri geldiğince sözle ve Gazetemizdeki yazılarımızla da meslek onurunu yüceltme ve yaşatma uğraşı içinde oluyorum.

    Bu yıl ki yazımın konusunu seçerken, öğretmenin bilinen öğreticiliği vasfının yanında, gizli kalmış olan eğitimcilik vasfının ön plana çıkmasını istedim ve arşivimden yaşanmış bir olayı seçerek eğitimin önemini de vurgulayan bir gerçeği okuyucularımla paylaşmak istedim. Çünkü çocuğa kişilik kazandırılmasında son derece etkin olan eğitim öğeleri öğretmenlerimiz tarafından çocuklarımıza kazandırılmaktadır. Bu vesile ile de öğretmenlerimize insan mimarı deyimi haklı olarak yakıştırılmaktadır.

    Eğitmenlikle çocuklarımıza ve gençlere erdemli olmayı, dürüst olmayı, haysiyetli (onurlu) olmayı kazandırmaya çalışan öğretmenlerimizin günün birinde haysiyet denen  yüce kavramın o’nun yaşamını yitirmesine sebep olabileceğini kim aklından geçirebilir ki?

    İşte öğretmen kişiliğini yansıtan ibret alınacak yaşanmış bir öykü:

    14 yıl önce bir öğretmenler günü kutlamaları tören sonrası idi:

    “Çocuklardan biri müdür yardımcısını uyarıyor:

    - Hocam sırtınızda bir kağıt var.

    Öyle söyleyeceğine keşke iğnelenmiş kağıdı çıkarıverseydi...

    Ya çekiniyor yada basireti bağlanıyor.

    Öğretmen İhsan Karcı, kâğıdı kendi çıkarınca, tabii üzerindeki yazıyı da görüyor: Satılık Eşek.

    Sonrası facia...

    Bir süre merdivenlerde yığılıp öğlece kalıyor... Fenalık geçirip hastaneye kaldırılınca da maalesef kurtarılamıyor. Öğretmenler günü  Antalya Lisesinde oluyor bu olay.

    Yorumlama:

    Öğretmenin ölümü, öğrencilerine verdiği son derstir bence. Çocuklar haysiyet denen o yüce kavramı böylece kavradılar... Gözyaşları içerisinde o’nun aziz naşına sarılarak İstiklal Marşını hıçkıra hıçkıra okuyuşları, Türk öğretmenlerini daha da ölümsüzleştirdiğini bilmem söylemeye gerek var mı?

    Ağlamayın çocuklar!

    Sadece düşünün:

    Eşek yerine konmaktan daha acı olan şu satılık yaftasını ömür boyu unutmayın. Hayatta size satılık dedikleri zaman sizde üzüntüden ölebilecek misiniz? 

    Hangi meslek mensupları yada başkaları!

    İşte öğretmen İhsan bey son derste size bunu öğretti...

    “Öğrendik deyin” yeter.

    Bu vesile ile kendi öğretmenimi özlüyorum. Öğretmenim. Diyor Rauf Tamer 26 Kasım 1993 tarihli Hürriyet Gazetesinde. Ve ekliyor:

    Seni yılda bir gün  sadece Öğretmenler Gününde hatırlayan devletin 73 yıllık ayıbına ortak değilim. Ben 365 gün sevgiyle ve saygıyla anıyorum.

    Geçim sıkıntısını unutup, yürek çarpıntısı ile sabah karanlığında nasıl da düşüyorsun yollara? Hala öğlesin değil mi?

    Nasıl dayanıyorsun?

    Bilirsin ki gençliğini yaşamadın. Aile ve his hayatında problemlerin olsa da bir gün belli etmedin. En üzüntülü gününde bize sevgi ve şefkat dağıttın.
 
    Ne güzel bir ruh, ne muazzam bir bünye... Ne mükemmel bir yapı...

    Umur, onur, gurur...hepsi bir arada. Dimdik ayakta.  Ve kaya gibi.

    Vallahi sana hayret ediyorum.

    Seni ihmal eden devletin daima takipçisi olacağıma söz veriyorum öğretmenim. Yeter ki sen yine saçlarımı sev ve okşa.

    Bana yine Kuruluş Savaşını anlat. ,İnkılapçılığı, milliyetçiliği anlat. Şu Misak-ı milli’yi yeniden anlat. “PKK mecliste diyorlar öğretmenim, mümkün mü?

    Atatürk’ün şu en büyük eserimdir dediği TBMM’yi bir daha anlat...

    Ah... Bu ölen İhsan öğretmenin de her halde bir öğretmeni vardı.

    “Haysiyet için ölmeyi” O’ndan öğrenmiş olmalı..

    Son ders, çok acıklı oldu öğretmenim. Kopya çekmeye de gerek kalmadı... Antalya’lı gençler (tüm gençler) artık hayata atılabilirler.

    İşte böyle aziz dostlar. Öğretmenin eğitimcilik vasfı dedik ve ne ile karşılaştık. Böylesi bir günde şen şakrak bir yazıyla huzurunuza çıkmayı tabiiki bende isterdim. Ne var ki yıllardan beri yaşadığımız olaylar ve deneyimler sonucunda aynı yerde beklememiz inanın ki benim gibi diğer meslektaşlarımı da kahrediyor. Eğitimden yoksun ulusların ayaklar altında çiğnendiğini (Ortadoğuda olduğu gibi) hep birlikte görüyoruz. Ve bu nedenledir ki eğitimin gereğine inanıyoruz. Öğretmenler günü nedeni ile de öğretmenlerimize bir kıyak yapılmasını bekliyoruz. Baş öğretmen Atatürk’ün hatırı için bir maaş ikramiye ile takdim edilmek kanımca fena olmaz.  Türk Hava Yollarını bunun için tebrik ediyorum. Çalışan ve emekli olan tüm öğretmenlere 24 Kasım’daki uçuşlar için % 50 indirim uyguladığından ötürü. Keşke bu duyarlılığı toplum katmanlarındaki herkes duyabilse.

    24 Kasım Öğretmenler gününü kutlarken aramızdan ebediyen ayrılan öğretmenlerimizi son yıllarda şehit olanlarımızı rahmetle anıyorum. Özellikle Siirt’te görev yaptığım 1989 yılında çalışma arkadaşlarım müfettiş Çevik Ersin Temel, Öğretmen Mehmet Kapusuz ve Diyarbakır’ın bir köyünde yazı tahtasındaki PKK yazısını sildirdiği için anne ve babasıyla birlikte katledilen bayan öğretmen arkadaşımı da aynı duygularla yad ediyorum. Ve bu çilekeş meslek mensubu meslektaşlarımın bu onurlu gününü yürekten kutluyorum.
Oyu Puanı: 21 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 22 (0 Kayıtlı Üye 22 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.33748 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu