Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Hasan PİR->24 KASIM YAKLAŞIRKEN ÖĞRETMEN ORYANTASYONU ÜZERİNE ANEKDOTLAR [ Arama ]

24 KASIM YAKLAŞIRKEN ÖĞRETMEN ORYANTASYONU ÜZERİNE ANEKDOTLAR
Başlık 24 KASIM YAKLAŞIRKEN ÖĞRETMEN ORYANTASYONU ÜZERİNE ANEKDOTLAR
Açıklama 21 Kasım 2007 tarihli Kuşakkaya gazetesindeki yazısı
Mail hasanpir2002@yahoo.com
Siteye Ekleyen AdamGibi
        Yıl 1985... Gümüşhane Lisesi'nde müdür yardımcısı olarak görev yapıyorum. İl Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Yusuf Sadık Bey.

        Bir gün Milli Eğitim Müdürlüğü'nden bir emir gelir. Yeni göreve başlayacak öğretmenlerin göreve başlatılmadan önce bizzat okul müdürleri tarafından milli eğitim müdürü ile müdürlük makamında tanıştırılması, ondan sonra göreve başlatılmaları istenmektedir.

        Bu emir üzerine okul müdürleri, yeni atanan ve göreve başlamak üzere gelen öğretmenleri yanlarına alıp milli eğitim müdürlüğünün yolunu tutarlar.

        Önceleri bize garip gibi görünen bu uygulamanın sebebini bazı olayları yaşadıkça zamanla anladık ve tecrübeleri ile bize ışık tutan Milli Eğitim Müdürü Sayın Yusuf Bey'e de teşekkür ettik.

        Okulunu bitirtip mesleğe yeni giren bir öğretmenin, Devlet memurluğunun ve özellikle de öğretmenliğin meslek disiplinini bilmesi mümkün değildir.  Belki bir iki yılda da zor öğrenecektir. Ama bu uygulamayla; okul müdürleri, yeni öğretmenlerini milli eğitim müdürünün yanına götürürken; onlara yaptıkları telkinler, müdürlerin milli eğitim müdürü yanındaki hal ve davranış disiplinleri, konuşmaları, kılık kıyafet düzeltmeleri, milli eğitim müdürünün görüşme sırasında verdiği mesajlar öğretmenlerimiz için yıllara bedel birer tecrübe ve hizmet içi eğitim niteliği taşımaktaydı.

        Diğer taraftan, öğretmenlerin, milli eğitimi yöneten kadrolarla daha ilk günden tanışmış olmaları, eğitimdeki kontrol sisteminin basamaklarını bir an önce öğrenmelerini sağlıyordu.

        Sayın Yusuf Sadık Bey'in yaptığı bu uygulama ile o dönemde öğretmen oryantasyonunda çok büyük başarılar elde edilmiştir.

        Yıllar sonra, bu uygulamanın yapılmadığı bir dönemde, bazı milli eğitim yöneticilerinin; "öğretmenevine giriyoruz, öğretmenler bizi görüp toparlanmıyorlar, caddede, lokantada vb. yerlerde görüyorlar hiç bizden tarafa bakmayıp, selam bile vermiyorlar..." gibi şikâyetlerini duydukça hep Yusuf Bey'in bu uygulamasındaki haklılık ve isabet aklımıza gelmiştir. Tanımadığı ve hiç yüzünü görmediği bir yöneticiye bir öğretmenin ilgi göstermesi nasıl beklenebilir ki...

        Bir milli eğitim müdürünü öğretmenler yılda kaç kez görebiliyorlar? Ama milli eğitim müdürü veya diğer eğitim yetkilileri, daha ilk göreve başlarken, öğretmenlerimize hem hoş geldiniz deyip, hem de onları mesleğe alıştıracak davranış kurallarını mesaj olarak verebilirlerse aslında yıllarca sürecek bir problemin de önü alınmış olur.

        Yeni mezun bir gence siz öğretmenlik meslek disiplinini yaşayarak göstermezseniz, daha sonra gördüğünüz anormal davranışlarda öğretmenleri suçlamanın çok fazla da bir faydası olmayacaktır.

        1985'li yıllara ait bahsettiğim örneğin belki il bazında uygulanışı zor olabilir ama nihayet her ilçede milli eğitim teşkilatı bulunuyor. Ve asıl önemlisi de bu örnek sadece bir açılımı anlatmak içindir. Önemli olan, yetkililerin, zorlukları yenecek ve başarıyı yakalayabilecek inisiyatifleri kullanabilmeleridir. Bu örneği tüm illere şablonlamamız da mümkün olamayacağına göre her milli eğitim müdürünün, aynı davranışları kazandırma sadedinde kendine özgü güzel başka uygulamaları elbette olabilir ve olmalıdır.. 

        İşin bir başka ilginç yanı da mesleğe yeni giren öğretmenlere, stajyerlik dönemlerinin başında uygulanan kurs veya seminerlerin içeriğidir.

        Milli Eğitim Bakanlığı'nın emri doğrultusunda yapılan bu çalışmalarda neredeyse bütün derslerden öğretmenlere yeniden konu anlatılıyor, ders veriliyor... Edebiyat ve Türkçe öğretmenine dil, imla konuları; tarih öğretmenlerine tarih dersleri anlatılıyor. Bunlar öğretmenleri çok sıkıyor ve neredeyse tüm moraller sıfırlanıyor.

        Yeni mesleğe giren bir öğretmene gerekecek en önemli şey meslek oryantasyonudur. Onlara mesleklerini icra ederken karşılaşacakları olaylardan, öğrenci, öğretmen, veli, hatta yönetici psikolojilerinden bahsedilmeli, onlara tecrübeler aktarılmalı, onlara, moral eğitim verilmeli, onlara meslek sevgisi verilmeli... Ve onlara öğretmenlik mesleğinin "ilm-i siyaseti" öğretilmelidir.

        Stajyer öğretmenlere üç yılda edinecekleri tecrübeler  güzel bir planlamayla bir iki ay içinde verilebilse; "öğretmenler için Gümüşhane bir acemi eğitimi yeri, burada acemiliklerini çıkarıp gidiyorlar" gibi sözlerdeki haklılık payı da kendiliğinden ortadan kalkmış olur.

        Öğretmenlikteki acemilik ders konularını bilmemekten veya öğrencilere aktarmamaktan kaynaklanmıyor. Yeni mezun olmuş, yeni ve taze bilgilerle donatılmış bir öğretmenin bilgili olma bakımından öğretmenliğinden şüphe edilir mi?.. Ama asıl önemli olan öğretmenlik tarzını, disiplinini ve öğretmenlik "ilm-i siyasetini" kavrayıp öğrenmesi ve uygulamasıdır.

        Sonuç olarak diyebiliriz ki; bütün uygulamalardan amaç eğitimin kalitesini artırmak olduğuna göre, kim hangi uygulamayı yaparsa yapsın ama şu asla unutulmamalıdır; yetkilisinden yetkisizine kadar hiç kimse öğretmenlerin morallerini bozucu tavır ve davranışlar içine girmemelidir. Çünkü eğitimde kalite ve başarı ancak morali düzgün bir öğretmenle sağlanır.

        Tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutluyorum.

        Hoşçakalınız.
Oyu Puanı: 2 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 8 (0 Kayıtlı Üye 8 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 0.86067 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu