Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
28 Kasım 2007 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
AdamGibi
24 Kasım'da kutlanan “Öğretmenler Gününde” etkinliklerin bir bölümünde konuşmalar vardı.
Töreni onurlandıran, Valimiz Sayın Enver SALİHOĞLU bir ara heyecanlandı, ardından “öğretmenimle konuştum onun için öğretmenler kadar bende heyecanlıyım” dedi.
Çiçeği burnunda İl Milli Eğitim Müdürümüz Sn. Aydın YALÇIN 'ın konuşmasını can kulağı ile dinledim. İçerik olarak duygu yüklü bir konuşma idi. Eski günlerimi hatırlattı. Önemine binaen kamuoyu ile paylaşmak istedim, aktarayım.
Müdür Aydın Yalçın şu görüşlere yer verdi.
Bizler, insanlık tarihi boyunca, toplumu eğitme ve yetiştirme görevini üstlenen onurlu bir mesleğin sahibiyiz. Hayatın sahibi olmaktan çok, sanatkarıyız. Kullanıcısı değil, yapıcısıyız. Seyircisi değil aktörüyüz. En doğru, en güzel hayat örneğini hazırlayıp, topluma sunarız. Topluma, bir ressam gibi renk, bir mimar gibi şekil, bir heykeltıraş gibi ruh kazandıranız. Ellerimizle geleceği kuran, kurduranız.
Bizler, almadan vereniz. Verdikçe üreyen, paylaştıkça büyüyeniz. Ailelerin en kıymetli varlıkları, çocuklarınızı sevgimizle saranız. Onu hamur gibi yoğurup, hayata hazırlayanız. Beynine ilmi, zihnine düşünmeyi, gönlüne sevgiyi, yüreğine cesareti koyanız. Onu, insanlıkta örnek, uygarlıkta öncü yaparız.
Küçüğü-büyüğü, sevgiyi-saygıyı, hakkı-adaleti öğretiriz. Yurdu, milleti, insanlığı, bayrağı Atatürk'ü dili, kültürü sevdiririz. Güzel ahlakı, doğru yolu öğreteniz. Duvarın ötesini gören, ona da göstereniz.
Her büyük devlet adamının yanında biz varız.Bilge Kağanın yanında Vezir Tonyukuk, Osman Gazi'nin yanında Şeyh Edebali, Fatih Sultan Mehmet'in yanında Akşemsettin, Atatürk'ün yanında Mustafa öğretmeniz. Onların gözü, gönlü, düşüncesiyiz. Devletini, milletini yücelten koluyuz. Zorluklar karşısında yılmayan, kötülüklerden korkmayan ve iyiliklere, güzelliklere yelken açan yüreğiyiz.
Sevgili öğretmenim.
Sen dağ bayır, köy mezra, şehir demeden yurdun her köşesine seve, seve koşansın. Bayrağını şerefle dalgalandıran, devletini onurla temsil eden, hem öğrencine hem veline örnek olansın. Boş gönülleri sevgiyle, şefkatle doldurur, saygıyla yüceltirsin.
Sevgili meslektaşım, sen bu yola, her türlü fedakarlığı göze alarak çıktın. Zenginliği parada pulda değil insan yetiştirmede gördün. Kendini bilime, kültüre, gelişmeye adadın. Öyleyse senin kitabında şikayet yok, çözümsüzlük yok, imkansızlık yok. Sabır var, sebat var, uğraş var, başarı var, eser var, sevinç var, gurur var. Bir bakmışsın ardından koskoca bir ulus var.
Sen, görevinin yüceliğini bilirsen, kutsallığını yüreğinde duyarsan, aklını fikrini, sevgini, heyecanını koyarsan bıkmadan yorulmadan, mutluluğu zenginlikte değil, öğrencilerinin başarılarında ararsan, gerçek ve fedakar bir öğretmensin. Sana duyulan sevgi yüce, güven sonsuzdur.
Türk öğretmeni, Atasının açtığı aydınlık yolda, gösterdiği çağdaş uygarlık hedefine doğru yılmadan yorulmadan ilerlemiştir.
Yolu, ışığı olmayan köylere, mezralara koşarak gitmiş, oralara bağımsızlığımızın simgesi olan şanlı bayrağımızı, hem insanımızı uygarlığa taşıyacak eğitim sancağını dikmiştir. Çektiği maddi sıkıntılara, atasından aldığı ilham ve güçle yüreğinde taşıdığı hizmet etme duygusu ve hakikat aşkı ile karşı koymuştur ve bugün 84 yıllık cumhuriyetin ulaştığı uygarlık düzeyinde en büyük pay Türk öğretmeninin olmuştur.
Öğretmenin toplumdaki yerini ve önemini vurgulayan 24 Kasım Öğretmenler Günü, biz eğitimciler için giderek daha büyük anlam kazanıyor. Çünkü öğretmenlerimiz bu günü ve haftayı sadece bir kutlama töreni olarak değil her türlü sosyal, kültürel ve ekonomik sorunlarının da ele alındığı ve değişik mekan ve platformlarda anlatıldığı bir gün ve hafta olarak değerlendiriyor.
Onun için öğretmenimize milletçe sahip çıkalım. Ona geçmişte olduğu gibi bu günde layık olduğu değeri verelim. Onu, çağdaş ve bilimsel gelişmeleri izleyebilecek imkanlara kavuşturalım.ç En seçkin evlatlarımızı, en kaliteli eğitimle yetiştirip öğretmen yapalım. Ondan sonra, ellerine teslim ettiğimiz yavrularımız için onlardan kaliteli eğitim bekleyelim.
Sevgili öğretmen arkadaşlar,
Atatürk, en büyük eserim dediği Türkiye Cumhuriyetini Türk gençliğine emanet etmiştir. Bu gençliğin, fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller olarak yetiştirilmesi görevini de öğretmenlere vermiştir. Bundan daha büyük onur, daha büyük ödül olur mu?
Topluma örnek insan modeli olma sorumluluğunda olan değerli meslektaşlarımı bu anlamlı günümüzde yürekten kutluyorum .
EĞİTİM YÖNETİCİSİ ve ÖĞRETMEN
