Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Altan EKMEN->ARKA SIRADAKİLER [ Arama ]

ARKA SIRADAKİLER
Başlık ARKA SIRADAKİLER
Açıklama 28 Kasım 2007 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen AdamGibi
        Lise öğrencilerini konu alan nerde bir film yada dizi görsem eyvah diyorum.! Eyvah ki; yıllardan beridir onların sırtından öğretmen horlanır,okullar karalanır, okul yönetimleri yerden yere vurulur. Başı boş, yaşı 27-35 arası lise öğrencisi kılığındaki mankenlerle çekilen  lise içerikli filmlerle, sözde halka mesaj vermeye çalışan televizyonlar,halkın okullara bakışlarındaki  iyimserlik kırıntılarını dahi yok etmekte, adeta okulları birer  zulüm hane şeklinde lanse etmektedirler.

        Geçen yıllarda yayınlanan  ve usta tiyatrocu Perran Kutman'ın da rol aldığı “ hayat bilgisi” dizisi ile para saymaktan başka hiçbir kaygısı olmayan ,paragöz bir okul müdürü ile ona engel olmaya çalışan  bir öğretmen konu edilmişti.Bu film ile okullar, velileri söyüşleyen birer kuruma dönüştürülürken, okulların ve öğretmenlerin öğrenciler ile ilgili onca fedakarlıkları ve cansiperane gayretleri adeta  görmezden gelinip  yok sayılmaktaydı…….

        Bu yıl, Birol Güven 'in senaryosunu yazıp, Hamdi Alkan'ın yönettiği “arka sıradakiler “ dizisi de tam bir trajedi…!!  Dizide sözde bir öğretmen( Kemal Öğretmen) öğrencileri için hiçbir fedakarlıktan kaçınmazken, okul yönetimi işin kolayına kaçıp, yaramaz öğrencileri okuldan atmaya çalışmaktadır. Kemal Öğretmen'in,fedakarlıkları ve öğretmenlik adına yaptığı bütün özverileri taktirle karşılanırken, bunun yanında Okul Müdür Yardımcısını oynayan Muzaffer Öğretmen ise öğrencilerine zulüm ederek izleyicilerin dikkatini okul yönetimlerine çekmektedir. Bunlarda ne kötülük var diyenler,  filmi dikkatli izleyince karşılaştıkları manzaranın:yıllardır Türk Sinemasının tutulduğu amansız hastalığın öksürük seslerine benzediğini görmektedirler.! 

        Öğrencinin babası büyük oğlu ile içki kadehi  tokuştururken Liseye giden küçük oğlana da kola ikram edilerek sözde gençleri alkolden koruyoruz  hilesi  alenen izleyiciye yutturuluyor.Yine veli ziyaretine giden Kemal Öğretmen'in  öğrenci velisi ile içki içerken  sınıfın yaramaz öğrencisi Oktay'ın sorunlarına eğilmesi de,  bizim sinemamızın  kronik hastalığı…..İçki olmadan hiçbir dert çözülmezken,içki olmadan hiçbir sevinci paylaşmanın da bir anlamı yoktur dersi veriliyor !!

        Kemal Öğretmen  öğrencilerin bütün dertlerini çözmeye çalışırken, enstrüman olarak  ananelerimizi, göreneklerimizi kullansa sanki bu derdi çözemeyecek,içki içerek öğrencinin velisi ile kadeh tokuşturunca  sorunu hemen çözüveriyor.Atatürk'ün  Türk Milletine hedef olarak gösterdiği , muasır medeniyet seviyesini:bizim aydınlar içki içmek ve kızlarımıza kısa etek giydirmek olarak algılıyorlar. Onun gerçekte aklın ve bilimin ışığında  kendi kültür değerlerimizle şekillenmiş,kendimize özgü ve bizim kimlik ve kişiliğimize uygun bir medeniyet olduğunu bilmeyen yada anlamayan  aydınlar, sinema ve televizyonda içkiden medet umuyorlar. Bu ısrarlarından asla vazgeçmiyorlar.

        Dizide Okul müdür yardımcısının disiplinsizlik yapan öğrencileri okuldan uzaklaştırma sahnesi ise tam bir cehalet senaryosu…..Filmde, Müdür Yardımcısı öğrencilere diyor ki “sizi okuldan kovuyorum defolun” ve öğrenciler okuldan hemen ayrılıyorlar.Bir fiyasko;hiçbir araştırma yapılmamış ,hiçbir okul müdürlüğü aranmamış,seyirci aptal yerine konuyor.Orta öğretimlerde bir disiplinsizlik olunca, olay disiplin kuruluna sevk edilir;disiplin kurulu: birisi okul aile birliği temsilcisi öğrenci velisi olmak üzere, birisi onur kurulu başkanı öğrenci,üçüde öğretmen olmak üzere  en az  beş kişiden teşekkül eder.Bu kurula gelen hadiseler için bilgi toplanır, ifadeler alınır,şahitler dinlenir ve tam bir hakim titizliği ile karar verilir.Eğer bir öğrenci okuldan tasdikname ile uzaklaştırılacaksa bu yetki bir üst disiplin kuruluna ait olduğu için karar İlçe yada İl Milli Eğitim Müdürlüğünde oluşturulan üst kurulda tekrar görüşülerek karara bağlanır.Oysa bizim filmde Müdür yardımcısı Muzaffer diyor ki; “ ben sizi okuldan uzaklaştırıyorum” öğrencilerde hemen okulu terk ediyorlar..!

        Asıl  üzücü olan ise, Birol Güven'e “Türk sinemasının altın çocuğu” unvanının  verilmesi..!!!!Çocuklar duymasın,en son babalar duyar, kadın isterse, ayrılsak ta beraberiz gibi pek çok  dizinin senaryosunu yazan senarist oluşu, üzücü olan…Altını böyle ise diğerlerinin yaptığı ve yapacağı hataları düşünmek bile çok  korkunç…!

        Bu dizideki öğrencilerin kıravatlarını bağlamadan boyunlarına astıklarını,bazılarının derste sürekli sakız çiğnediklerini, Öğretmenlerine “hoca” diye hitap ettiklerini de yazmadan geçemedim.İnanın bu öğrenci tipi okullarda olmayan yada istisna olan tiplerdir.Hababam Sınıfında olduğu gibi ders çalışma dışında her türlü haltı işleyen öğrencilerin  yer aldığı dizilerin “bizim liselerimiz  böyledir” iması ile izleyiciye sunulmasından  daha acı bir hadise olamaz.

        Geleceğimizin güvencesi pırıl pırıl altın kalpli gençlere haksızlık etmeyelim.
Oyu Puanı: 4 - Ortalama: 4

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 7 (0 Kayıtlı Üye 7 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 0.88153 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu