Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Altan EKMEN->KAVUŞMA GÜNÜ (ŞEB-İ ARUZ) [ Arama ]

KAVUŞMA GÜNÜ (ŞEB-İ ARUZ)
Başlık KAVUŞMA GÜNÜ (ŞEB-İ ARUZ)
Açıklama 12 Aralık 2007 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen AdamGibi
       Doğumunun 800. yılında bütün dünyada sevgi eyleminin mimarlarının en büyüklerinden  birisi olarak anılan ve hayat felsefesini"Hamdım, piştim, yandım" sözleri ile özetleyen Hz. Mevlâna 1-18 aralık tarihlerinde Konya'da düzenlenen şeb-i aruz törenleri ile yad edilmektedir.  Hz Mevlana,30 Eylül 1207 yılında bugün Afganistan sınırları içerisinde yer alan, Belh şehrinde doğmuş, 17 Aralık 1273 günü Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur.

            Kısmet olsa gerek,bu Aralık ayında yolumuz Konya'ya düşünce bizlerde soluğu şeb-i aruz törenlerinin yapıldığı Konya Kültür Sarayında aldık. Ney sesinin mistik nameleri salonu dolduran 3000 kişinin zihninde dünya ile döndü. Semazenler, bir elleri haktan alır gibi havaya;diğer elleri halka dağıtır gibi yere dönük,boyunları yana doğru, bakışları göge süzülen derviş ruhları ile döndü. 20 semazenin beyaz elbiselerinin o muhteşem dönüşü ile döndü dünya... Onlarla birlikte evren sevgiye döndü,dünya sevgiyle döndü.

             Semazenler tennure adında beyaz bir fistan giyiyorlar. Kolsuz, yakasız, göğse kadar önü açık ve bele kadar kısmı dar olup belden aşağıya doğru gittikçe genişleyen bu elbise, etekleri, üstüyle kıyaslana-mayacak kadar geniş ve altı parçadan meydana gelir, etek kısmına içten dört parmak enliliğinde kalın ve yünlü bir parça dikilir. Semâ' tennuresi denen bu fistan, renkli ve çok defa beyaz olur ve semazen, semaha başlayınca belden aşağı kısım açılır ve hafif bir dönüşle açılan etek, semazenin yörüngesi olur adeta ;o döner semazen döner.    

        Sema törenleri başlamadan önce, Ahmet Özhan'ın tasavvuf musikisi konseri vardı.Hem tasavvuf hem musiki bir araya gelince; bu değerlere çok uzak olanların yüzlerinin buruştuğunu tahmin etmek zor değil. Ben, Ahmet Özhan'ın 30 yılı aşkın, hiç ara vermeden bu törenlere katıldığını biliyorum. Ama bu kadar muhteşem bir ses ve bir o kadar engin gönlü ile insanın ruhunu bu kadar etkilediğini yakından görmemiştim.Tasavvuf musikisinin insanın gönlünün kılcal damarlarında bu kadar hayati bir etki bırakabildiğine şahit olmamıştım. Düğmeli mavi elbiseleri,yakasız mintanı,yemyeşil gözleri ve ney sesini ruhlara kavuşturan muştu sedaları gibi  olan  sesi, salonda yankılandı. Salon alkıştan inlerken tevazusunu,dua eder gibi yukarı kaldırdığı ellerinde seyirciye ikram etti.

            Ertesi gün Konya Belediye Başkanı bizlere bakanlık yetkilileri ile birlikte bir öyle yemeği verdi. Yemekte hal hatır ederken,Konya kültür sarayını % 30 'u 16 yılda tamamlanmış olarak teslim  aldıklarını ve 100 günde bitirdiklerini,1200 işçinin geceli gündüzlü çalıştığını ve 450 TIR dolusu mermer kullandıklarını anlattı.Sohbetin en can alıcı notuna gelince; Başkan Konya Belediyesi ile ilgili 'Konya'da geçmişteki bütün Belediye Başkanları çok çalışmışlar,bu Konya'nın en büyük şansıdır' diyerek tevazusunu gösterdi.Alçak gönüllü olmak bu olsa gerek.
Oyu Puanı: 3 - Ortalama: 3.67

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 5 (0 Kayıtlı Üye 5 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 0.85276 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu