İslâm tarihindeki en güzel yardımlaşma örneklerinden biri olan ensar ve muhacir kardeşliği, birçok kurum ve kuruluşun organizasyonları ile Gümüşhane’de de sergileniyor.
Yaşadıkları coğrafyalardaki sorunlardan kaçan, daha güzel bir gelecek umuduyla geldikleri Türkiye’de yetkililer tarafından Gümüşhane’ye yerleştirilen Afganistanlı, Iraklı ve Suriyeli muhacirler, hayırsever vatandaşlar tarafından yalnız bırakılmıyor. İlgili kamu kurum ve kuruluşlarının yanısıra dernek, vakıf, siyasi parti gibi farklı isimler altında bir araya gelen çok sayıda Gümüşhaneli, yaptıkları sessiz sedasız organizasyonlar ile bu muhacirlerin hayatlarını az da olsa kolaylaştırmaya çalışıyor.
Yeniden Refah Partisi Gümüşhane Kadın Kolları’da bu noktadan hareketle Gümüşhane genelinde yaşayan muhacir kardeşlerine ensar olmaya gayret gösteriyor. Hayırsever vatandaşlar tarafından yapılan her türlü bağışı tasnif eden kadın kolları üyeleri; bazen nakdi, bazen yiyecek, bazen giyecek, hiçbirşey olmadığı durumlarda da hoş muhabbetleri ile göçmen vatandaşlarımızın kapısını çalıyor. Meraklı gözlerle açılan kapıdan içeri giren hanım kardeşlerimiz, hane halkı ile hal hatır edip varsa dertlerine ortak oluyor, derman arıyor.
Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Yeniden Refah Partisi Kadın Kolları Gümüşhane Koordinatörü Sümeyye Nas, yapılanın sadece kardeşliğin gereği olduğunu söyledi.
“Elimizden Geleni Yapmaya Çalışıyoruz”
Gümüşhane’de birçok sivil toplum kuruluşunun yıllardan beri bu yönde hizmetler verdiğine vurgu yapan Sümeyye Nas, “Devletimizin yanı sıra, bu tür işleri çok daha organize bir şekilde gerçekleştiren STK’larımız var. Yardımlarını, sağ elin verdiğini sol ele duyurmadan yerine getiren yüzlerce hayırseverimiz var. Partimizin Gümüşhane’deki Kadın Kolları teşilatı ve Erbakan Vakfı Gümüşhane Başkanlığı ile birlikte karınca kararınca bizlerde elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz” dedi.
“Bu Acılar, Tüm Müslümanların Acısıdır”
Doğu Türkistan’da, Mynmar’da, Filistin’de, Suriye’de, Yemen’de, Afganistan’da, Hindistan’da milyonlarca Müslümanın büyük acılar ile karşı karşıya olduğunu hatırlatan Nas, “Doğduğu topraklarda yarınları bile belli olmayan bu kardeşlerimiz, çoluğu çocuğu ile birlikte tüm zorluklara katlanarak ülkemize sığınıyorlar. Birçoğumuzun burun kıvırdığı işlerde çalışarak, daha güzel bir gelecek umuduyla bazen aç, bazen tok hayatlarını idame ettirmeye gayret gösteriyorlar. Bizlere düşen de bu zor günlerde gönlümüzü onlara açmak, kardeşliğimizi göstermek oluyor ” diye konuştu.
“Yardımlaşmada Çekingen Davranıyoruz”
Son yıllarda, Türk insanının fıtratında yer alan yardımlaşma geleneğinin kötü niyetli kişiler tarafından şahsi çıkarlar için kullanıldığına vurgu yapan Nas, “Dolayısıyla vatandaşlarımız yardımlaşmada çekingen davranıyor. İnsanoğlunu yalnızlaştıran politikalar, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de gittikçe yaygın hale geldi. Modernleşme adına bilerek veya bilmeyerek uygulayageldiğimiz bu politikalara artık dur demek zorundayız. Eğer bu duruma kayıtsız kalırsak, hemen yanıbaşımızda olduğu halde, açlık nedeniyle intihar eden kardeşlerimize şahit oluruz. Sonrada suçlamak için devlet, suçlamak için muhtar, suçlamak için yönetici ararız. Lakin asıl suçlunun; “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” diye uyarıldığımız halde, har vurup harman savuran bizlerin olduğunu görmemeye çalışırız. İşte bu; kişisel olarakta, toplumsal olarakta ahiretimizi berbat edecek bir vebaldir” ifadelerini kullandı.
