Ağaç, din görevlilerinin ve camilerin toplumdaki yeri ve önemine dikkat çekmek, onların gerçek işlevini ortaya koymak, sıkıntılarını dile getirmek ve çözüm önerileri sunmak, camilerin daha işlevsel hale gelmesini sağlamak gibi amaçlar doğrultusunda kutlanan haftayla ilgili yaptığı açıklamasında bir Müslümanın öğreneceği ilk şeyin Kur’an olması gerektiğini söyledi.
İlmini hangi alanda yaparsa yapsın, hangi sahanın mütehassısı olursa olsun Müslümanlar için bu gerçeğin değişmeyeceğini vurgulayan Ağaç, “İslâm’ın ilme ve öğrenmeye verdiği değer, dinin iki temel kaynağı olan Kur’an ve Sünnet’in naslarında yeterince temellendirilmiş bulunmaktadır. Kur’an’ı öğrenen kişinin gayesi Allah’ın rızâsına ulaşmak, Kur’an’ın ahkâmı, âdâbı ve ahlâkı ile amel etmek olunca, bu faziletlerin ve hayırların en büyüğü sayılır. Sözlerin en hayırlısı Allah’ın sözü olduğuna göre, peygamberlerden sonra insanların en hayırlısının Kur’an’ı öğrenen ve öğretenler olması tabiîdir. Yürüyen Kur’an olan Peygamber Efendimiz hem meslek olarak hem de insan olarak başta din görevlileri olmak üzere tüm insanların rehberidir. Her davranış ve sözlerini rehber edindiğimiz Peygamber Efendimizin irşat metodu da bizler için örnektir” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığının toplumumun din hizmeti ve irşat görevini karşıladığını, bir yandan, başta Kur'an Kursları vasıtasıyla yaygın din eğitimi faaliyetleri yürütülmeye çalışılırken, diğer yandan, cami içi ve dışı din hizmetleri gerçekleştirilmeye çalışıldığını kaydeden Ağaç, “Bunun yanı sıra, ailede din eğitimi faaliyetlerini desteklemek amacıyla, yetişkin bayanlara yönelik olarak devam ettirilen Kur'an Kursları ile il ve ilçe müftülükleri bünyesinde ailelerin dini konulardaki ihtiyaçlarına cevap vermek üzere Aile ve İrşat ve Rehberlik Büroları faaliyet göstermektedir. Söz konusu faaliyetler müftü, vaiz, Kur’an Kursu öğreticisi, imam-hatip ve müezzin-kayyımlarımız tarafından yerine getirilmektedir. Bunun yanında din görevlileri doğum, sünnet, nişan, nikâh, düğün, yeni doğan çocuklara isim koyma, asker uğurlama vb. gibi mutlu günlerde hem de kötü günde hastalık, ölüm ve cenaze işlemleri vb. insanların yanında olmaktadırlar. Yani din görevlilerinin hizmet alanı yalnızca camiler değil hastaneler, cezaevleri, çocuk yuvaları, yetiştirme yurtları, huzurevlerini de vb. kapsamaktadır” diye konuştu.
Din görevlilerine karşı son zamanlarda gerek fiziki saldırılar, gerekse bazı medya kuruluşlarında ve sosyal medya mecralarında yapılan saldırıları kınayarak bu tür haksız saldırıların bir daha yaşanmaması temennisiyle bu tip saldırıların hukuki sürecinin takipçisi olacaklarını vurgulayan Ağaç, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı: “Bu vesileyle, ülkemizde metropol şehrinden mezrasına, ilinden ilçesine, yeryüzünün en uzak noktasında görev yapan din gönüllüsü kardeşlerimize kadar mescit ve camilerde din hizmetlerinin en güzel şekilde yapılması için fedakarca çalışan, topluma rehberlik ve önderlik eden, ilmi, irfanı ve yaşantısıyla örnek olan, mihrabın, minberin ve kürsünün hakkını veren bütün din görevlilerimizin Camiler ve Din Görevlileri Haftasını tebrik eder, ebediyete irtihal edenlere Cenab-ı Hak’tan rahmet niyaz ederiz.”
