Trabzon Bölgesi Veteriner Hekimler Odası Gümüşhane Temsilcisi Veteriner Hekim Ahmet Yaşar hava sıcaklıklarındaki aşırı artışlar nedeniyle susuz kalması muhtemel sokak hayvanları için vatandaşlardan destek istedi.
Evlerin, işyerlerinin kapısına bir kap su bırakılmasının bu canlar için çok büyük öneme sahip olduğunun altını çizen Yaşar, hayvanların ve özellikle yavruların su içmek için dere kenarına kadar indiklerini, bu durumunda tehlikeli sonuçlar ortaya koyduğunu söyledi.
İnsanların mübarek Ramazan ayında susuzluğun, açlığın ne demek olduğunu daha iyi anladıklarına dikkat çeken Yaşar, kurulacak empati ile bir sokak hayvanının neler çektiği çok daha kolay anlaşılabileceğini savundu.
Vatandaşların büyük bir kısmının sokak hayvanlarına yardımcı olduğunu gördüklerini anlatan Yaşar, “Yaklaşık beş yıldır şehrimizde sokak hayvanlarına yönelik bir rehabilitasyon çalışması yapılmaktadır. Bu çalışmada hayvanlar işaretlenip, kısırlaştırılıp aşılandıktan sonra alındığı ortama bırakılmaktadır. Bununla birlikte iş bitmiyor. Bu hayvanlar yeme içme ihtiyacı olan canlılar. Sokaktaki bu dostlarımız başlarının çaresine bakıyorlar kimi zaman ama şu anki aşırı sıcaklarda su bulmaları o kadar kolay değil. O nedenle sokak hayvanları için evimizin, apartmanımızın işyerimizin kapısının yanına bir kap su koyarak onlara destek sağlamış oluruz. Yine artan yemekleri çöpe atmaktansa bu canların kolay ulaşabilecekleri bir yerlere bırakmak gerçekten insani bir davranış olacaktır.” dedi.
Sokakta hayatını devam ettiren hayvanların da birer can olduğunu ifade eden Yaşar, “Bir sosyal paylaşım sitesinde okuduğum bir yazıda söylenen (hayat sadece insanlar için olsaydı Nuh’un gemisinde hayvanlar olmazdı) söz gerçekten konuyu açıkça ortaya koymaktadır. Bu hayvanları öldüremeyiz, canlı canlı ölüme terk edemeyiz. Asıl olan yapılması gereken onlara destek olmaktır. Her insan yapabildiği kadar yardımcı olmalı. Şu anda Ramazan vaazlarında hocalarımız bu konu anlatılmalıdır. Bu hayvanlar insanlardan çok şey istemiyor. Bir kap su versinler yeter. Sonuç olarak bu hayvanları toplu barınaklarda toplamak değil onlarla birlikte aynı dünyayı paylaşmanın hem kanunlarımızın hem de insan olmanın gereğidir.” diye konuştu.
Evlerin, işyerlerinin kapısına bir kap su bırakılmasının bu canlar için çok büyük öneme sahip olduğunun altını çizen Yaşar, hayvanların ve özellikle yavruların su içmek için dere kenarına kadar indiklerini, bu durumunda tehlikeli sonuçlar ortaya koyduğunu söyledi.
İnsanların mübarek Ramazan ayında susuzluğun, açlığın ne demek olduğunu daha iyi anladıklarına dikkat çeken Yaşar, kurulacak empati ile bir sokak hayvanının neler çektiği çok daha kolay anlaşılabileceğini savundu.
Vatandaşların büyük bir kısmının sokak hayvanlarına yardımcı olduğunu gördüklerini anlatan Yaşar, “Yaklaşık beş yıldır şehrimizde sokak hayvanlarına yönelik bir rehabilitasyon çalışması yapılmaktadır. Bu çalışmada hayvanlar işaretlenip, kısırlaştırılıp aşılandıktan sonra alındığı ortama bırakılmaktadır. Bununla birlikte iş bitmiyor. Bu hayvanlar yeme içme ihtiyacı olan canlılar. Sokaktaki bu dostlarımız başlarının çaresine bakıyorlar kimi zaman ama şu anki aşırı sıcaklarda su bulmaları o kadar kolay değil. O nedenle sokak hayvanları için evimizin, apartmanımızın işyerimizin kapısının yanına bir kap su koyarak onlara destek sağlamış oluruz. Yine artan yemekleri çöpe atmaktansa bu canların kolay ulaşabilecekleri bir yerlere bırakmak gerçekten insani bir davranış olacaktır.” dedi.
Sokakta hayatını devam ettiren hayvanların da birer can olduğunu ifade eden Yaşar, “Bir sosyal paylaşım sitesinde okuduğum bir yazıda söylenen (hayat sadece insanlar için olsaydı Nuh’un gemisinde hayvanlar olmazdı) söz gerçekten konuyu açıkça ortaya koymaktadır. Bu hayvanları öldüremeyiz, canlı canlı ölüme terk edemeyiz. Asıl olan yapılması gereken onlara destek olmaktır. Her insan yapabildiği kadar yardımcı olmalı. Şu anda Ramazan vaazlarında hocalarımız bu konu anlatılmalıdır. Bu hayvanlar insanlardan çok şey istemiyor. Bir kap su versinler yeter. Sonuç olarak bu hayvanları toplu barınaklarda toplamak değil onlarla birlikte aynı dünyayı paylaşmanın hem kanunlarımızın hem de insan olmanın gereğidir.” diye konuştu.
