Gümüşhane Üniversitesi, şehrin binlerce yıllık stratejik önemini ve tarihsel derinliğini ortaya koyan önemli bir bilimsel etkinliğe ev sahipliği yaptı.
Dr. Mustafa Çalık Kongre ve Kültür Merkezi’nde açılış etkinliği kapsamında Fatih Sultan Mehmet Han’ın Trabzon’u fethi sırasındaki yolu ve Onbinlerin Dönüşü yolunun tartışıldığı “Kadim Zamanların Ayak İzleri” adlı konferans büyük ilgi gördü.
Konferansta Fatih Sultan Mehmet Han’ın Trabzon’u fethi sırasında kullandığı güzergâhlar ile antik çağın en büyük askeri yürüyüşlerinden biri olan "Onbinlerin Dönüşü" (Anabasis) kapsamlı bir şekilde ele alındı.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Oktay Yıldız, ”Bugün bu toplantıda doğrudan doğruya Gümüşhane ve Gümüşhane coğrafyasını, Karadeniz coğrafyası içerisinde Gümüşhane’yi ilgilendiren tarihi bir adımın, bundan 2400 yıl önce meydana gelmiş bir tarihi yürüyüşün ayak izlerinin olduğu bir şehirde Anabasis’in, on binlerin dönüşünün güzergahında temel noktaların ele alındığı bir projenin ve devamında Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon fetih güzergahının yine ayak izlerinin olduğu bir coğrafyada, bu konuyla ilgili yapılmış olan bilimsel bir araştırmanın sonuçları sizlerle paylaşılacak” dedi.
Gümüşhane’nin 2.400 yıl önce dahi ana geçiş güzergahlarından birisi olduğunu ifade eden Rektör Yıldız, “Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon fethi için izlediği güzergâhın, On Binlerin Karadeniz’e ulaşmak için takip ettiği rota ile büyük ölçüde benzerlik göstermesi tesadüf değildir. Her iki yürüyüş de Gümüşhane havzasının, Zigana’nın ve Doğu Karadeniz geçitlerinin tarih boyunca stratejik önemini ortaya koyar. Ksenophon’un askerlerinin sarp vadilerde karşılaştığı coğrafi engeller, Fatih’in ordusunun da aşması gereken engellerdi. Her iki tarihsel olay, bu bölgenin medeniyetler arası geçiş noktası olma özelliğini güçlü biçimde teyit eder” diye konuştu.
Proje yürütücüsü ve konferansın moderatörü Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İsmail Köse ise “Biraz şehirden dışarıya çıkarsanız kaleleriyle, gözetleme kuleleriyle, tarihi yapılarıyla, hanlarıyla, kervansaraylarıyla, 18-19. yüzyılda inşa edilmiş kiliseleriyle zengin bir coğrafya, zengin bir kültürel taşımaz, kültürel mirasla karşılaşırsınız. Katman katman bir tarihsel altyapımız var bulunduğumuz coğrafyada. Bizden önce bu coğrafyada yaşayan bildiğimiz onlarca, bilmediğimiz belki yüzlerce uygarlık, klan, kabile mevcut ve herkes her yaşayan topluluk coğrafyada bir iz, bir mimari eser, mimari yapı bırakmış, günümüze kadar kalmış. Bize düşen bu taşınmaz mirası el birliği içerisinde korumak, kollamak ve gelecek nesillere bir emanetçi olarak aktarabilmek” ifadelerini kullandı.
“Onbinler’in Trabzon’a Yürüyüşü: Gümüşhane-Trabzon Güzergahı Üzerine Seyyah Görüşleri” konulu sunumu gerçekleştiren Gümüşhane Üniversitesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Metin Aksoy da “2400 yıl önce Karadeniz'e ulaşmak için verilen bu mücadelenin izini süreceğiz bugün. Onbinler Gümüşhane'den Trabzon'a hangi güzergahı kullandığı sorusu yıllardan beri tarihçileri, bilim adamlarını, seyyahları meşgul etti. Bu büyük yürüyüş, antik çağın en büyük askeri ve coğrafi başarılarından biri olarak kabul edilir. On binlerin yürüyüşünün son ve en kritik bölümü Gümüşhane'den Trabzon'a giden güzergahtır. Bu bölümde yorgun ve yıpranmış askerler Trabzon'a ulaşmak için dağları aşmak zorunda kalmışlardır. Tarihsel ve coğrafi olarak da en mantıklısı Zigana Geçidi'dir. Bu geçit tarih boyunca ticari kervanlara, ordulara ve seyyahlara açık kalmıştır. Günümüzde Erzurum ve Trabzon ana yolunun güzergahını takip eder. Zigana Geçidi tarih boyunca Gümüşhane'den Trabzon'a giden en önemli ve en çok kullanılan rota olmuştur. Antik çağdan günümüze kadar bu geçit ticari kervanlara, askeri birliklere, seyyahlara hizmet etmiş, ticari kervanlara ait raporlar, askeri harekatlara ait belgeler ve seyyah günlükleri bu rotanın tarihsel önemini de kanıtlar. Dolayısıyla yükseklik, mesafe, kronolojik uyumuyla da burayı biz olabilirliliği en yüksek olan alan rota olarak belirleyebiliriz. 2400 yıl önceki bu destansı yolculuğun her bir adımı antik çağdan günümüze gelen seyyahların, araştırmacıların ve bilim insanlarının göz gözlemleriyle dolu bir hikayedir” dedi.
Trabzon Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yavuz Akbaş’ın “Tarihi Yol ve Mekanların Değerler Eğitiminde Kullanımı: Unutulmuş Miras”, Karadeniz Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Osman Emir’in “Onbinler’in Dönüş Güzergahına Aday Yollar” başlıklarında sunum gerçekleştirdiği konferansta eski tarihi yol güzergahlarının dünyanın hiçbir yerinde çok büyük bir olay olmadıktan sonra çok fazla değişikliğe uğramayacağını hatırlatılarak, “Eski çağda kullanılan bir rota orta çağda da çok küçük değişikliklerle devam ettirilir. Yakın dönemde o rota yine kullanılmaya devam eder. Bunun aslında en güzel örneği Zigana yoludur. Zigana yolunun en eski kayıtları Roma dönemine gider. Yani bu güzergah çok eski bir güzergahtır. Bu rotalar tesadüfen belirlenmez. Doğu Karadeniz bölgesinde de yollar yol rotaları, yol güzergahları zaten bellidir size çok fazla alternatif sunmaz. Dağlık olması, dağların kıyıya paralel uzanması size belli bir yön çizer. O da nedir? Vadiler. Dolayısıyla bütün rotalar vadileri takip etmek zorundadır. O yüzden de yol rotaları az çok tahmin edebiliriz. Fatih Sultan Mehmet bilinmeyen rotaları kullandı. Bizim için en olası alternatif Kuştul ya da Galyan yolu” denildi.
Fatih Sultan Mehmet’in Karadeniz seferi ile antik orduların izlediği güzergâhların bilimsel veriler ışığında yeniden yorumlanması büyük ilgi gördü.
Sunumların ardından akademisyen ve öğrencilerin sorularını cevaplandıran proje araştırmacılarına teşekkür belgeleri ve hediyeleri Vali Aydın Baruş ve diğer protokol üyeleri tarafından verildi.