Gümüşhane Üniversitesi, akademik başarılarının yanı sıra kentin kültürel hafızasını canlı tutan projeleriyle de adından söz ettirmeye devam ediyor.
Üniversite yönetimi, gerçekleştirdiği "Eline Çamur, Ruhuna Huzur" etkinliğiyle, Gümüşhane’nin asırlık geleneği olan Dölek çömlekçiliğini kampüsün merkezine taşıdı.
Öğrencilerin akademik yoğunluktan sıyrılarak sanatsal üretimle rehabilite olduğu etkinlikte, geleneksel Dölek formları modern seramik teknikleriyle yeniden yorumlandı.
Kampüsün Kalbinde Tarihi Dokunuş
4-12 Aralık tarihleri arasında Gümüşhane Meslek Yüksekokulu’ndan İlahiyat Fakültesi’ne, Sosyal Tesisler’den Mühendislik Fakültesi’ne kadar kampüsün 9 farklı noktasında kurulan atölyeler, öğrencilere ve akademik personele benzersiz bir deneyim sundu.
Seramik Eğitmeni Esma Gündüz’ün rehberliğinde tezgâh başına geçen katılımcılar, Gümüşhane’nin Dölek köyünde yüzyıllardır sürdürülen güveç ve toprak ürünleri geleneğini bizzat deneyimleme fırsatı buldu. Etkinlik boyunca bireysel çalışmaların yanı sıra, üniversite camiasının ortak katkılarıyla şekillenen kolektif bir sanat eseri de ortaya konuldu.
Rektör Yıldız Tezgâhın Başına Geçti
Etkinliğin en dikkat çeken anları ise Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oktay Yıldız’ın atölye çalışmalarına katıldığı dakikalar oldu. Öğrencilerle yan yana gelerek çömlek çarkının başına geçen Rektör Yıldız, Dölek güveç geleneğinden ilham alarak kendi tasarımını şekillendirdi. Rektör Yıldız’ın bu samimi katılımı, üniversitenin sadece teorik eğitim veren bir kurum değil, aynı zamanda yaşayan ve üreten bir kültür merkezi olduğu mesajını verdi.
Geleneksel ruhun modern dokunuşlarla harmanlandığı etkinlik, öğrencilerden tam not alırken, Gümüşhane’nin yerel değerlerinin bilimsel ve sanatsal yaklaşımlarla geleceğe taşınması adına önemli bir adım olarak kayıtlara geçti.
"Dölek Kili Bölge Ekonomisine Can Suyu Olacak"
Etkinlikte yaptığı konuşmada kültürel mirasın önemine vurgu yapan Prof. Dr. Oktay Yıldız, üniversitenin bu alandaki stratejik hedeflerini de açıkladı. Dölek köyündeki üretim geleneğinin kampüste yaşatılmasının sembolik değerinin ötesinde ekonomik bir vizyon taşıdığını belirten Yıldız, şunları kaydetti: “Kültürel miras, üniversitemizin akademik kimliğini güçlendiren en değerli hazinedir. Öğrencilerimizin bu kadim kültürle temas etmesi bizler için son derece kıymetli. Ancak çalışmalarımız bununla sınırlı değil. Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) tarafından desteklenen ‘Dölek Kilinin Katma Değer Potansiyeli: Ürün Çeşitlendirme ve Karşılaştırmalı Analizi’ başlıklı projemizle bu mirası ekonomik bir değere dönüştürmeyi hedefliyoruz. Dölek kilinin farklı alanlarda kullanılması, bölge ekonomisine yeni bir bakış açısı kazandıracaktır.”