Yaptığı açıklamada kurulacak taş ocaklarının temellerinin bölgelerine gelen 2010 yılındaki tapu kadastro çalışmalarında atıldığını öne süren Sarı, “Şöyle ki tapu kadastro kayıtlarında maden ruhsatı için talep edilen alanın tamamı orman vasfında iken yaklaşık 74 dönüm ve 13 dönüm olmak üzere iki parselde toplam 87 dönüm bir alan hazineye ait ham toprak vasfında tapulandırılmıştır. Şimdi yetkililere sormak gerekmez mi köylerde yüzer iki yüzer metre kare tarlaları orman arazisi yazarken 87 dönüm ormanlık araziyi nasıl olursa ham toprak vasfında tapu edilir. Bu durum 14 yıl öncesinden mi kurulacak olan tesisin temelleri atılmış hazırlıkları yapılmış gibi gözükmektedir” dedi.
Bu durumun firmanın işini kolaylaştırmak için yapılan bir çalışma olduğunu savunan Sarı, “Çünkü alacağı izinler açısından maden kanununa göre izin süreci kolay ve maliyeti yok denecek kadar azdır. Yine yetkililere bölgede aktif çalışan bir taş ocağı ve üretimi durdurulan bir taş ocağı mevcuttur. Çalışan taş ocağında kaç tane Gümüşhaneli işçi veya nakliyeci çalışmakta, faaliyeti maden dairesi tarafından durdurulan Gümüşhaneli iş adamı büyüğümüzün ocağında kapatılmadan önce kaç Gümüşhaneli işçi ve nakliyeci çalışmaktaydı diye soru sormak gerekmez mi, köy merkezine yaklaşık kuş uçuşu 500 metre mesafede, şehrimize hiçbir açıdan desteği olmayacak ama doğal kaynaklarımızı tarumar edecek taş ocağı istemiyoruz. Sürecin takipçisi olacağız ve yapılacak olan taş ocağına karşıyız” ifadelerini kullandı.
