Tembele  kapıyı ört denilince, “yel eser örter” demiş.
 Koca tembel, rüzgârın ne yandan eseceği belli mi olur..
 Bir bakarsın ters esip, pencereleri de açmış.
 Otur oturabilirsen!
-------------------------
 Bu bağlamda bozulması/silinmesi gereken ezberler var.
 Kişi ve kurum bazında...
 Neme lâzım, bana ne, adam sende...misali.
 Futbol terminolojisiyle, ıskalamak veya topu taca atmak gibi...
 O dan-dun karambol oluşturur.
 Ki, kendi kendine gol atma riski vardır.(Öyle gollerde yedik!)
 --------------------------
 Yapabileceğimiz işleri, başkalarına ihale-havale sakıncalı..
 Örneklemeğe kalkışırsak “zülfü yâre dokunur!”
 Elden gelenin öğün olmayacağını, olsa da vaktinde bulunmayacağını unutmayalım.
 Aş için “Pişiren” lâzım.
 Rahat etmek için Yaylı kanepe...
 Yani, oturup rüzgâr beklemek yerine, kalkıp, hızımızla rüzgâr oluşturalım”Yayla” rüzgârı gibi ferahlatıcı...
 Gümüşhanede açmakta olan sanayi yaprakları kıpırdıyor.
 Rüzgârımızın müjdecisi olmalı...
 Kutlu zamanın manevî  ikliminde maddi mutluluk emareleri..
 Organize sanayinin, zorlu yollarındaki gayret ve fedakârlık gönüllerine şükran ve selâm olsun.
 Bir temenna da sağlık cenahına...
 Bir zamanların doktora hasret Gümüşhanesin de, doktor bolluğu...
 Ve aile hekimliğinde iki Pilot İlden birisi olmak...
 Sağlıklı uçuşa geçiyoruz.
 Yükselmeğe hazır olalım.
 FENER’E NOT : Sıfır! Asıl puan kaybı pankarttan oldu. Kapıcının helal ekmeğinin değerini öğreninceye kadar ma’şeri vicdanda her zaman MAĞLUPSUNUZ.