Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
26 Aralık 2007 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
AdamGibi
Ramazan Bayramında terörün ülke genelinde oluşturduğu karamsarlık havası,Kurban Bayramında sağlanan huzur ve güven ortamı ile yerini coşku,sevgi, kucaklaşma, dayanışma ve yardımlaşmaya bıraktı.Türk silahlı kuvvetlerinin Kuzey ırakta gerçekleştirdiği hava operasyonunun gece olması ,hedeflerin % 100 isabetle vurulması ve devletimizin gücünün dünyanın sayılı 5 devletten birisi oluşunun teyit edilmesi; devlete duyulan güveni artırdığı gibi, Türk Silahlı Kuvvetlerine duyulan sevgiyi pekiştirdi.
Kuzey Irak ta kendisini taşeron firma gibi kullanan ülkelerin desteği ile pervasızca hareket eden Barzani'nin ayakları yere basarken, “elin atına binen tez iner” atasözünü hatırlaması bakımından ona iyi bir ders oldu.Şimdi şaşkınlıkla etrafına bakınıp olup bitenlere anlam vermeye çalışmaktadır. Amerika'ya küsmekte, Avrupa Birliğine öfkelenmektedir. Türk devletinin dostluğunu, güçlü konumunu, tarihi birikiminden istifade etmeyi denese daha karlı çıkacağını öğrenmiş olacak;öğrenmezse alacağı çok ders var demektir.
Kurban bayramı dolayısı ile “kimse yok mu derneği“ ve 'deniz feneri” dernekleri bu yıl değişik bir yardımlaşma örneği ile herkesi şaşırttılar. Öyle bir olay ki; duyun ve de inanmak için kendinizi zorlayın! İnsan isterse neler yapabiliyor birlikte görelim. Bu dernekler: iş adamları ve hayırseverler tarafından bağışlanan tam 120 000 adet kurbanı, Doğu ve Güneydoğu illerimizdeki ihtiyaçlı ailelere dağıttılar. Düşünebiliyor musunuz bir kurbanı beş aileye bölseniz 600.000 aileye yardım eli uzanmış oldu.
Bu yardım sadece et dağıtımı ile anlatılmaya çalışılırsa çok sığ kalır.Bir ihtiyaçlı ailenin kapısını çalıp ta ona bir yardım eli uzatınca bu insan ile siz arasında oluşacak tarifi imkansız duygu bağı bu olayı anlatabilir.
Kimselerin hatırını sormadığı bir insanı siz baş tacı edercesine elinizle bir paket hediye ile kapısına kadar gidip elini öperseniz; bu fiili bizzat siz yapabilirseniz o duygu bağını yakalayabilirsiniz;ve düşünürsünüz ki işte insanları sarmak sarmalamak bu olsa gerek diye!
Hulasa kelam: devleti güçlü kılan onun vatandaşları tarafından sevilmesi ve korunmasıdır.Milleti güçlü kılan ise vatandaşların sosyal ve ekonomik haklarının devlet tarafından korunması ve halkın devlet tarafından sevilmesidir;özellikle hiç ayırım yapmadan hiçbir aileye ve zümreye imtiyaz tanımadan eşit bir şekilde sevmesi;gök kubbe gibi herkesin üstünü örtmesi;toprak gibi her çalışan ve çabalayana şefkatle himmet etmesi; vatandaşına bir zarar gelecekse anaç olmalı, bir derdi olana baba olmalı ki; devlet olabilsin.Huzur olacak ise bu huzurun teminatı ve tamiratı bizzat devlet olsun.
Bayramlar gibi sevgi dolu olmalı halkına
Yıldırımlar gibi kararlı olmalı düşmanına devlet…
İşte devletimizin son yıllarda aldığı yol bu hedefe çok yakın.Minnet ve şükran duygularımızı sunarız.
.jpg)
HUZURA DAVET ; HUZURLU DEVLET
