Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Gümüşhane’nin bir türlü başaramadığı ancak olmazsa olmazlarından biri olan “lobi faaliyetleri” eksikliği kendini yine hissettirmekte. Nitekim gelmiş geçmiş siyasiler, mülki idare amirleri ve bu ile katkı sağlamaya çalışan siyasi çevreler ile iş dünyası lobi çalışmasının önemine değinip durdular. Herkes olması gerektiğini savundu ancak bu konuda adımlar atılamadı.
Lobi çalışması bir kurumsal yapıyla mı mümkün olur? Yahut her kesimden etkin isimlerin bir araya gelmesiyle oluşabilen gönüllüler mi? Yada il dışında ve il içinde oluşacak bir kurul mu?
Aslında hiçbir lobi çalışması bu tür sorularla ne oluşur ne iş yapar. Bir ilin her türlü meselesini çözmek için hükümet düzeyinde etkin rol üstlenir, bürokrasiye müdahele ederek çözümsüzlükleri giderir. Mevcut siyasi iktidar, muhalefetin il düzeyindeki temsilcileri, milletvekilleri, mülki idare amiri, yerel yönetimler, etkili sivil toplum kuruluşları ve iş dünyasının temsilcileri ile basından oluşacak bu güç ilimizin birçok sorununu aşmak için yeteri enerjiyi kendinde bulacaktır. Bu saydığımız çevrenin kendi arasında oluşturacağı sinerji ile, ilimize ait öncelikler kendiliğinden takip edilebilir bir mekanizmaya kavuşur.
Bu anlatmaya çalıştığımız lobiciliğe en güzel örneği komşu illerimiz Rize ve Trabzon teşkil etmektedir. . Ancak her iki ilin temel özelliği “Trabzonluluk”, “Rizelilik” kimliğinde buluşuyor olmalarıdır. Aslında mikro milliyetçilik gibi algılansa da bu girişim her iki ilin sorunlarını gerek bölge ve gerekse merkezi hükümet nezdinde kısa vadede çözebiliyor. Ankara’da hangi bakanlığa giderseniz gidin bu komşu iki ilin mensupları bürokrasinin her kademesinde vardır. Yani yerel ölçekten gelen projeler siyasi destek ve bürokratlarının yardımıyla hayat bulabiliyor.
Peki Gümüşhane’nin bu şansı ne kadar var? Bu soruya yıllardır verilen tek cevap: lobiciliğimiz sıfır seviyesinde.
Birkaç gün önce Ankara Gümüşhaneliler Derneği eski başkanı ve Ankara Müteahhitler Federasyonu Başkan Vekili sevgili dostum Erdal Kurt beyle ofisinde görüştük. Oldukça sıcak kanlı bir hemşehrimiz olan sayın Kurt iyi bir Gümüşhaneli olmakla beraber 30-40 yılını Ankara’da geçirmiş. İlimizin en büyük sorunu “lobi” eksiğidir diyen sayın Kurt; “Gümüşhane Ankara’da yeterince güçlü adımlar atamadı. Her şeyi milletvekillerinden bekler oldu. Oysa Gümüşhane-Ankara hattında oluşabilecek güçlü bir yapı ve köprü Gümüşhane’yi etkin hale getirebilir. Gerek bürokraside ve gerekse bakanlıklar düzeyinde ilimizin sorunları hızlıca aşılabilir. Bu sayede Gümüşhaneli bürokratlara da sahip çıkılabilir” diyor. Yeni oluşum derken neyi kastettiniz diye sorduğumda Erdal Kurt şöyle dedi: yakın gelecekte Gümüşhane sevgisini hisseden arkadaşlarımızla güzel şeyler planlıyoruz. Bunu zamanı gelince paylaşacağız” diyor. Erdal Kurt beyi bilirim; akıllı, enerjik, liderlik vasıfları olan, memleketini seven iyi bir hemşehrimizdir. İnanıyorum ki düşündüğü ve yakın gelecekte açıklayacağı projesi belirli boşluğu dolduracaktır.
Değerli okurlar;
Gümüşhane Ticaret Odası başkanı büyüğümüz sayın İsmail Akçay beyle de Ankara’ya gelmeden önce sık sık yaptığımız sohbetlerde yine bu lobi eksiğimizi konuşurduk. Gümüşhane’nin şiddetle bu açığını kapamasına vurgu yapardı.
Gümüşhane artık göç veren, nüfusu azalan, yatırımı az alan, işsizliği giderek artan, sosyal hayatı yok denecek kadar az olan bir il olarak anılmamalıdır. Gümüşhane iline ait sorumluluk alan herkes bu konuya özen göstermelidir. Gümüşhane-Ankara hattı mutlaka sağlıklı oluşturulmalı ve “Gümüşhaneliler” lobisi ağırlığını her ortamda hissettirmelidir. Aksi halde üniversitenin açılmasını son 9 ile sarkıttığımız gibi diğer alanlardan alacağımız yatırımları da yine sonlara bırakırız.
.jpg)
LOBİ ÇALIŞMASININ ÖNEMİ
