Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Mevlüt ERGİN->İNSAN VE ŞEHİR [ Arama ]

İNSAN VE ŞEHİR
Başlık İNSAN VE ŞEHİR
Açıklama 20 Şubat 2008 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
email mevlut29@mynet.com
Siteye Ekleyen AdamGibi
        Şehirler, yüzyılların içinde oluşan kültürlerin, ekonomik ve siyasal boyutlarıyla topluma yansıyan yüzleridir. Bir arada yaşamak zorunda olan insanlar, kendilerini rahat, mutlu ve güvenli hissedebilmeleri, yaşamaları için maddi, manevi alışverişlerini gerçekleştirdikleri yerleşim merkezleri oluşturmuşlardır. Şehir bu merkezlerden biridir ve tanımlanırken aklımıza ilk gelen; Şehri yapan, ortaya koyan ve yaşanabilir kılan insan unsurudur. Bu bir araya gelişte şehrin doğası, kültürü, havası, suyu, sanatı, mimarisi, müziği bir uyum içersinde bu birlikteliği tamamlarlar.

        Günümüzde karşı karşıya kaldığımız hızlı bilgi artışı, değişme ve gelişme, bilgi toplumuna geçişin ayak sesleri olarak insan ve şehir hayatını daha bir derinden etkiler durumdadır. Giderek hızlanan iletişim ve ulaşım, şehir hayatını hızlandırırken kalabalığı yoğunlaştırmış ve insanları mantık olarak yakınlaştırmış; ama duygu olarak uzaklaştırmıştır. Hızlanan hayatla birlikte mekânlar da boyut değiştirmiş, bilgi toplumunun ileri teknoloji ile donatılmış şehirleri, insanı ve onun değerlerini unuttur hale getirmiştir. Öyle ki aynı mekânları paylaşan insanlar, birbirlerinden habersiz yaşar olmuşlardır.

        Günümüz dünyasında gelişimini doğru tamamlamış, ileriyi gören, aklı başında yöneticilere sahip şehirlerde insanların daha rahat ve huzur içinde yaşayabilmeleri için şehrin bunaltıcı ortamından insanları belli bir süre de olsa uzaklaştıracak gerekli alanlar oluşturulmuştur. Doğrudan insanı ilgilendiren ve insani kaygılarla oluşturulan bazı merkezlerde de insanlara hayat şansı tanımadan bütün alanların otomobillere ve binalara teslim edildiği de görülür. Son açıklamaya göre Gümüşhane gibi şehirlerde insanlar kapalı alanlara mecbur ve hatta mahkûm edilmişlerdir. Caddeler, sokaklar ancak bir yerden bir yere gitmek amaçlı kullanılma zorunluluğunda olan alanlar olarak gözümüze çarpmaktadır.

        Gerçektende çarşıda doğru dürüst araç park etmesini bile bilmeyen, sonradan görme, ilkel, görgüsüz, saygısız bir sürü insan kol gezmektedir. Oysa şehirli olmak, medeni olmak demek ve medeni insan sorumluluk taşıyan, sorumluluklarının farkında olan insan demek. Karşıdakinin hakkına saygı duyan, şahsiyetli ve bilinçli insan… Biz galiba böyle insan yetiştirmeyi başaramadık. Bugün yollarımız araç kuşatması altında ve geçilecek yer kalmamışsa, kimse kimsenin hakkına riayet etmiyorsa, ola ki bir yangın çıkar, bir hasta için acilen ambulans girmesi gerekir bu caddeye diye düşünmeyip, aracını caddenin ortasına bırakan, hatası sebebiyle kendisini uyaranlara dayılanan, gözleri boş boş bakan ilginç tipler sokaklarımızı işgal ettiyse, maalesef, biz insan yetiştirememişiz demektir.

        Değerli okurlar şehir ve insan birbirine; dengesiz, düzensiz, saldırgan, uyumsuz bir kişilik sergilememelidir. Birbirlerine yaşatmayı, yaşamayı, yardımlaşmayı, uyumu körüklemelidir. Çünkü şehir hayatı zordur ve çilelidir. Beraberinde dayanılmaz koşuşturmacalar, yorgunluklar, stresler, çatışmalar, çekişmeler de sunar insana. Yorulan bedenler zihinler ertesi güne dinç kalkabilmek için yeni dinlenme ve huzur bulma yolları arar. Sürekli bir şeyler yetiştirme telaşı, konsantre olmakta güçlük çekme, dinlenmek için zaman bulamama, çabuk sinirlenme, kendini mutsuz hissetme, şehir insanının artık kronik sorunlarındandır. Yapılan yürüyüşler, koşular ya da gidilen spor salonları fiziksel rahatsızlıkları kısmen bertaraf etse de ruhen ferahlamak o kadar kolay olmuyor. Birçok insan huzur bulmak, hayatlarına düzen vermek ve kişisel becerilerini geliştirmek için bir sürü etkinlik dener olmuşlardır.

        İşte insan şehrinde yaşarken bu tür bunalımlardan kendini biraz olsun arındıracak, soluklandıracak, gürültüden, kalabalıkdan uzak kalabilecek alanlar istemektedirler. Dinlenebilirsiniz, dinleyebilirsiniz ve rahatlarsınız. Gümüşhane'mizde böyle alanlar var mı? Varsa yeterli mi? Gümüşhane insanı için çok önemli eksik. Soluklanacağı, dolaşacağı, buluşacağı meydan, yürüyeceği bulvarların olmayışı. Oysa yemyeşil ağaçların yükseldiği, insanların rahatlıkla yürüdüğü, bir araya geldiği, çocukların huzur içinde koşturduğu meydanlar, Gümüşhane insanının en tabii hakkıdır.

        SAYGILARIMLA…
Oyu Puanı: 18 - Ortalama:

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 22 (0 Kayıtlı Üye 22 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.31491 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu