Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
HER ÖLÜM ERKEN ÖLÜM (CİHAT OKUMUŞ ÖĞRENCİMİN ARDINDAN)
Başlık
HER ÖLÜM ERKEN ÖLÜM (CİHAT OKUMUŞ ÖĞRENCİMİN ARDINDAN)
Açıklama
-
Siteye Ekleyen
AdamGibi
Neylersin ölüm herkesin başında Uyudun, uyanmadın olacak, Kim bilir nerede, nasıl, kaç yaşında Bir namazlık saltanatın olacak O taht misali musalla taşında.
NECİP FAZIL
Cemal Süreyya "Her ölüm erken ölümdür" diyordu ya, seninki de pek bir erken oldu be Cihat! Aysın Rafet Ataç İlköğretim Okulu'nda öğrencimdin ve anneciğinin bir tek erkek evladıydın. Ve seninle gurur duyuyor, senden bahsedilince adeta gözlerinin içi parlıyordu. Yıllar önce bir evladını Kemah Çayı'na vermiş bir annenin tutunacağı tek ve son dalıydın. Senin OKS tercihlerini yaparken her şeyini evladı için feda eden bir annenin belki de senin adına son gayretleriydi bunlar.
"Aman hocam, tek evladım ne olursun iyi bir okula yerleştirelim" derken gözbebeklerinde biriken gözyaşlarını saklamaya çalışıyordu.
Ne hayalleri vardı anacığının kim bilir? Öncelikle okullarını bir bir bitirip başarıyla üniversite yaşlarını da görecekti besbelli. Ama olmadı ve elinde kalan tek erkek evladının kaderinin şofbenden sızan gaz ile geleceğini nereden bilebilirdi ki?
Cihat o gün saçlarını kestirmişti. Eve geldiğinde ise annesi yoktu. Banyoya girdi ve duş almaya başladı. Ve ardından kader ağlarını örmeye ve ince bir sızıntı vücudunu esir almaya başlamıştı. Düştü, yıkılıverdi banyoya upuzun. Kim bilir kaç dakika, kaç saat uzanmıştı boylu boyunca. İçeride kardeşi de anlayamadı düştüğünü. Ve anne dışarıdaydı. Olacakları tahmin ediyor gibi giriverdi evine. Banyonun lambasını görünce "kim var acaba banyoda" diyerek kapıyı açmak istedi. Açılmadı kapı, zorladı ve oğlunu upuzun banyoda görünce feryat etti çaresizce. Kolu komşu koştu bu feryada.
Ve Gümüşhane Devlet Hastanesi, ardından Trabzon ve daha ötesi İstanbul. Tükenince oksijen beyinde yapılacak pek bir şey de kalmamıştı zaten. Ve bir müddet sonra gözlerini açmaya ve tutunmaya çalıştı hayata son bir gayretle. Ve ve sonra bir daha düştü. Artık tedaviye de cevap vermiyordu organları.
Duadan başka yapılacak hiçbir şey kalmamıştı. Gümüşhane'de sınıf arkadaşları ve tanıyan tanımayan herkes dua ediyordu Cihat için.
Ve en sonunda duyuldu kara haber. Gümüşhane Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi Cihat Okumuş Hakkın rahmetine kavuştu diye sâla verdiler. Anacığının ve ablalarının ağıtları yürekleri dağlıyordu. Eş, dost, akraba, komşu, tanıyan, tanımayan herkes ağlıyordu bu genç fidanın ardından. Akrabaları tek tek öptüler o masum yüzünü son kere. Ve koydular dünyadaki son saltanatımız şairin deyimiyle "O taht misali musalla taşına" Ve koydular tekrar dirileceğimiz yer olan kabir denilen yere.
Ve kabir sonsuz alemin ilk durağı. İşte hayat denilen kısacık saltanat ve genç-yaşlı, zengin-fakir tanımayan ölüm denilen gerçek. Anne karnında gelebileceği gibi yüz küsur yaşında da gelebilen hakikat. Kim kaçabilir ki muhakkak olan sondan.
Ve zemheriyle elbiselerini çıkarıp, baharla birlikte tekrar giyinen tabiat gibi dirileceğiz muhakkak. Ve ebedi olan bir dünya verilecek bizlere. Şimdi Cihat yavrumuz gibi inşallah Cennet-ül Firdevs'te gezip tozacağız.
Evet her nefis ölümü tadacak; dünyanın ne üzüntüsü, ne sevinci hiç biri kalmayacaktır. Öyle demiyor mu Cenabı Mevla;
"Onlar için bir ecel tayin ettik ki onda hiç şüphe yoktur" (İsrâ, 99) Ve; yine Rabbimin emrettiği gibi her an aklımızdan çıkarmayacağımız;
"Yer yüzünde bulunan her canlı fanidir" (Rahmân,26) Allah rahmet etsin Cihat'ım. Mekanın Cennet olsun.
HER ÖLÜM ERKEN ÖLÜM (CİHAT OKUMUŞ ÖĞRENCİMİN ARDINDAN)
