Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->İsmail HAYAL->CANDA ÖZÜR OLMAZ [ Arama ]

CANDA ÖZÜR OLMAZ
Başlık CANDA ÖZÜR OLMAZ
Açıklama -
Siteye Ekleyen AdamGibi
         Bana da bir yer açın gönül hanenizden. En ücra köşesi de olsa koskocaman dünyalarınızda bana da yer açın. Ve benimde bu dünyada var olduğumu kabullenin ne olur. Engelli olmak elimde değildi elbet. Bende diğer normal çocuklar gibi olabilirdim ama olmadı. Kaderim bu, ailemin kaderi ve beni Yaratan'ın takdiri. İşte bu yüzden benim de farkıma varın ve bana da bir birey muamelesi yapın. Aşağılamayın, küçümsemeyin, acıyarak bakmayın. Benim de bir şeyler yapabileceğime inanın ve güvenin, bu bana yeter.

        Belki çoğumuzun haberi bile yok Gümüşhane Eğitim Uygulama Okulu'ndan. Öyle ya sizlerin engelli çocukları yok ki. Nereden bileceksiniz ki? Benim de ilk kurulma aşamasında ders verme imkanı bulduğum bu çocuklar bizim. Ve bizlere çok ama çok ihtiyaçları var. Devletin ilk defa kucak açtığı bu kesim Özel Eğitim Okullarının birbiri ardına açılmasına, köy köy, mahalle mahalle taranmasına ve bu yavrularımızın varlığının anlaşılmasına sebep oldu. Öyle ki tüm masrafları devletçe karşılanan, ailelerine belli kıstaslarda -engelli çocuğuna bak maaşını al- derecesinde katkı getiren ve sanki ailelerin sırtındaki bir devasa yük gibi görünen bu yavrularımızı hem toplum ve hem de birey olarak kabul ettik, bağrımıza bastık. Sebep olanlardan Allah bin kere razı olsun ne diyelim.

        Ve şimdi onlara tahsis edilen hafta etkinliklerinde Gümüşhane Eğitim Uygulama Okulu öğrencilerini izleme fırsatını buldum gözyaşları arasında. İlk geldikleri gün hafızamdan silinmiyor. Yepyeni bir dünyaya yelken açan ve ömürleri 24 saatten ibaret adeta birer kelebek gibiydiler. Yıllardır gün ışığına çıkamamış, ışığa koşan Yusuf böceğiydiler sanki. Anne ve babalarının yüzlerinde sanki bir suçlu imajı, bir kırılganlık izleri resmedilmişti. Bu okulların açılması ile ilk defa farklarına varıldılar. Ailelerin yüzlerine renk geldi ve bu toplumun birer ferdi olan yavrularının toplum içerisine girmesi, değer görmesi, birey olduklarının hatırlanması ve az da olsa eğitim imkanına kavuşmaları yıllardır asık, mahcup olan yüzlerinin gülmesine kafi olmuştu bile. Yıllardır eşten dosttan gizledikleri yavruları artık kozalarından dışarıya çıkacaktı, bu az bir şey miydi?

        Ve zamanla eğitimin sihirli değneği değen bu yavrularımızın bugün geldiği nokta yapılan her emeğin mutlaka bir karşılığının olduğunun altını çizmeye ve gözlerimizin açılmasına yetmişti. İçine kapanık ve çekimser bir yapı içerisindeki down sendromu Murat sahnede ve inanılmaz işler başarıyor. Tayfun elinde gitarı rahmetli Barış Manço'nun taklidiyle harikalara imza atıyor. Tuğba her zamanki güzelliğiyle mükemmel bir şarkı okuyor. Selim, Maşuk, Emrah, Dursun, Fatma ve sonradan gelen adını bilmediğim onlarca çocuk. Aman Allah'ım bu çocuklarda ki muazzam değişim beni ve ziyadesiyle anne ve babalarını nasıl da memnun etmiştir. Salona bir dönüp baktım. Anneler ve babalar yavrularındaki bu değişime gözyaşları içerisinde alkış tutuyorlar, bunlara sahip çıkan devlete, gecesi ve gündüzünü bunların eğitimine aydan vefakar öğretmenlerine dua ediyorlar. Ve çocukları adeta sahneden bir insanlık dersi veriyorlar. Ellerindeki ve okuyamadıkları ilginç pankartlarda neler yazmıyor ki;

        "Yaşamak kolay savaşmayı biliyorsan, Engelli değilsin eğer üretiyorsan", "Bütün insanlar özgür ve eşit doğarlar", "Özürlüler bir toplumun aynasıdır" ve "Canda özür olmaz"

        Demek ki her şey sevgide, merhamette ve bahçıvanlıkta bitiyor. Dünya denen geniş tarlada hepimiz yaşıyoruz. Günahımız ve sevaplarımızla. İklim hoyratça döküyor rahmetini üzerimize. Kimine az, kimine çok. İmtihan dünyası elbet ve herkes bir başka şeyle imtihan halinde. Ve bu toprakta leylak ta yetişiyor, gül de, karanfili de var, kuşburnu gülü de. Isırgan otu da var, nergisi de, papatyası da.

        Dedik ya canda özür olmaz diye. Asıl özür bu toplumda bir yeri olan bu yavrularımızı kabullenemeyen beyinlerde. Eğitim alma imkanı bulamayan Aydın, Hadi, Hamdi ve Selami örnekleri var Gümüşhane'mizde. Akıl nimetinin farkında olmamız için Allah'ın bizlere birer ibret vesikası olarak sunduğu bu insanları maalesef asıl özürlü sayılan bizler anlamadık, anlayamadık. Bir iç muhasebesi kuramadık beyinlerimizde.

        Ve sizler varsınız ve bizler öğretmen olarak, anne ve babalarınız olarak sizlerin farkındayız. Ve sizleri bu toplumdan dışlamadık ve sizleri Allah'ın bizlere birer imtihan emaneti olarak verdiğini çok iyi biliyor ve sizleri çok ama çok seviyoruz.


Oyu Puanı: 4 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 14 (0 Kayıtlı Üye 14 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 0.83087 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu