Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
2 Temmuz 2008 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
email
mevlut29@mynet.com
Siteye Ekleyen
Recep Ergin
Çocuklarımız OKS' ye, ÖSS'ye gençlerimiz ise KPSS 'ye hazırlık kurslarına gitme ihtiyacını niçin neden duyarlar? Aslında bu sorunun cevabını biliyoruz bilmesine de sistem nasıl oluşturulmuş ya da bunu kaldırmaya kalktığınız zaman hangi bariyerlerle karşı karşıya kalacağız. İşte bunu bilen de yok anlayanda.
Efendim ülkelerin eğitim sistemleri farklı olabilir. Bizde temel eğitim süresi standartlara yeni yeni ulaşmışken, kimi ülkelerde süre daha fazla. Kiminde eğitim parasız, kiminde de özel okullar vardır vs. Bunların hepsi kabulümüzdür ama dünyanın hiçbir ülkesinde “dershane” diye bir kurum, bir kuruluş, bir kavram ya da sektörün varlığına rastlayamazsınız. Allah aşkına siz söyleyin. İlköğretim ya da lise son sınıfta okulu asıp, sahte doktor raporu alarak devamsızlıktan kurtulan, okul yerine çeşitli baskılarla dershanelere giden öğrencilerin, eğitim ve öğretim gördüğü bir sistem başka bir yerde var mıdır?
Eğitim ve bilişimsel gelişmelerin baş döndürücü bir hızla değiştiği günümüzde bu tür garabetlerden kurtulmanın birçok yolu bulunabilir. Nasıl mı? Devlet tüm okullarını tam gün yapsın, sınıflardaki öğrenci sayılarını otuzların altına düşürsün. Okullara verilen ödenekler artırılsın, öğrencilerden alınan eğitime katkı payı alınmasın, öğrencilerin aldıkları sahte doktor raporları önlensin, devamsızlık alışkanlıklarına son verilsin. Bunlar garabetleri önlemenin en basit önlemlerinden. Daha teknik analizleri uzmanlar ve yöneticiler düşünsün.
Hakikaten ilköğretimden başlayarak çocuklar yarış atı misali dershaneden dershaneye koşturuluyor. Hatta dershane de yetmiyor bazı anne babalar çocuklarını çok sevdiklerinden (!) olsa gerek dershane dışında bir de özel öğretmen tutuyorlar. Lise son sınıfa geldiklerinde son haftalarda derslere gelmeyerek dershanede sistemin gereği test çözmeye falan gidiyorlar.
Yani okullarımızdan mezun olan yavrularımız mezuniyet-lerinin sonunda üniversiteye rahatça giremiyorlar.
Bende soruyorum o zaman. Lise son sınıfta öğretmenlik yapan meslektaşım; çocuklarınızın sizi yetersiz görüp bırakarak dershaneye gitmelerini nasıl hazmediyor, nasıl kabulle-nebiliyorsunuz?
Bir sorumda büyük çoğunluğu zamanında öğretmenlik yapmış dershane sahiplerine. Bazıları limon satarken sizler daha uyanık davranıp 'dershane açan' ve milyarları ceplerine indiren öğretmenler olarak, ders verdiğiniz çocuklar OKS ya da ÖSS 'yi kazanamayınca, gece yatağınızda rahat uyuyabiliyor musunuz?
Başbakanımız Sayın Erdoğan bile bu konuda Fen liselerinden, Anadolu liselerinden mezun olanların bile hazırlık kursları için dershanelere gittiğini, bunun bir 'garabet 'olduğunu söylüyor. Hal böyle olunca da dershane adı altındaki yıllık 15 milyar dolara hükmeden bu kuruluşların kapatılması yönünde hükümetin de aldığı ve desteklediği kararı bizlerde benimsemeliyiz.
Bırakın dershaneciliği aslına bakarsanız çocukların ruh sağlığını bozan bu sınav sistemine “dur” demeli. Garabet olan, öğrencileri kitlesel olarak dershaneye yönlendiren eğitim sistemidir.
Sivil toplum örgütleri, sadece çevre, kalkınma, ekonomik yaptırımlar, turizm vs.ile ilgilenmeyin. Geleceğinizin teminatı çocuklarınızın sorunları bu saydıklarımızdan daha mı az önemli?
Bitirirken dershanelerde görev yapan meslektaşlarıma, keşke dershane garabeti yaratılmasaydı da siz başarılı meslektaşlarımız performanslarınızı, devlet okullardaki yavrulara ders anlatıp onları yetiştirmeye katkıda harcasaydınız diyorum.
.jpg)
DERSHANE GARABETİ
