Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->İsmail HAYAL->GÜMÜŞHANE FOLKLORU ÜZERİNE [ Arama ]

GÜMÜŞHANE FOLKLORU ÜZERİNE
Başlık GÜMÜŞHANE FOLKLORU ÜZERİNE
Açıklama -
Siteye Ekleyen Recep Ergin
        Öncelikle yapmış olduğu birbirinden değerli eserleriyle Gümüşhane Folklorunu ilk ele alan ve bu kültürü adeta bir dantelâ gibi işleyen Rahmetli Sabri Özcan San'ı rahmet ve şükranla anıyorum. Rahmetli bu eserlerini meydana getirirken bu şehrin yöresel deyimlerini, atasözlerini, muhacirlik anılarını, sülale ve yer adlarını elinde teybi hemen hemen tüm Gümüşhane ve ilçe köylerini gezerek kayıt altına aldı. Ve titizlikle Gümüşhane'nin kültürel hayatına sundu. Biz bu aşkı denilebilir ki Rahmetli Sabri Özcan San'dan aldık.

        Yapılan Gümüşhane İl Yıllıkları, Ahmet Nuri Macit'in eseri bunları takip etti. Gümüşhane'nin bir başka değeri Sabahattin Kömürcüoğlu bu şehrin ozanlarını bizlere tanıttı. Ardından bu şehrin değerlerinden Hasan Pir yapmış olduğu beş eserle bu şehrin mani, türkü, atasözü, şiir ve deyimlerini bizlere sundu, Değerli hocamız Selahattin Tozlu makaleleri ve verdiği konferansları ile Gümüşhane'nin tarihinden bizleri haberdar etti. Bu şehrin ümit vadeden genç araştırmacısı Volkan Şenel yapmış olduğu birbirinden güzel eserlerle bu şehre vefa borcunu ödemeye başladı. Niyazi Karabulut şehrin panoramasına farklı bir açıdan renk getirdi ve Yirmidokuzuncu Şehir adlı kitabını bizlere kazandırdı. Ali Coşkun Hirik Kelkit, sevgili hocamız Bekir Celep Şiran, Veysel Babur ve Turay Kesler Köse, Adnan Güngör Üçüncüoğlu ise Torul, Kürtün, Gümüşhane ve Bayburt araştırmaları ile bu alanda birçok güzel eserler yazdı. Sevgili Talat Ülker hocamız bilinmeyen bir değerimiz Nihal Atsız'ı bizlere tekrar sundu. Ve Talat Hocamın deyimiyle bu işi yapan bir elin parmaklarını geçmeyen ve yüreğini bu şehrin sevdasına vakfeden insanlar bu işleri tamamen gönül rızası için yaptı.

        Bende bir Gümüşhaneli olarak bu şehrin kültürel yapısına katkı koymaya çalıştım. Gümüşhaneli Şairler Antolojisi, Fıkralarla Gümüşhane eserlerini Gümüşhane'ye sundum. Aman Allah'ım sen misin yazan. Kendilerini Kaf Dağlarında görenler bizleri aşağılamaya başladı. Bizleri hırsızlıkla suçlayanlar oldu. Edebiyat mezunu olmadığımızı, neden kitap yazdığımızı, uzmanlık gerektiren konulara girmememiz gerektiğini söyleyenler kendilerinin farklı alanlarda olduklarını unuttular. Bunlar Nurettin Özdemir'in hukukçu olduğunu ama namını şairlikle duyurduğunu bilmiyorlar galiba. Dünya ve Türk Edebiyat Tarihini araştırma zahmetinde de bulunmadılar. Bulunsalar en iyi şair ve araştırmacıların edebiyat dışında da olabildiğini göreceklerdi. İşte bu kısır düşünceler bizde var oldukça Gümüşhane kültürü bir adım öteye gidemez. Yengeç hikâyesinde olduğu gibi kavanozdan dışarı çıkmaya çalışanları diğerleri sen misin çıkan aşağıya çekmeye başladılar. Kulisler yaptılar.

        Ama ben hiçbir zaman gocunmadım, kızmadım, küsmedim. Ancak bu şehrin çok sevdiğim kalemi "Fıkralarla Gümüşhane" adlı eserimi kastederek 31.07.2008 tarihli makalesinde veryansın etmiş bizlere. Eleştiri olmalı ve eleştiriye de açığım. Ama gel gör ki yazarımız kantarın topuzunu biraz fazla kaçırmış. Neden mi, benim arşivin boyutlarını bilse dudağı uçuklardı. Ve bizi uydurma duyduğu her şeyi kayıt altına almakla araştırmacı olunmuyor diyen yazarıma eserin kaynak kişilerinin en başında Gümüşhane deyince ilk akla gelen isim olan Turan Tuğlu olduğunu hatırlatırım. Ve o Turan Tuğlu benimde kitaplarını gururla kütüphanemin en nadide köşesinde sakladığım Sabri Özcan San'ın da en büyük kaynağı olduğunu hatırlatmak isterim.

        Ve Gümüşhane'de üstat Talat Ülker'in dediği gibi; "Gümüşhane'de yazan üç beş kalem var. Neden birbirimizi küstürelim" sözünün altını çizerek değerli yazarıma sebebini sormak isterim. Ayrıca yazısında isnat ettiği gibi benim bir yerlere gelme gibi bir lüksüm olamaz. Tüm Gümüşhane yazılarımızı okuyor. Beni tanıyanlarda çok iyi tanıyor. Ben ne şan şöhret, ne de golot peşindeyim. Eserimi beğenmeyebilirsiniz, hoşunuza da gitmiyor olabilir ancak bu size beni aşağılama hakkı vermez. Senin süslü ve cinaslı şiirlerini benim samimi ve öz şiirlerime ve yazılarıma tercih edenlerin olduğunu ve inanın bir dost kaybetme korkusuyla bu yazıyı kaç kere yazıp sonradan yırttığımı da lütfen unutmayın.

        Her şeye rağmen beni Gümüşhane sevdasından siz değil feriştahınız gelse engelleyemez. Çünkü ben inancımı bu şehrin gözelerinden alıyorum ve bu kursaktan haram lokma geçmedi. Bu memleketi sevmek suçsa başka bir suçum da yoktur. Ama sen eğer bulunduğun sırça köşklerin kadife koltuğundan az kalkarsan dışarıda gökteki yıldızları da görebilirsin, yerdeki çamuru da. Bu tamamen senin vicdanına bağlı. Nasıl bakarsan öyle görürsün değil mi üstadım? Eğer bir sürç-i lisan etmişsek affola. Saygılarımla.
Oyu Puanı: 6 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 9 (0 Kayıtlı Üye 9 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.34449 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu