Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->İsmail HAYAL->GÜMÜŞHANE VE BAYBURT MUHABBETLERİ [ Arama ]

GÜMÜŞHANE VE BAYBURT MUHABBETLERİ
Başlık GÜMÜŞHANE VE BAYBURT MUHABBETLERİ
Açıklama -
Siteye Ekleyen Recep Ergin
    Bayburt Gümüşhane’nin mütevazı bir ilçesi iken ister istemez bu iki güzide yer arasında tatlı sert muhabbetler olurdu. Bayburtlular içeride ya da dışarıda “nerelisin” sorularına hep aynı cevabı verirlerdi. “Bayburtluyum.” Tamam, da Bayburt nereye bağlı sorusu ardından hemen geliverirdi. Artık o zamanda başka bir yuvarlak cevap ile bu geçiştirilirdi. Bu yıllar boyu böyle sürüp giderken Bayburt Rahmetli Özal’ın sayesinde 69 plakalı ilimiz oldu. Hemen bir fıkra uyduruldu. “Bak il oldunuz ama bizim dokuzumuzdan kurtulamadınız” diye.

    Komik muhabbetler artarak devam etmeye başladı. Efendim fıkra bu ya; adamın biri Bayburt henüz il olmadan Bayburt’a gelmiş. Elinde bir kâğıt adres soracak. Dükkânının önünde çay içen yaşlı bir Bayburtluya sorar; “Emmi hele bana şu yeri tarif et” Bayburtlu şöyle bir doğrulur ve sinirlenerek; “Şu köşeyi dön karşındaki dükkân” der. Fıkra bu ya Bayburt il olduktan sonra aynı adam gelir ve tesadüfe bakın aynı amcaya bir yer daha sorar. Bu sefer Bayburtlu amcam şöyle bir doğrulur ellerini iki yana açar ve şu tarihi cevabı verir; “Ne bilem ki gardaş, Bayburt gosgoca vilayet, ara ki bulasan” der.

    Elbette bunlar yakıştırmalar ancak rencide etmeyen ve hoş latifeler. Yine fıkra bu ya vakti zamanın birinde Bayburtlunun biri Almanya’ya çalışmaya gidecek. O zaman Gümüşhane’ye bağlı olduklarından vilayete gelir ve ilgili birime girer. Memur gelenin Bayburtlu olduğunu anlar. İşlerini bir taraftan görürken diğer taraftan sorar. “Nerelisin hemşerim?” “Bayburtluyam” “iyi de bu Bayburt hangi ile bağlı hemşerim?” Bayburtlu inat eder sinirlenir ve memura uzattığı kâğıtları şiddetle eline alır ve “Ulan Gümüşhaneliyim de demiyecem, içi pohli Alamanya’ya da gitmeyecem” der ve odadan çıkar gider.   

      Hemen hemen hepimizin Bayburt ve Bayburtlularla ilgili hatıralarımız vardır. Özümüz bir bu güzide ilimizi ve değerli insanlarını çok ama çok seviyoruz. Halk arasında uydurulan ve günümüze kadar gelen bu komik hatıralar iki şehrin arasını hiçbir zaman açamamış ve açamazda.

    Hani Bayburt’ta meyve pek olmaz ya hatıralar da hep meyve üzerine olmuştur. Hani Bayburtlular gelmiş Gümüşhane’ye. Çıkmışlar ceviz ağacına. Başlamışlar cevizlerin yeşil kabuklarını yemeye. Asıl cevizleride aşağı atıyorlarmış. Epey yedikten sonra aşağıya inen Bayburtlulardan biri diğerine döner ve “Olsun gardaş, acı macı emme, epey meyvalandık” der.

    Fıkralarla Gümüşhane adlı eserimde de beş altı Gümüşhane Bayburt hatırasına yer vermiştim. Bunlardan birini TRT Trabzon Radyosu’nda anlatmıştım. O zaman Bayburt Gümüşhane’nin ilçesi ve Bayburt’un ağır ceza mahkemeleri Gümüşhane’de görülüyor. Yine bir gün iki Bayburtlu akşam dönüşü Bayburt’a giderken Halgent’te arabadan inerler ve en yakın bağdaki elma ağaçlarına çıkarlar. Başlamışlar elmaları yemeye. Derken bağın sahibi evin penceresinden başını uzatır ve bağırır; “Valan neydiysiz orada?” Bayburtlunun biri elmayı tam dalından koparacak öylece donakalır ve sesin geldiği yere dönerek; “Vallahi agabegi, bahtuh ki almalar yere dökülmüş, bizde yerlerine tahıyruk” der.

        Özellikle yurt içinde Gümüşhane ve Bayburt muhabbetleri daha sık görülmektedir. İstanbul’da Bayburt ve Gümüşhaneiler iç içe ve birbirlerinin her zaman yanındadırlar. Ama bazen birbirlerini kızdırmak en büyük zevkleri olsa gerek şakalaşmadan da duramazlar. İstanbul’da bir köy derneğinde yan yana iki oyun masasında Bayburtlu ve Gümüşhaneliler ayrı ayrı oturmaktadır. Gümüşhaneli yan masanın duyacağı bir şekilde arkadaşına der. “Bu sene memlekette elmalar ve cevizler epeyce oldu. Vişneler ve armutlar da hakeza öyle.” Bunu duyan Bayburtlu hiç düşünmeden misilleme yapmak ister ve o da kendi oyun arkadaşı Bayburtluya döner ve “Bizimde bu sene kavaklarda hiçbir şey olmadı ama söğütler epey meyve verdi” der.

        Bazen de Bayburtlular öne çıkar ve Gümüşhanelilere atıfta bulunur. Bayburtlunun biri Gümüşhane’ye geliyor. Arazisi kıt olan Gümüşhaneli çiftçi öküzü ile tarlasını sürmektedir. Ona seslenir. “Kolay gelsin agabegi, neydiysen?” Gümüşhaneli başını kaldırır ve “Görmey misen tarlamı süriyrem” der. Bayburtlu fırsatı yakalamış ya sinsi sinsi güler ve tekrar sorar; “Anladım da agabegi, hani tarlan nerde?” der. Gümüşhaneli başını kaldırır ve “Görmey misen, aha bah işte öküzün altında” der.     

        Evet, işte böyle bir muhabbet yıllar yılı devam eder gider. Ta ki dünyanın sonuna kadar. Kalp kırmadan böylesi latifeler belli ki bir güzel kültürün izleri olsa gerek. Ne diyelim; Allah hiçbirimizin yüzünden tebessümü eksiltmesin, gülmekten ayırmasın.
Oyu Puanı: 15 - Ortalama: 4.45

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 16 (0 Kayıtlı Üye 16 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 0.80157 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu