Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Gümüşhane ismi bilhassa son günlerde çokça duyulur oldu. “Sen Türkülerini Söyle” adlı yarışma ile Onur Akgül hemen her hafta birincilik kürsüsüne çıkarken Gümüşhane ismi de tüm Türkiye ve dünyada duyulur olmaya başladı. Gümüşhaneli hemşerimiz Aydın Doğan’ın sahibi olduğu TV kanallarında hava durumu programlarında duyduğumuz Gümüşhane ismi şimdi sosyal ve kültürel aktivitelerde, yapılan sportif faaliyetlerde isminden söz ettirir hale geldi. Herhangi bir spor kulübünün bir şehre getirisini hesap etmek isteyenlere belki de en güzel örnek Trabzonspor ile şahlanan Trabzon’u ve Sivasspor ile ününe ün katan Sivas şehrini sayabiliriz.
Hal böyle olunca bizim gibi kalkınması tamamen tesadüflere, himmetlere ve reel projelere bağlı küçük illerin tutunacak dalları reklam olsa gerek. Türkiye’nin imkânsızlıklarla mücadele eden ve bu mücadeleyi hep yenik kapatan ve sürekli göç veren illerinin başında şüphesiz Gümüşhane gelmektedir. Göç ile birlikte hemen her alanda adeta çıta yükselten ve bugün bulundukları metropollerde başarılı kimlikleri ile koltuklarımızı kabartan değerli hemşerilerimizin varlığı bizleri onore ederken, doğdukları ata yurduna sırt çevirmelerine de bir anlam veremiyoruz. Öyle ki bu topraklar onların ilk basamak taşları olmuştur. Babaları ve anneleri bu yorgun ve yoksul toprakların çamuruyla şekillenmiştir. Hemen her adımında hatıraları saklanmaktadır.
Siyaset, ticaret, sanayi, inşaat ve bürokrasi alanında onca değerimizin varlığı ile inanın gurur duyuyoruz. Ve inanın bu hemşerilerimizin doğruluğu, çalışkanlığı ve helal kazanımları gıpta ile bakılacak cinsten. Bu değerli hemşerilerimizin bulundukları yerlere yaptıkları hayır ve hasenat işlerini gururla seyrediyoruz. Ancak maalesef bu yatırımların kendi ata yurtlarına dönmemesine de bir anlam veremiyoruz. İstisnalar hariç bu şehir için çırpınan değerlerimizi bizde Gümüşhane halkı da çok iyi tanıyorlar. Ve onları inanıyorum ki kalplerinin en müstesna köşesinde yaşatıyorlar. Ancak böylesi bir değer haritasından bir iki kişinin himmeti yeterli olmuyor. Ve bu şehrin her gün balığa değil balık tutmasını bilmeye ve öğrenmeye ihtiyacı vardır. Ve bu şehre balık tutmasını öğretecek sevdalılarının himmet ve yatırımlarına ihtiyacı vardır.
Geçen yazdığım bir makaleyi okuyan ve anında cevap veren sevgili Tamer Ünsal’ın ilgisi haklı olduğumuzu ortaya çıkarmaya yetti bile. Ancak bir Tamer Ünsal’dan başka Tamer Ünsallara da çok ama çok ihtiyacımız var. Donanım ve kitap olarak okullarımızın, iş ve aş olarak gençlerimizin, daha müreffeh ve yaşanabilir Gümüşhane için tüm Gümüşhanelilerin ihtiyaçları vardır.
Geçen yıl katıldığım ve Gümüşhane adına son derece faydalı olduğuna inandığım Feshane Şenliklerinde üç gün boyunca İstanbul ve civar şehirlerden gelen Gümüşhanelileri bir arada görme fırsatı bulduk. Yöresel ürünlerimizin, sanayi ve ticari şirketlerimizin, sosyal ve kültürel panel ve oturumların, tarihi ve turistik aktivitelerin, kitap şenliklerinin, sanat şölenlerinin muhteşem rüzgârı ile Gümüşhane adı layık olduğu değeri aldı diyebilirim. EMITT Fuarı ve Feshane Günleri gibi organizasyonların şehrin kimliği açısından ne derece faydalı olduğunu varın sizler tahayyül edin.
Bu sene de yapılacak olan Feshane Günlerinde daha güzel sosyal, kültürel ve sanatsal aktivitelerin yer alacağı aşikârdır. Daha çok Gümüşhaneliye ulaşmanın hesabı içerisinde olarak bu şehre karşılıksız olarak acaba ben ne verebilirim hesabı içerisinde olmalıyız. Nefis denilen egoyu yenerek hemen her alanda güçlerin birleştirilmesi gerektiğine inanıyorum. Belki de yüzler kez yazdım bu yüz bir olsun; Gümüşhane ortak paydasında birleşmek zorundayız. Elimizdeki tüm imkânları bu şehir adına seferber etme gibi bir mecburiyetimiz vardır. Bu şehre ve mutlu yarınlarına sırt çeviremeyiz. Böyle bir lüksümüz olamaz.
Ben Gümüşhaneli İz Bırakanlar adlı eserimi bu yüzden çıkarıyorum. Benim bu şehirde iz bırakan olma gibi bir derdim yok. Asıl iz bırakıp da rahmeti Rahman’a kavuşanların itibar iadelerinin yapılması gerektiği sıkıntısındayım. Ama gel gör ki her zaman ki zat-ı muhterem almış eline sazını aynı teraneden çalıyor. Efendim, neymiş iz bırakanları kim tespit edecek diye. Yahu Müslüman sen aynaya bir bak istersen. Bu şehir adına bir iz bıraktığına inanıyorsan zaten bu eserde varsın demektir. Önceki eserimde var olduğun gibi. Ayrıca Gümüşhaneli iz bırakanları tespit etmek zor olmasa gerek. Yedisinden yetmişine bu şehri tanıyan ve mazisini çokça okuyan ve araştıran bir sevdalısı olarak eserim çıktığında dudaklarının uçuklayacağı ne cevherlerimizin olduğunu göreceksin. Tamamen internet ortamındaki bilgilerin kullanıldığı bir kitapçığı göklere çıkarırken, alanında ilk defa yazılan ve çok ama çok beğenilen eserimi yerden yere vurmandaki ince ayrıntıyı anlamadığımı mı zannediyorsun?
Her ne olursa olsun mesaisi ve derdi bu şehir olan tüm Gümüşhanelileri yürekten seviyorum. Ve ayrıca düşmanlarımı da seviyorum. Çünkü onlar benim hızımı ayarlıyorlar. Muhabbetle.
.jpg)
GÜMÜŞHANE ve GÜMÜŞHANELİLİK
