Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
7 Mayıs 2009 tarihli Gümüşkoza Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
Recep Ergin
“Cennet annelerin ayakları altındadır” Hadis-i şerif’inin yüceliğini ortaya koyduğu anneler; yılın her günü hatırlanmalı, her zaman değeri bilinmelidir. Anneleri ve annelik makamını tek bir gün ile sınırlamamalı, onların her daim kıymetini bilmeli ve hizmetinde olmalıyız…” Sıkça dillendirilen bu tür düşünceler, doğru olmasına karşın “Anneler Günü”nün kutlanmasının engelleyicisi de olmamalıdır. “Anneleri her zaman hatırlamak” ile “Anneler Günü’nü kutlamak” birbirinin karşıtı olarak algılanmamalı bilakis birbirlerini tamamlayan iki ayrı argüman olarak görülmelidir. Anneler Günü en güzel bir şekilde kutlanmalıdır. Anneler için mümkünse hediyeler alınmalı, onları onure etmeli ve gönüllerini kazanmaya çalışmalıyız. Böylece bütün yıl boyunca annelerinin kıymetini bilenler, “Anneler Günü”nde bu durumlarını taçlandırmış olacaklardır ki, ne mutlu onlara! Yıl içerisinde annelerine (her ne sebepten olursa olsun) gereken değeri ve hizmeti verememiş olanlar için ise; “Anneler Günü” bir fırsat olacaktır. Bir özür bir af günü! Belki de bu vesile ile “annelerin” kıymetinin farkına varılacak ve gelecekte mutlulukla sürecek güzel “anne – evlat” ilişkilerinin başlangıcı olacaktır. Yine ümit edilir ki; asla tasvip edilemeyecek olmasına rağmen, eğer toplumda “anne – evlat kırgınlığı” yaşayanlar varsa bu gün vesilesi ile annelerinin gönüllerini alsınlar ve bu büyük musibetten kurtulsunlar! Bazı çevrelerin: “Bu tür özel günler, “tüketimi artırmak” için ortaya atılmıştır. Bu günler; kapitalizmin bir oyunudur, bunlara alet olmamak lazım!..” türünden değerlendirmelerle “Anneler Günü”nün kutlanmasına itiraz ettiklerine şahit oluyoruz. Bu türden düşünceler, bir yönü ile “kısmi” haklılık gösterseler bile, konu “bütüncül” olarak ele alındığında tutarlılıktan çok uzak olduğu kolayca anlaşılabilir. Her türlü harcama ve tüketimi mubah bilen anlayışların, anneler için alınacak bir buket çiçeğe itiraz etmelerinin hiçbir mantığı yoktur! Diğer bazı çevrelerde de bu tür özel günlere itiraz için:”Efendim, böyle bir gün İslam’da var mıdır? Besbelli ki sonradan ihdas edilmiştir. Sonradan ihdas edilen her şey bidattir ve bidatten uzak durulmalıdır! Ayrıca günlerin birbirinden ne farkı vardır ki, her biri Allah’ın günüdür!..” şeklinde bazı söylemler geliştirmişlerdir. Daha çok bazı İslami çevrelerde rastlanan bu tür yaklaşımlarda sağlıklı değerlendirmeler olmaktan çok uzaktır. Bizler, haftanın günlerinden “Cuma”yı, yılın aylarından “Ramazan”ı ve yine yılın tüm günleri içerisinde “Kadir Gecesi”ni diğer hepsinden özel ve değerli biliyoruz ki, bu inancımızın ardında da Kur’an ve Hz. Peygamber (s.a.a)’in uygulamaları vardır. İkincisi; Hz. Peygamber (s.a.a) öğretisini durağanlık ve taassup üzerine inşa etmediği gibi bilakis durağanlık ve taassuba savaş açmıştır. Bu pencereden baktığımızda İslam niçin toplumun (ve özellikle de en yüce varlıklarımız olan annelerin) lehine olan günlere itiraz etsin ki? “Anneler Günü”nü en güzel bir şekilde kutlamalıyız. “Allah’ın rızası”nı kazanmanın da vesilesi olabilecek olan “annelerimizi razı etmek” için bu günü bir başlangıç ve fırsata dönüştürebiliriz. Bunu yaparken kim hangi yol ve yöntemi kullanacağına kendisi karar verir. Ama şunu ifade etmeliyiz ki, bu günde annemize olan sevgi ve hizmetimizi taçlandırabilir ya da bunun için bir kapı aralayabiliriz. “anneler Günü” üzerine yazı yazıp ta “tarihin en şanlı annesi”ni anmazsak bu yazı eksik kalmış olur. O, hayatın diğer alanlarında olduğu gibi “annelik” makamı içinde öylesine yüce bir örneklik sergilemiştir ki; bu örneklik, kıyamete kadar insanlığa ışık olacaktır. Hangi zamanda ve coğrafya da olursa olsun her anne onun örnekliğine muhtaçtır. “En mükemmel anne” bu örnekliği en iyi tanıyan ve hayatına pratik eden annedir.” O’nun örnekliği yanında bu cümle, kesinlikle iddialı bir cümle değildir. O yüce şahsiyet, tüm maddi imkânlardan yoksunluğuna karşın öylesine bir annelik sergilemiştir ki, O’nun ailesi ve yetiştirdiği evlatlar tarihte emsalsizdir! Evet, O öylesine yüce bir annelik sergilemiştir ki, insanlık için her biri kutup yıldızı hükmünde olan “Hasan, Hüseyin, Zeyneb ve Ümmü Gülsüm”ü armağan etmiştir! İnsanlık için “ilahi bir model” olan bu mübarek ailenin annesi “Hz. Fatıma (Selamullahi Aleyha)’dır. O’nun şahsında tüm annelerin “Anneler Günü”nü tebrik ederim…
'ANNELER GÜNÜ'NÜ KUTLAMALI MIYIZ?
