Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Mevlüt ERGİN->TÜRKİYE'DE ENGELLİ OLMAK! [ Arama ]

TÜRKİYE'DE ENGELLİ OLMAK!
Başlık TÜRKİYE'DE ENGELLİ OLMAK!
Açıklama -
email mevlut29@mynet.com
Siteye Ekleyen Recep Ergin
Engel, bir bireyde doğuştan, kaza veya uzun süren bir hastalık sonucunda oluşan bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal yeteneklerin kaybıdır. Dünyadaki her şey  ortalama özelliklere sahip bir bireye göre düzenlenmiştir. Ortalama bir zekâya, ortalama bir boya, kiloya, ortalama bedensel özelliklere sahip insanlar için neredeyse tüm şartlar uygundur. Onlar her yere girebilir, her imkândan faydalanabilirler.

Eğer birey normalden belirgin derecede farklılaşma gösteriyorsa işte onun için zorluklar başlıyor demektir. Farklılığın derecesine göre imkânlardan kısıtlanır, yollar, kaldırımlar, binalar, parklar, etkinlikler, eğlenceler ona yasaklanır.  Çünkü tüm düzenlemeler normal bir bireye göre yapılmıştır.

Oysa dünyadaki her birey ayrı bir değerdir. Bireyin şu veya bu şekilde farklı olması bu değerini etkilememelidir. Olaya bu gerçekler ışığında yaklaşarak, ülkemizde yetersizlikleri sadece tıbbi boyuttan ele alınan engellilerin, sosyal yönlerini de ele alıp, toplumsal gelişimlerine yardımcı olunmalıdır.

Gerçektende bir ülkede trafikten “canavar” diye söz ediliyorsa ve o ülkede akraba evlilikleri hala yaygınsa, orada engelli birey olmak an meselesidir. Yani her sağlıklı insan bir engelli adayıdır. Bu gerçekten hareketle, toplumun destek ve yardımlarına gereksinimi olan engelli vatandaşlara, gerektiği önem verilmelidir.

Bugün dünyada da yaklaşık 500 milyon engelli insan yaşamaktadır. Birçok ülkede 10 kişiden en az biri fiziksel, zihinsel veya duyusal bozukluklar nedeniyle engellidir ve özrün varlığından, nüfusun en az yüzde 25'i olumsuz etkilenmektedir. Türkiye"de de, yaklaşık 9 milyon kişi engelli olarak yaşamını sürdürüyor.  Normalin dışında yaşam sürdürmek zorunda olan bu insanlarımızın nasıl yaşadıkları ne gibi zorluklar çektikleri konusunda da ülkemiz nüfusunun çok az bir bölümü bilgilidir.

Özürlü ve engellilerimiz için eğitimden sağlığa, iş ve mesleki iyileştirmeden kültür ve sanata, spor ve kent standartlarının iyileştirilmesine, ulaşımdan psikolojik ve sosyal desteğe, bireysel ve aile danışmanlığı hizmetlerinden gerektiğinde sürekli bakıma kadar, çok ciddi ve çözüm bekleyen sorunların bulunduğu bir gerçektir. Bu gereklilik anlayışı ile engellilerin sorunlarını önemseyip,  engellinin tüketen değil, üreten ve bağımsız yaşayabilen insanlar haline getirilmesini gerekmektedir.

Devlet, çağdaş nitelikleriyle milletin her kesiminin ihtiyaçlarını karşılayarak, bireyi ve toplumu, mutluluk ve güvenle yaşatma görevini üstlenen bir teşkilattır. Bu bağlamda insan haysiyetine yaraşır ve toplumla kaynaşan hayat tarzı, engellilerin de en tabii hakkı ve devletin de öncelikli görevi olmalıdır.

Sonuçta engelli bireylere insanca bir yaşam sunmak ahlaki bir sorumluluktan öte zorunlu bir görevdir. Herkes gücü ve olanakları ölçüsünde engellilerin yaşamını kolaylaştırıcı bir şeyler yapmalıdır. En azından yanlış tutumlarla yıkılan duygu dünyaları onarılmalıdır.Saygı ve Sevgiler…
Oyu Puanı: 32 - Ortalama:

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 13 (0 Kayıtlı Üye 13 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.34054 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu