Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Gümüşhane’nin bağrından çıkan büyük bir değeridir Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi Hazretleri. Misyonu, hizmetleri, yetiştirdiği talebeleri, yazdığı onlarca eseri ve Anadolu’yu irşat vazifesinde kurduğu yüzlerce yazma eserle oluşturduğu kütüphaneleri ile ünü dünya sathına yayılan bu büyük İslam ve dava insanı ne yazık ki doğduğu topraklar tarafından henüz anlaşılabilmiş değil. Gümüşhane Eskibağlar’da yok olan evi, az ilerde Emirler Mezarlığı’na gitmeden adına yapılmış olan camii ve şadırvanı bu büyük İslam âlimine yakışır durumda değil. 14 Mayıs 2009 akşamı Prof Dr Mustafa Cevat Akşit’in Atatürk Kültür Merkezi’nde verdiği muhteşem konferans ile daha yakinen tanıma fırsatı bulduğumuz bu büyük İslam âlimini umut ediyoruz ki önümüzdeki yıllarda daha teferruatlı çalışmalarla tanıyacağız. Her şeyin bir ilki vardır ve o ilkler de her zaman güzeldir mukabilinden bu etkinlikte hatalarımızın olduğunu kabul ediyoruz. Bu konuda haklı eleştirileri başımızın üstüne diyerek kabul ederken sivrisineğin kanadını bahane eden kasıtlı eleştirileri de kusura kalmayın ama kabul edemiyorum.
Gümüşhane’de en çok çilesini çektiğimiz şey malum olunduğu gibi; toplu yerlere girme ve oranın kurallarına uyma bilincinin olmayışıdır. Ben ilk iki sıranın protokol için ayrıldığını ifade ettiğim vatandaşımın bana verdiği cevabı sizin temiz vicdanlarına havale ediyorum. “Evet, buyur buradan yak” cihetinde. Burası davetiye sahipleri için ayrıldı diyorum ancak vatandaş; “O benden daha üstün bir adam mı” diyecek kadar pişkin. Öte yandan bayanlar üstte yer ayrılmıştır diyorum. Kültürlü bir bayanımızın bana dediği söz çok manidar ve çatışma çıkaracak cinsten. “Neden erkek kadın ayrımı yapıyorsunuz?”
Neyse günahı ve sevabı ile bir programın üstesinden geldik. Yaptığımız hatalardan dolayı özür dilemesini de biliriz ve hatamız olduysa özür diliyorum.
Şimdi asıl konumuza gelelim. Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi Hazretleri hakkında ilk çalışmayı yapan Gümüşhaneli şair ve yazarımız Hüseyin Kerim Ece’dir. Atatürk Üniversitesi bitirme tez konusu Gümüşhanevi Hazretleri’dir. Ardından Sabri Özcan San Gümüşhanevi hakkında küçük bir risale yayınlamıştır. Müftümüz Cüneyt Kavşut’un deyimiyle Gümüşhane’nin piri Hasan Pir tarafından Gümüşhanevi’nin resmi 1979 yılında temin edilerek kültür hayatımıza kazandırılmıştır. Ve en önemlisi Hacı Ahmet Erkan Kocatürk tarafından Gümüşhanevi’nin adına yakışır asalette camii ve külliye inşaatı başlatılmış ve bugün bitirilme aşamasına gelmiştir.
Bir minaresinin 125.000 TL olduğunu varsayarsak yapılan harcamanın büyüklüğünü varın siz hesap edin. Türkiye’nin en ünlü tezhip sanatçıları Semih ve Adnan İrteş tarafından altın varaklı olarak camiinin işlemeleri yapılıyor. Yaklaşık 125.000 TL de o tutuyor. Bugüne kadar yapılan yardımlarla bu hale gelindi ancak ne elde kaldı nede avuçta. Bugün camiinin ibadete açılması için 250.000 TL sıcak para gerekiyor. Ziyaüddin Gümüşhanevi Hazretleri’nin torunları bizler de bu muhteşem eser için kolumuzu dahi kıpırdatamıyoruz. Yurdun ve dünyanın dört bir yanında istese bu borcu bir kalemde silebilecek gönül insanlarımız var. Diliyorum bu yazımı çok uzaklarda da olsa bu şehir için yüreği atan bir değerli evladı okur da ön ayak olur. Organize edilerek hemen her ilde yardımlar toplanır. Çok büyük dediğimiz bu rakam belki de bir gün içerisinde toplanabilir. O yüzden bu yıl zekâtlarınızı hesaplarken, Gümüşhane’de minarelerini arşa doğru uzatan ve hemen karşısında bulunduğu çiçeği burnundaki göz bebeğimiz Gümüşhane Üniversitesi gençliğini ihya edecek olan bu muazzam esere el verin, omuz verin.
Yaklaşık bin kişinin namaz kılabileceği bu muhteşem camiinin alt katları Gümüşhanevi’nin eserlerinin de içinde yer alacağı kütüphane, bilişim salonu olarak dizayn edilecek. Bir hemşerimiz bilgisayarlarını, diğeri halılarını, diğer bir hemşerimiz avizesini, diğeri sandalye ve masalarını temin edecek ve sağ taraftaki hanesine artı üstüne artılar yazdıracak.
Değerli işadamım, bürokratım, sanayicim, Gümüşhanelim. Bu şehir senin doğduğun şehir. Ziyaüddin Gümüşhanevi Hazretleri senin ve benim atam. Burada namaz kılacak olan ve ders yapacak olan öğrenciler hepimizin. O halde ne olur elinden geleni değil, daha fazlasını yapmaya gayret et. Bu eseri adımıza yakışır şekilde ihya edelim. Gümüşhane’mizin altınlarına talip olan altın yürekli şirketi Koza’nın değerli yetkilileri. Sizinde bu eserde bir tuzunuz bulunsun. En azından inşaatı yeni başlamış olan ikinci minareyi siz yapabilirsiniz.
Evet, Hacı Ahmet Erkan Kocatürk ağabeyim. Sen öyle bir esere imza atıyorsun ki sağ tarafındaki melekler artı hanesine artılar atmaktan yoruldular. Allah hepinizden razı olsun.
GÜMÜŞHANELİLER GÖREVE
