Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
17 Haziran 2009 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
email
mevlut29@mynet.com
Siteye Ekleyen
Recep Ergin
Çocuk, yetişkin olmanın adımlarını atmak için çocukluk döneminde edindiği bilgi, deneyim ve becerilerini kullanır. Özellikle zihinsel ve kişilik gelişiminin %70'i 06 yaş arasında kazanılır ve bu davranış biçimleri, tüm yaşamı boyunca devam eder.
Bunun bilincindeki birçok dünya devletinde, hükümetlerin temel hedeflerinin odak noktalarını, okul öncesi eğitim programları oluşturur. Türkiye de ise bu konu bu güne kadar pekte gündeme alınmayan ve sürekli ertelenen sorunlar arasında kalmıştır.
Gerçektende ülkemizde, okul çağı çocuklarının sayısal değerleri verilirken 15 milyon olarak söylenir. 5 milyon civarında 3-6 yaş arası çocuğumuzun eğitim sorunları hep görmezden gelinir. Yani, bilgi çağının baş döndürücü bir hızla geliştiği günümüzde, çağdaşlığa giden yolun, ancak onların eğitimiyle sağlanabileceği gerçeği hep unutulur.
Oysa eğitim süreçleri içerisinde en önemli olanı, okul öncesi eğitimdir. Ülke olarak önemini çok geç keşfetsek de, kaybolan yılların süratle telafisi için bu günlerde hummalı çalışmalar yapılıyor. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, 2009- 2010 eğitim ve öğretim döneminden itibaren 32 pilot ilde uygulanacak, okul öncesi eğitim çağına gelen çocukların zorunlu eğitime alınması projesini, hızlandırarak uygulamaya soktuğunu görüyoruz.
32 pilot il arasında Gümüşhane”de yer almakta. Türkiye genelinde okul öncesi eğitimi zorunlu hale getirmenin hedeflendiği projeye göre, 8 derslikli okullarda ana sınıfı açılacak. Anaokullarında ikili öğretime geçilecek ve kapatılan köy okulları, anaokulu olarak değerlendirilmek üzere tekrar açılacak. 32 pilot ilde, çocuklar toplam 60 ay eğitilecek ve dokuz yıllık mecburi eğitime geçiş yapacak. Böylece çocukların okula başlama yaşı beşe çekilecek. Proje belirlenen pilot illerde başarıyla sonuçlandıktan sonra da Türkiye genelinde artık okul öncesi eğitim zorunlu hale gelecek.
3-6 yaş arası, bilimsel olarak eğitim yaşıdır. Yapılan araştırmalara göre, okul öncesi eğitim alan çocuklar ilköğretimde okuma yazmayı, bu eğitimi almayan çocuklardan %100 daha hızlı öğrenmekte ve bu öğrenme hızı yaşam boyu sürmektedir. Öğrenmenin %80'i okuma yolu ile olduğundan, çocuğun kitapla erken yaşta tanışması onun öğrenme hızını da etkilemektedir.
Toplumsal gelişim açısından da, okul öncesi eğitime bakıldığında, çocuğun bireysel yeteneklerine, ilgi, ihtiyaç ve gelişim düzeylerine uygun hazırlanan programlar aracılığıyla sunulan etkinliklerde; grup içine katılmasında, sağlıklı ilişkiler kurmasında, günlük yaşamdaki gerekli kuralları öğrenerek temel alışkanlıklar kazanmasında, kendine ve başkalarına olumlu tavır geliştirmesinde önemli rol oynamaktadır.
Bir ülkede politika, ekonomi ve toplum açısından gelişmeler bekleniyorsa, önce eğitim sorunları halledilmelidir. Toplum olarak, çok sevdiğimiz çocuklarımız ve geleceğimiz için en kalıcı yatırımın eğitim olduğu bilinci yerleştiğinde, tüm diğer sorunlarımızın kolayca çözümlendiğini göreceğiz. Saygı ve Sevgiler…