Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Ekrem YILDIZ->İSTANBUL'DAN ÇIKIP SÜLEYMANİYE'DEN KAYMAK... [ Arama ]

İSTANBUL'DAN ÇIKIP SÜLEYMANİYE'DEN KAYMAK...
Başlık İSTANBUL'DAN ÇIKIP SÜLEYMANİYE'DEN KAYMAK...
Açıklama 17 Haziran 2009 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen Recep Ergin
        BİR İSTANBUL MASALI

       Hafta başı yakın akrabanın hastane işleri münasebetiyle günü birlik bir İstanbul seyahati yaptık. Anadolu yakasında geçtiğimiz ay hizmete giren Özel Alman Hastanesini de bu vesile ile görmüş olduk. Hep merak ederdim bu tür hastanelerde de poliklinik kuyrukları oluyor mu diye? Olmuyormuş, olması da bu ekonomik şartlarda zor zaten ama hastanenin öyle bir havası vardı ki hastanede değil de sanki beş yıldızlı bir oteldesiniz gibi. Hastane çalışanlarına mimari ve  dekorasyonla ilgili bu farklı havayı sorduğumda özellikle bu şekilde yapıldığını belirterek sebep olarak da hastaların kendilerini psikolojik olarak daha iyi hissetmeleri için hastane havasını mümkün olduğunca uzak tutmaya çalıştıklarını söylediler.Başarılıda oldular kanımca.Tek kelime ile her şey harika idi,çift kelime ile çok güzel…Çamlıca’nın sırtına doğru yaslanmış bu hastane huzurun  ve sakinliğin adresi idi.Bu adrese İstanbul trafiğini çok iyi bilmeyen birisi olarak gitmek çok da kolay olmadı.Allah’tan arkadaşlarımız vardı.Arabamızla otoban çıkışı eskortluk etmeselerdi bu adresi bulamazdık.Aslında zor bir adres değil ama bilmeyen için zor.Sağ olsun bizim Gavur Vedat (Kendisi Fransızca mütercim-tercümanı olup  altı dil bildiğinden dolayı aramızda gavur lakaplıdır.) buraların piri olmuş,bize eşlik etti.Vedatım Dibekli köyü mensuplarından olup ortaokul-dershane sıralarından arkadaşımızdır.Aynı zamanda Dimes Firmasının İhracat Departmanı direktörüdür.Hastane işlerinden çokça hasbi hal edemedik ama bizim 29 plakalı ladayı bile görmek ona yetti.Diğer yandan yine Sobran eşrafından, Gümüşhane Mühendislik Fakültesinin eski akademisyenlerinden  arkadaşımız olan Abdullah UÇAN’ da Sultan Beyli Belediye Başkan Yardımcılığına atanmış, buradan tebriklerimizi iletiyor,yeni görevinde başarılar diliyoruz.Kendisiyle telefonda görüştük ama yüz yüze görüşme fırsatımız olmadı.Buradan bize maille,faksla,telefonla ulaşan dostlarımız kusurlarımıza bakmasınlar,inşallah bir sonraki gelişte geniş geniş görüşme imkanımız olur.Hepsine selam ve saygılar…

       DÜZCE’DE 15 YILLIK MOLA…

      Hani şaire sormuşlar Ankara’nın en çok neyini seviyorsun diye, cevaben İstanbul’a dönüşünü diye cevaplamış ya biz şair değiliz ama bize de İstanbul’un neyini seviyorsun diye sorsalar Ankara’ya dönüşünü diyebiliriz. İstanbul’un ürkütücü o temaşasından kurtulup Ankara yollarına düştüğümüzde önümüzde uzun bir yol vardı, Düzce’de verilen molada bir zamanlar Gümüşhane’de öğrencilik yapmış olan Recep kardeşimize uğramadan geçemezdik. Recep Düzce’nin Konuralp beldesinde bir camide imamlık yapıyordu.Çay sohbet derken bundan 15-16 yıl önceki günleri de anmış olduk…Bir daha ya nasip.

      SÜLEYMANİYE KAYAK MERKEZİ PROJESİ NEYİ BEKLİYOR?

      Düzce’den Ankara’ya doğru Bolu dağlarını aşarken bir çok kahverengi tabela ile karşılaştık ( Kahverengi tabela belirtilen yönün tarihi, turistik ya da doğal güzellikte bir yer olduğunu belli eder.) Abant’a, Kartal kaya’ya ve daha bir çok yöne.Şimdi bu tabelalardan birine daha bizim memleket sahip olmak istiyor ama ne hikmetse zor gibi.Dünyanın en büyük Gümüşhane sitesinden köşe yazılarını okurken Sayın Ertürk YAKUT’un Süleymaniye Kayak Merkezi ile yazmış olduğu yazıları görüyoruz.Kendisi sağ olsun enine boyuna her şeyi yazmış.Bu merkezin sosyo-ekonomik ve kültürel katkılarını ve dahasını açık açık anlatmış.İşin acı tarafı ise halen bu konuda neden bir arpa boyu kadar yol gidilememiş olması.(GÜDAK üyelerinin özverili çalışmaları için teşekkürler.)Kamuoyu bu konuda yetkililerden bilgi bekliyor….

      KAYAKÇI MUZAFFER EFSANESİ

      Çocukken akıllarımızda kalan bir “kayakçı Muzaffer” ifadesi vardı. Muzaffer DEMİRHAN, Gümüşhane’nin yetiştirmiş olduğu  Türkiye’nin en büyük kayakçılarından. Türkiye şampiyonluğunu 15 yıl aralıksız devam ettiren tek kişi.Karşıyaka Mahallesinde evlerinin önünde bulunan savaş filmlerinde görmüş olduğumuz cipi uluslar arası başarılarından dolayı kendisine hediye edildiği söylenirdi.Sonrasında onu oğlu Göksel DEMİRHAN takip etti.Ülkemizi yurt dışında başarıyla temsil etti.Sonrasında Gümüşhane’de öyle kayakla ilgili bir sporcu şampiyon çıktığını duymaz olduk.En son  değerli Namık ağabeyimizin Emriye ablamızın kızları Gizem YENİGÜN çıktı uluslar arası olmasa da büyük başarı.Şimdi yeni gelen nesillere kim anlatılacak?Eğer anlatılması gereken birilerinin olmasını istiyorsak Süleymaniye Kayak Merkezi Projesi bir an önce hayata geçirilmelidir.Hem şehrin sosyo-ekonomik düzeyi kalkınacağı gibi hem de bir zamanlar kayak sporuna öncülük etmiş olan bir şehir olarak tekrar eski namına kavuşmuş olur.Hem böylece bir zamanlar şehzadeler şehri olarak anılan Amasya gibi “kayakçılar Şehri,Kayak Şampiyonları Şehiri Gümüşhane olarak” anılma fırsatımız olur.En azından haritadaki yerimizi tam olarak çoğu kişi bilmese de nerelisin diye sorduklarında Gümüşhaneli dediğimizde ha şu  ” kayakçılar şehiri” olarak hatırlanmış oluruz.

       Saygılarımla…
Oyu Puanı: 5 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 5 (0 Kayıtlı Üye 5 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.33148 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu