Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Ekrem YILDIZ->DOĞU TÜRKİSTAN'A ÖZGÜRLÜK! [ Arama ]

DOĞU TÜRKİSTAN'A ÖZGÜRLÜK!
Başlık DOĞU TÜRKİSTAN'A ÖZGÜRLÜK!
Açıklama 15 Temmuz 2009 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen Recep Ergin
        BİR IZDIRAP…
       Hafta içerisinde bir çok olay yaşandı. Öyle bir olay var ki halen gündemini korumakta, korumalıda…İçimizde kanayan derin bir yaradır Doğu Türkistan…Yıllardır süre gelen acıların,ezilmişliğin altında kalan ama eğilmeyen onurlu bir coğrafyadır Doğu Türkistan…Ellerini açmış gözleri ufukta Türkiye’den ağabeylerinden gelecek kucaklamayı büyüklüğü bekleyen bir sevda şehridir Doğu Türkistan…

      Daha geçen gün srebrenica soy kırımının yıl dönümüydü vahşet yaşanmıştı ama bitmişti. Bu gün Doğu Türkistan da bitmek bilmeyen bir zulüm,biteceği bilinmeyen bir soykırım var.Tek suçları sadece Müslüman ve Türk olmaları.Doğu Türkistan da tüm bu olaylar ve bizim bilmediğimiz daha nice vahşet olayı yaşanırken dünya her zamanki gibi seyirci kalmaya devam ediyor.Çin her zamanki gibi vahşete devam ederken,Irak’ta,Afganistan’da aslan kesilenler bıyık altından gülüyorlar.Hadi hepsini bir yana bıraktık insanlık adına yapılan bu olay aslında bu zaman insanlarının insansızlaşmasının da en büyük kanıtıdır.

     HASIMLA DOST OLUNMAZ

     Türkiye haklı olarak bu vahşete seyirci kalamazdı. Millet olarak da devlet olarak da tepkiler yerindeydi. Çin bu tepki karşısında hadi ordan diyemedi, diyemezdi de çünkü karşısındaki devlet ve de millet öyle sıradan değildi. Karşısındaki Türkiye Cumhuriyetini ve Türkleri ta eskilerden tanıyordu. Alttan almak zorundaydı çünkü yaptığı yenilir yutulur cinsten değildi.Daha öncelerinde böyle bir tepki ile karşılaşmamıştı hatta yaptıkları marifetmiş gibi bir de devlet nişanı vermiştik kendi ellerimizle utanmadan devlet başkanlarına…Şimdilerde Çin ile ticaret anlaşmaları yapıyoruz o da ayrı bir konu.İş adamlarımızda evet ucuz ama keşke kalitelide olsa diyor Çin malları…Millet vekillerimiz dostluk grubundan istifa ediyorlar tepki olarak sanki niye dostluk grubu kurmuşsak. Sanki bundan önceki yıllarda Çin Doğu Türkistan'da Uygur kardeşlerimize soy kırım yapmıyordu da yeni başladı. Böyle bir dostluk grubu oluşturulması baştan yanlıştı. Sizin kardeşinizin eti yenirken siz nasıl dost olduğunuzu ilan edebilirsiniz?Laz Ziya'nın tabiri ile “dostum olmaz,hasmım yaşamaz olsan olsan sen kardeşim olursun.” Yani kardeşliğini bildiği sürece herkes bizim kardeşimizdir eğer olay hasım olacaksak da varsın olsun. Yere batsın iki kuruşluk ticari anlaşmalar. Esasen bu işten zararlı çıkanda biz değimliyiz zaten. Onların her türlü malı bizim pazarlara girecek bizde onlara fındık satacakmışız. Onlar o fındığı alırlar, allarlar pullarlar pazarımıza da bizim fındığı Çin fındığı diye sokarlar. Yani nerden bakarsanız bakın Çin ile ilişkilerde zararlı çıkan daima bizim tarafımız.

         DERDE ORTAK OLMAK
         Şimdi bu gelişmeler ışığında halen Çin malları Türkiye'de satılıyorsa satılabiliyorsa konuşmalar beyhudedir. Velev ki satılıyor eğer o zaman bizde bu Çin mallarını (P.R.C ve diğer adla) alıyorsak protestolarımız da beyhudedir. Dünyadan ve yakın olarak nitelediğimiz dünya halklarından bir beklentimiz yok onları zaten biliyoruz. ABD'nin, Rusya'nın, İran'ın, Suriye'nin dert edinmediklerini de herkes biliyor. İş dönüyor fırlanıyor bize geliyor.Çin'e dur diyecek bir güç varsa o da  bu millet olacaktır.

        HANÇERİN BÖYLESİ
        Geçen günlerde ki gazete ve televizyon haberlerini görmüşsünüzdür.Tüm dünyanın gözleri önünde Doğu Türkistan'daki soy kırım yaşanırken, Doğu Türkistan'a özgürlük pankartları açılırken İstanbul'da hem de Topkapı sarayında “minderini kap,şarabını kap,Topkapı'ya gel İdil Biret Konserine katıl” diye afişler asılıyor. Bir grup vatan evladı da bu afişleri Protesto edince Kültür ve Turizm bakanı Sayın GÜNAY tarafından ilkel yaratık ilan ediliyor. Sayın bakanın bu  tepkisine karşın Topkapı Sarayı Müdürü Sayın İlber ORTAYLI bakın olayı 13 temmuz tarihli Taraf Gazetesine durumu   nasıl değerlendirmiş.:” Konser sırasında su bile içilmesine karşıyım,organizatör demiş ki, şarabınızı alın çayırda uzanın. Ben buna şimdi karşı çıkarım.İdil Biret bizim milli virtüözümüz. Bize gelen de doğru dürüst bir orkestra. Efendim çaykovski çalınıyor,çayıra mayıra uzanılmaz. Doğru dürüst bir reklam olur,doğru dürüst giyinilir. Her şeyin bir usulü vardı. Ben böyle olacağını bilseydim izin vermezdim. Konser dediğin açık hava parkı değildir. Açık havada yapılsa bile bir ritüeli vardır” Sayın ORTAYLI'da bu değerlendirme de bulundu.

      Saygılarımla.
Oyu Puanı: 5 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 5 (0 Kayıtlı Üye 5 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 0.80665 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu