Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Ait olduğumuz Gümüşhane tarihi itibariyle birçok medeniyetlerin ortak paydasında kültürler mozaiğidir. Bir uçtan diğer ucuna kadar her bir karış toprağında tarihin izlerini görebilirsiniz. Birçok din, mezhep ve milletlerin yaşam sürdüğü bu güzide memleketimizde bugün ne yazık ki mazinin o kültür hazinesinden küçücük bir eser bile kalmamış durumda.
Ve maalesef bilinçsiz bir toplum haline gelmemizin reel sonucu olacak ki günümüze taşınan bir iki tarihi eserinde adeta canına okumuş durumdayız. Dünü yaşadığımız ve izlerinin en çok görüldüğü Süleymaniye Mahallesi bugün tamamen mahrum ve mağdur durumda. Bir ucundan diğer ucuna kadar bu güzide bölgede yer alan tarihi eserler yeterince ilgiyi görmekten maalesef çok çok uzaklarda.
Gümüşhane’nin medar-ı iftiharı eski milletvekillerinden Zeki Kadirbeyoğlu’nun eski yazılarla dantelâ gibi ördüğü konağı adeta yerle bir olmuş durumda. Yanındaki muhteşem hamam ise saman ve ot mereği vazifesi görmekte. Kentsel ve doğal sit alanı olan tarihi doku içerisinde Süleymaniye Camii geçen yıl yapılan çevre düzenlemesi ile eski özelliği ve güzelliğinden uzak olsa da bir gurur abidesi olarak dikilmekte. Kanuni Sultan Süleyman’ın büstü ise bir başka güzellik katmış bu tarihi dokuya.
Biraz yukarıdaki Küçük Camii aslına uygun olarak restore edilerek kurtarılmış gözüküyor. Diğer kilise, çeşme, okul, manastır ve tarihi eserlerin de aslına tamamen uygun olarak restore edilmesinde fayda var.
Gelelim Süleymaniye Mahallesi’nin adeta sembolü sayılan minarelere. Aslına uygun olarak restore edilmesini beklerken Bayburt taşları ile belki sağlamlaştırdığımız bu minarelerin eskinin yerini tutacağını kim bize söyleyebilir? Tarihi okullar, eski hapishane ve diğer tarihi değerlerimizin kesinlikle korunması gerekmektedir.
Gümüşhane’nin birçok köyündeki kilise, şapel, köprü, kale, han ve hamamlar definecilerin istilasından nasibini almış durumda. Gördüğümüz korkunç manzara karşısında Gümüşhaneliliğimden utandığımı söyleyebilirim. Bu muhteşem değerlerimizin tahrip edilmesinin müsebbiplerini soruyorum. Bunları yapanların insan olmadığını haykırmak istiyorum.
Bir yabancı elde camilerimize yapılan hain saldırılarda nasıl ciğerimiz pişiyorsa, nasıl vicdanımız kanıyorsa Gümüşhane’de ya da bir başka ilde bu eserlere yapılanlarda birer zulümdür diyorum. Tarihimize ihanet olduğunu ifade etmek istiyorum.
Öte yandan dünü bugüne bağlayan birçok tarihi eseri, konakları, hükümet binasını, okulu, çeşme ve köprüleri bir bir yıkan, viran eyleyen ve tamamen ortadan kaldıran vicdanları Allah’a havale ediyorum.
Kültür dünden bugüne aktarıla gelen sözlü, yazılı ve mimari kültürün ta kendisidir. Deyimlerdir, kitaplardır, oyunlardır, manilerdir, türkülerdir, halk ve çocuk oyunlarıdır. Hanlar, hamamlar, köprüler, kilise ve camiler, konaklar ve diğer birçok değer kültürümüzün özü ve sözü demektir.
Süleymaniye’nin tarihi dokusunu bozan ve evini çingene sarısı ile boyatan hemşerimin bu şehrin kültürüne ihanet etme hakkı yoktur. Kısa yoldan haksız yollarla zengin olma hayalleri içinde nefsine yenilen zavallı hemşerim. Sen benim atadan kalan tarihi dokuma dokunamazsın. Kazmanı bu tarihin tam kalbi ortasına vurma hakkını sana kim verdi?
Tarih bir ibret vesikasıdır. Tarih bir hatıralar mozaiğidir. Tarih kültürün mihenk taşıdır. Ve tarih dünden bugüne bir bilgi kaynağı, bir kültür sentezidir. Gümüşhane’nin tarihi eserlerinin yeniden tespitinin yapılarak acil korunma altına alınması elzem derecede ihtiyaçtır. Çünkü dünü bugüne bağlayan kolumuz ve elimiz neredeyse kopma noktasına gelmiştir.
Son yıllarda yetkililerimizin yaptığı gayretli çalışmaları takdirle karşılıyor, tarihin korunmasında emeği geçenleri yürekten tebrik ediyoruz. Unutulmasın ki; tarihini bilmeyen geleceğinden bihaber yaşar. Saygılarımla.
KÜLTÜR
