Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->İsmail HAYAL->KÜFÜR KÜLTÜRÜ [ Arama ]

KÜFÜR KÜLTÜRÜ
Başlık KÜFÜR KÜLTÜRÜ
Açıklama -
Siteye Ekleyen Recep Ergin
Toplum olarak sürekli dejenere oluyoruz. Eğitimin anne karnında başlaması ile duyulan her ses, alınan her gıda, gösterilen her davranış çocuğun gelişimini adeta tuğlalar misali örmeye devam ediyor. Annenin aldığı bir yudum içki, içtiği sigara, gördüğü şiddet, aldığı iltifatlar, dinlediği müzik türü ve daha birçoğu doğrudan bebeğin gelişimine etki eden en önemli faktörler.

Ve dünyaya merhaba dedikten sonra bebeğin ruhsal ve biyolojik gelişimi artarak devam ediyor. Çocuk büyüdükçe ilkin ailesinden, sonra çevresinden ve daha sonra okuldan etkilenmeye devam ediyor. Adeta bir teyp kaseti misali duyduğu her sözcük, dinlediği her müzik, gördüğü ve yaşadığı her olay, dikkatini çeken hemen her obje bir bir kayıt altına alınıyor.

Çocukluğumun geçtiği Trabzon Arafilboyu Mahallesi’nde küfür etmeyen çocuk yok denecek kadar azdı. Model olarak Takoz’u, Zagor’u, Kostok Ahmet’i gördüğümüzden olsa gerek istemeden de olsa dağarcığımızda birçok küfür çeşidi bulunduruyorduk. Daha sonra babamızın direk olaya dayak cihetinden girmesiyle ve ardından okul ortamıyla ve kitaplarla tanışmamızdan olsa gerek bu kötü hasletlerimizden birer birer kurtulmaya başladık.  

Hafta sonları mahallemizin takımı Gençlerbirliği’ni Yavuz Selim Sahası’nda seyrederken küfür ve sövme kültürü ister istemez bünyemizden içeri bir şekilde yol bulmaya başladı. Çevre; sen ne kadar da iyi olsan da, seni öyle ya da böyle etkisi altına alıyor. Ve kurtulmak için yine okul ve kitaplar imdadına koşuyor.

Şimdi ise doğduğum toprakların bağrına dönmenin huzuruyla Gümüşhane’de yaşıyorum. Ama bir de gördüm ki burada ki durumda pek farklı değil. Hafta sonları Gümüşhanelinin belki de tek eğlencesi olan Gümüşhanespor maçlarına gitmeye korkuyorum. Yöresel şiveyle envai çeşit küfürleri burada duydum. Küçük büyük demeden spor müsabakasında en okumuşundan en cahiline kadar envai çeşit küfürlerin Gümüşhaneliye yakışmadığını düşünüyorum.

Trabzonspor’un 1983–1984 sezonu son şampiyonluğu kazandığı Avni Aker Stadyumu’ndaki final maçından sonra Meydan’a kadar tur atmıştık. Ve o gün bugündür Avni Aker’de daha maç izlememiştim. Ta ki; 2009–2010 sezonunun ilk yarısının son maçı Trabzonspor-Fenerbahçe müsabakasına kadar.

Gümüşhane’de çok sevilen ve Gümüşhane için birçok hayırlı işlere imza atan güzel insan Veteriner Abidin KOBYA’NIN misafiri olarak o gün önce Çarşıbaşı’na gittik. Eş dost ziyareti sonrası gelmişken şu şeytanın bacağını kıralım hesabından Avni Aker’de yerlerimizi aldık. Aman Allah’ım daha maçın başlamasına bir saat var. Ama tribünler Cehennem misali. Bizim zamanımızda tek bayan maça gelmezdi. Şimdi hemen her sırada bayanları ve çocukları görmek mümkün.

Neyse maç başladı ancak küfürler durmak bilmiyor. Envai çeşit küfürler havada parende atıyor. Gözlerim çocuklarda ve bayanlarda. Acaba küfürlerden rahatsız oluyorlar mı diye. Poşetlik küfürler savruldukça ben arımdan kıpkırmızı kesildim. Önümde babası ile maça gelmiş 8–9 yaşlarında sevimli bir çocuk oturuyor. Yan hakemin bir metre geriden gelen Alanzinho’yu ofsaytla durdurması beni de yoldan çıkarmış olacak ki gayri ihtiyari ağzımdan;

“Ulan Müslüman’ın evladı. Koskoca ofsaydı nasıl görmezsin” demeye kalmadan önümdeki çocuk bana dönerek;

“Amca ona öyle denmez, ona o……. çocuğu diyeceksin” demez mi. Ben devre dışı ne diyeceğimi şaşırdım ve dudaklarımdan sadece şu sözler dökülüverdi;

“Evladım ben sana zarar vermeyeyim diye gayret ediyorum ama sen maşallah çizgiyi çoktan aşmışsın”

Evet, maalesef çizgiyi çoktan aştık. Çocuğun babası çocuğunu uyaracağı yerde gülüp geçti. Tıpkı bir zamanlar bizlerinde gülüp geçtiği gibi. Ve hatta zamanında oğlumuza para vererek “şu amcaya bir söv bakalım” diyorduk. Bizi model alan yavrularımızın yanında anasına, babasına, mukaddesatına ve ağza alınmayacak şeylere küfürler savururduk. Ve o çocuklar ne yaptı. Şimdi eve alkollü gelmeye başladı. Para vermediği için sana ve annesine küfürler savuruyor. El kaldırıyor ve ne acıdır ki anne ve babasını dövüyor.

Televizyondan, basına ve hatta meclise kadar çocuklarımızın model alacağı o kadar obje yerleşti ki hayatımıza. Peki; suç kimin? Küçük sövgüleri masum gören zihniyetlerimizin mi, bugün can çekişmekte olan gençliğimiz mi? Ne dersiniz?
Oyu Puanı: 34 - Ortalama: 4.17

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 13 (0 Kayıtlı Üye 13 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.37185 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu