Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Serhat KAYA->YAZARI MEÇHUL MEKTUPLAR [ Arama ]

YAZARI MEÇHUL MEKTUPLAR
Başlık YAZARI MEÇHUL MEKTUPLAR
Açıklama 30 Aralık 2005 tarihli Kuşakkaya Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen AdamGibi

     Kişisel meselelerden kaynaklanan bazı konularda her meslektaşıma gönderildiğini tahmin ettiğim yazarı meçhul mektuplarla çoğu zaman bende karşılaşıyorum.
     Etraflıca düşünüldüğünde yanılgılar ve gerçek dışı hadiselere dolu, bu tip mektupların asıl muhatabı gazeteciler mi olmalıdır?
     Meslek hayatım boyunca kaleme aldığım yazılarımla ilgili olarak okuyucularımdan gelen eleştiri, öneri ve çeşitli görüşlere mümkün olduğu ölçüde yer vermeye büyük titizlik gösterdim.
     Bir defa şunun çok iyi bilinmesi gerekiyor. Gazeteler mahkeme olmadığı gibi, gazeteciler de yargıç değildir.  Bu konuda Gazeteci büyüğüm Turan Tuğlu beyefendinin aralıklarla konuyu gündeme getirdiğini mutlaka hatırlayanlarınız olacaktır.
     Gazetecilik mesleği güncel hayatta meydana gelen birçok hadiseye perde aralarken, aynı zamanda bir kamu görevi olmasıyla da öne çıkmaktadır. Haklı ya da haksız ayırımının asla yapılamayacağı yayınlarda hukukun üstünlüğü ilkesinden de taviz verilmemesi gerektiğini ısrarla vurgulamakta yarar var.
     Seçilmiş siyasi iradelerden, her zaman bir beklenti içinde olan ve bu beklentilerine cevap alamayanların son günlerde en fazla yaptıkları şey, yalan yanlış bilgilerle dolu fax, e-mail yada mektupları zarflara iliştirerek, ne kadar basın yayın organı varsa hepsine birden göndermek.
      Gözlemlerimize göre yediği içtiği ayrı gitmeyen, ancak en ufak bir anlaşmazlıkta birlikteliklerine nokta koyma hastalığına tutulanların, bir anda daha düne kadar birlikte oldukları insanların karşı saflarına geçip karalama kampanyalarının baş aktörü olmalarının mantığını herhalde izah etmeye gerek  yoktur.
     Her gün onlarca fax , e-mail ve posta yoluyla tarafıma yayınlanması amacıyla gönderilen bu  mesajların içeriklerinin dedikodu ve iftiralarla dolu olduğunun da bilinmesinde yarar görüyorum.
      Devlet kadrolarında daha üst makamlara gelebilmek için siyasetçilere yapmadıkları şirinlik kalmayanlar bir yana dursun, kamuya mal ve hizmet pazarlamak için siyaseti bir araç olarak görenler veya başka problemleri olanların  verdikleri uğraşların geri tepmesinin bir sonucu olarak tezahür eden, yazarı meçhul mektuplar hiçbir zaman gündemimizde yer almayacaktır.
     Somut iddiaları olanlar bilgi ve belgeleriyle birlikte, devletin yetkili organlarına şikayetlerini yaparak haklarını sonuna kadar arayabilirler. Hukuk devletinde buna herhangi bir engel yoktur. Ve kim ki;  hukuka aykırı bir iş yapmışsa bunun hesabını da verecektir.
      Kişisel meselelerin boyutu ne olursa olsun, çözümü basın yayın organlarına gönderdikleri mesajlarda arayanlara iki çift sözüm var.
     Bu yaptığım bir anlamda hayaletlere hitap olarak algılansa da yazarı meçhul mektupları yazanlar bu satırları okuduklarında kendilerine seslendiğimi hissedecekler.
      Yazarı meçhul mektup sahipleri !
      Fax, e-mail ve posta yoluyla ulaştırdığınız mesajlarınızın akıbetini herhalde tahmin ediyorsunuzdur.
     Şahsiyet, karakter ve erdemlilik gibi kavramlar sizler için bir anlam ifade ediyorsa mesajlarınızın son bölümüne adınızı, soyadınızı, telefon numaranızı ve açık ikametgah adreslerinizi ilave etmeyi unutmayın !
     Bizimle her konuyu paylaşabilirsiniz . Ancak;  belgelerinizin yer aldığı iddialarınızı devletin yetkili organlarına göndermeyi de ihmal etmeyiniz.
     Herhangi bir yolsuzluk, adam kayırma, ya da görevi kötüye kullanma gibi isnat etmeye çalıştığınız bütün bu iddialarınızın araştırılacağından ben en ufak bir tereddüt dahi duymuyorum.
     Yok eğer, sizler hukuka ve Türk adaletine güvenmiyorsanız, buna benim yapabileceğim bir şey yoktur.   İstediğiniz şekilde düşünebilirsiniz. İç hukukun bittiği yerde, AİHM yolu da her Türk vatandaşına açıktır.
      Makamlar ve mevkiler kimselerin  tekelinde değildir.
      Layıkıyla topluma hizmet edenler asla unutulmayacaktır. Toplum için iş ve hizmet üretmek için çaba harcayan siyaset adamlarının da görevde bulundukları sırada  işledikleri iddia edilen suçlarla ilgili yargılandıklarına hepimiz şahit olmaktayız.
     Bütün bunların ışığında, çıkarlar söz konusu olduğunda çalmadık kapı bırakmayanların da bir gün mutlaka toplumla yüzleşeceklerini akıllarından çıkarmamaları gerekiyor.
     Mutlu haftalar…

Oyu Puanı: 29 - Ortalama: 3

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 16 (0 Kayıtlı Üye 16 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 0.82523 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu