Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
17 Mart 2010 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
Recep Ergin
Ulusların yaşantısında ekonomik bağımsızlık ne kadar önemli ise; eğitimde bir o kadar hatta ondan daha fazla önemlidir.
1848’de başlayan öğretmen yetiştirme serüveninin günümüzde ulaştığı boyutu ise kuşkusuz güven vericidir. Bu konudaki duygularımızı paylaşan İlimiz Mareşal Çakmak Anadolu Öğretmen Lisesi Müdürü Sayın Hasan Taş yaptığı açıklamada şu görüşlere yer veriyor. Bir bölümünü birlikte okuyalım:
“...Milletimizin; kültürel, sosyal ve ekonomik yönden ilerlemesinde önemli bir görev üstlenen öğretmenlerimizin, tarihi gelişim içerisinde çeşitli kaynaklardan yetiştirildikleri bilinmektedir.
Bugünkü manada ve sadece öğretmen yetiştirmek için 16 Mart 1848 tarihinde İstanbul'un Fatih ilçesinde Mekatib-i Umumiye Nazırı Kemal Efendi öncülüğünde, ilk kez bir öğretmen okulu Darülmuallimin-i Rüşdi adıyla açılmıştır.
Öğretmen okulları geleneği, Başöğretme-nimiz Mustafa Kemal'in önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyetimiz döneminde de değişikliklerle birlikte devam ettirilmiştir. Çünkü, öğretmen; ülkesinin tüm insanlarına sevgisini, bilgisini sunan; böylelikle ülkenin aydınlanma sürecini gerçekleştiren öncü kişidir.
Devletimizin kurucusu Atatürk, 25 Ağustos 1924 tarihinde Ankara'da toplanan Birinci Muallimler Kongresi'nde biz öğretmenlere “Öğretmenler! Cumhuriyetin fedakar muallim ve mürebbileri! Yeni nesli sizler yetiştireceksiniz. Yeni nesil sizlerin eseri olacaktır.” diyerek, biz öğretmenlere verdiği önemi belirtmiştir.
Öğretmenlik, herkesin yapabileceği bir meslek değildir; öğretmenlik, gönül mesleği, sevgi mesleği, özveri mesleğidir. Çağdaş yönetimlerde insana önem verilir.
Öğretmenler, günümüzdeki değişime, gelişmelere ve yeniliklere ayak uyduran kültürlü insanlardır. Öğretmenlik bir aşk işidir.
Öğretmenlik bir sanattır; çünkü öğretmenin yaptığı her iş, bir sanatçı becerisini gerektirir.
Öğretmenlik bir sanattır; çünkü öğrencilerle iletişim kurmak bir sanattır; öğrencilerin anladığı dilden konuşmak bir sanattır; çocukları sevmek bir sanattır.
Büyük devlet adamları, büyük alimlerin rehberliğinde yetişmiştir. Tarihte, çoğu imparatorluk olmak üzere, 16 büyük Türk devleti kuran o büyük dehaların yetişmesi, hep eğitimciler sayesinde olmuştur. Alpaslan'ı yetiştiren Sarı Hoca ve Küpeli Hafız; Melikşah'ı yetiştiren Nizam'ül Mülk; Anadolu'yu karış karış gezerek halkını aydınlatan Yunus Emre; Moğol zulmünü yok eden Mevlana; Osman Gazi'yi yetiştiren Şeyh Edebali; çağ kapatıp çağ açan Fatih'i yetiştiren Ak Şemseddin ve Molla Gürani; “Hocaların bindiği atların ayaklarından sıçrayan çamur, bizim için şereftir.”diyen Yavuz'u yetiştiren Zembilli Ali ve Cemali Efendi; milletine güzel ve ilmi sözlerle ders veren Nasrettin Hoca ve Mustafa Kemal'i yetiştiren Mustafa, hep öğretmendiler. Anadolu Öğretmen Liseleri, öğretmen okulları geleneğinin devamı niteliğindedir.
Anadolu Öğretmen Liseleri'nin amaçlarından biri de öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarına öğrenci hazırlamaktır. Bu açıdan bakıldığında, Anadolu Öğretmen Liseleri'nin, öğretmenlik mesleğinin kutsallığı ve nesillerin yetiştirilmesindeki önemi daha iyi anlaşılacaktır...”