Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
12 Mayıs 2010 tarihli Kuşakkaya gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
Recep Ergin
Acısıyla tatlısıyla bir sezonu geride bıraktık. Kulübün ekonomik yapısı dikkate alınmadan yapılan yorumlarda kimilerine göre başarısız bir sezon kimilerine göre ise bu şartlarda buna da şükür yorumlarını yaygın bir şekilde görebiliyor ve duyabiliyoruz.
Sezon başında yaşanan teknik direktör kaosu, şartlarımızın iyi olmasına rağmen yürütülen yanlış transfer politikası, kulüp içindeki idari tutarsızlık ve taraftarın küskünlüğüyle allak bullak olmuş ne olduğu ve ne yaptığı belli olmayan bir takımdık.
İkinci yarıda kısmen daha iyi transferlerle takıma katkı sağlayan oyuncuların takviye edilmesi, idari anlamda daha fazla ciddiyet ve taraftarın tribüne dönmesi bizi sadece amatör olmaktan kurtardı.
Ligde kalmamız tabii ki büyük bir mutluluk ama herkeste kesinlikle buruk bir mutluluk oldu. Ünyespor karşılaşmasından sonra inanıyorum ki, futbolseverler sevinmeyle üzülmenin arasında gidip geldiler. Duygusal yaklaştığımızda herkesin sevinmesi doğal, ancak Gümüşhanespor’un imkânlarının yarısına bile sahip olmayanların şampiyon olduğu bir gurupta ligin bitimine bir hafta kalarak ligde tutunmayı başarmak mantık olarak kesinlikle üzülecek bir durum.
Bu kadar iyi imkânlara sahipseniz ve ikinci yarıda da olsa iyi bir futbolcu kadrosuna sahipseniz ve buna rağmen başarısızsanız bir yerde değil, birçok yerde hata yapıyorsunuz demektir. Bunları çok irdelemenin artık faydası yok. Defalarca teknik ve idari anlamda kulübün yanlış yönetildiğini yazdık. Şimdi ne yapmak lazım, ona bakmak durumundayız.
Öncelikle mücadele edeceğimiz gurup belirlenince, o kulüpler baz alınarak bütçe oluşturulmalı. Son birkaç sezondur yaptığımız gibi gurubun dengelerini bozacak paralar savrulmamalı. Böyle olunca hem harcamadan kısılmış olur hem de o kulüplerin bize karşı bakışı değişir. Karadeniz takımlarında bir sezon önce 10 liraya oynayan oyuncuyu 50 lira vererek transfer edersek ve gurubumuzda bir teknik direktörün aldığı sezonluk ücretin 2–3 katını 2 aylığına bir teknik direktöre verirsek kimsenin bize dostane bakmasını bekleyemeyiz.
Gurubumuzda mücadele eden bir takımın hocasının, bir dost sohbetinde bana verdiği örnek bunun en güzel kanıtı. Şöyle dedi hoca; “Ben takımımı en kolay Gümüşhanespor’a karşı motive ediyorum. Sadece diyorum ki, aynı sahada mücadele ettiğiniz futbolcu arkadaşlarınız sizden 3–4 kat daha fazla para alıyor. Bari primlerinizi paylaşmayın. Çıkın primi de siz alın” özet bu. Bu dengeyi kesinlikle kurmak zorundayız.
Zaten Gümüşhanespor’a çok sayıda transfer gerekmiyor. Mevcut takımın iskeleti korunup, direk katkı sağlayacak birkaç takviye yapılırda iyi yönetilirse, biz bu gurupta rahatlıkla şampiyon oluruz. Yeter ki, idari ve teknik anlamda iyi yönetilelim. Teknik direktör İsmail Batur, büyük ihtimalle bir dahaki sezonda takımın başında olacak. Yönetim kurulunun İsmail Batur değil de kim olursa olsun kesinlikle teknik direktör üzerinde kontrol mekanizması oluşturması gerekiyor. Bunu yapmadığımız için son iki sezonda büyük bedel ödedik. Teknik kadronun işine karışmak, kadro yapmak ya da her kararını sorgulamak için değil, gerektiğinde hocam burada yanlış yapıyoruz diyebilecek medeni cesareti gösterebilmek. Tabii ki takım üzerinde birinci derecede teknik direktörün ağırlığı olmalı ama yanlış yaptığı zamanda birileri kukla gibi yanında durmadan nezaket kurallarını aşmadan yanlışı söyleyebilmeli. En nihayetinde teknik direktörde kulübün bir çalışanıdır. Bir şirket sahibinin personeline hesap sorması ne kadar doğalsa bu da o kadar doğal karşılanmalı.
Yönetim kurulu yukarıda belirttiğimiz icraatları hayata geçirmeden öncelikle kendi içinde önemli bir revizyonu gerçekleştirmek zorunda. Kulüp içerisinde içi boş yöneticiler ayıklanacak, kulübün her kesiminde görev yapan kişilerin futbol kamuoyunda ne kadar sevilip sayıldığı göz önüne alınacak, taraftarın benimsediği kişiler söz sahibi olacak ve her şeyden önemlisi, Gümüşhanespor camiasında herkesin büyük ümitler beslediği ileri gelen yöneticiler bu işe sarılıp sarılmayacağına karar verecek.
Kapris yapmadan, kimseye kin beslemeden ve şahsi menfaatleri ikinci planda tutarak bu revizyon yapılırsa, bir dahaki sezon kimse korkulu rüya görmez ve herkes mutlu olur.
BİR SEZONUN ARDINDAN
