Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
4 Ağustos 2010 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
Recep Ergin
BAŞKENT YANIYOR
Son günlerde hava sıcaklıkları mevsim normallerinin çok çok üzerinde seyretmekte... Başkentte termometreler rekor üzerine rekor kırıyor. Geçen hafta sonu 40 derece üzerini göreceğini öğrenince bizde Cuma'dan başkentti terk edelim dedik. Ankara otogarına vardığımızda bizim gibi düşünenlerin sayısının azımsanmayacak kadar çok olduğunu gördük. En azından hafta sonunun kavurucu sıcağından kurtulup kendimizi kayınpederin evine 30 km yakın mesafedeki Akçakoca deniz kıyısına atabilirdik. Akçakoca'da deniz sahiline vardığımızda yine herkes bizim gibi düşünecek olacak ki iğne atsan yere düşmeyen türden sahiller doluydu. Akçakoca'nın İstanbul yönüne doğru bir yerde öyle bir yer bulmuştuk ki kimseler yoktu. Parayla kiralamaya kalksanız parayla böyle bir yer bulamazdınız. Sahilden 200 metre yanlamasına, boylamasına Ukrayna'ya kadar bir alan içerisinde bizden başka kimseler yoktu. Durumdan en çok çocuklar mutlu olmuştu. Geniş aile katılımıyla güzel bir deniz sefası yapmıştık, biraz yanmıştık ama olsun, Ankara'da yanmaktan daha iyiydi. Hafta sonu akşamına doğru tekrar başkentteydik. Hava biraz serinlemeye başlamıştı ama yine hafta içerisinde yine sıcak hava bekleniyordu. Bir yandan Başkentin hava gündemine bakarken diğer yandan haberlerde Gümüşhane yöresinde sağanak yağıştan bahsediyordu. Gözünü sevdiğim memleket, yayla havasında...
ÜLKE KAYNIYOR
Başkentte sadece havalar sıcak değildi. Siyaset gündemi de kırk derecelerde seyretmekte. Bir yanda yaklaşan referandum diğer yanda dört gözle beklenen Yüksek Askeri Şura kararları. Diğer bir yanda da yine Y.A.Ş'ı yakından ilgilendiren "balyoz" davası ve artan terör olayları... Umarız ki haftaya kısmetse kucaklayacağımız Ramazan ayı gündemin de atmosferinde hararet derecesini düşürür, sükûnete gark oluruz...
KAPILARI ÇALMAK
Yine internetten memleket havadislerine bakıyoruz. Süleymaniye Projesinin bu günlere geldiğini görmek eminim ki 7' den 70' e herkesi memnun etmiştir. Emeği geçenlere ziyadesiyle teşekkürler. İnşallah Süleymaniye Projesi ile Gümüşhane'miz özlemlerine kavuşmuş olur. Ama biz biliyoruz ki özlemlerimiz sadece Süleymaniye ile sınırlı değil. Özlemlerimiz çok. Diğer bir yanda diğerleri gibi Krom Vadisi de hak ettiği ilgiyi beklemekte. Tarihi ve Kültür değerlerimiz hak ettiği kucaklaşmayı özlemle çekmekte. Bu özlemlerin giderilmesi için de emek gerekmekte. İlgili mülki amirimizden sivil toplum örgütlerimize kadar her kesime görevler düşmekte. Amaç Gümüşhane'mizi daha da güzelleştirmek ve kalkındırmak ise hız kesmeden kapıları çalmaya devam etmeliyiz. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın çok güzel bir sözü var:"Belki de sadece aramak ve bütün kapıları çalmak kâfidir. En büyük meselemiz budur; mazi ile nerede ve nasıl bağlanacağız, hepimiz bir şuur ve benlik buhranının çocuklarıyız; hepimiz maziyi benimsedikçe hayatımıza ve eserimize daha yakından sahip olacağız" Evet beklide bütün mesele bu. Aramak ve kapıları çalmak... Her işte böyle değil midir zaten? Bazı yollar vardır ki aramakla bulunmaz ama varanlar genelde arayanlar olmuştur. İster maddi ister manevi varışlardaki temek nokta burasıdır. Niyet ve gayret... Yine bilinir ki herkes niyetine ve gayretine göre kazanacaktır. Varın adını siz koyunuz...
Kısmet olursa önümüzdeki hafta on bir ayın sultanını karşılayacağız. Bin aydan daha hayırlı olan geceyi yine kısmetse idrak edeceğiz. Manevi olarak aramak ve kapıları çalma vaktidir. Umarız ki çaldığımız kapılar açılır, en azından biri açılsa. Tabi kapıyı katında itibar sahibi birisiyle, birileriyle de çalabilirsek ne ala...
Huzurlu, mutlu, bereketli Ramazanlar olsun efendim.
HUZURA DOĞRU
