Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Seyit TOK->ŞEFTALİ BAHÇELERİ [ Arama ]

ŞEFTALİ BAHÇELERİ
Başlık ŞEFTALİ BAHÇELERİ
Açıklama -
Siteye Ekleyen Recep Ergin
Refik Halit Karay'ın, "Memleket Hikayeleri" adlı eserini  yıllar önce okuduğumda beni çok etkilemişti.  Kitap, değişik hikayelerden oluşuyordu. Bu hikayelerden, "Şeftali Bahçeleri"ni okuduğumda henüz çocuk denecek yaşta olmanın da bir neticesi olarak sinirimden ağladığımı hatırlıyorum. Neden mi sinirimden ağladım? Bu soruya hikayenin özetini anlattıktan sonra cevap vermek istiyorum.

Akdeniz kıyılarında güzel  bir kasaba...  Bu küçük Anadolu kasabasında, iklim çok yumu­şak geçmekte, yaz günlerinde ise her yeri şeftali kokuları sar­maktadır. Akşamüzerleri, çoğu kasabaya yerleşmiş memurlar deniz kıyısına eğlenmeye giderler. İçkiler, türlü eğlenceler, yiye­cekler, çalgılar bu akşamların vazgeçilmez alışkanlıkları olmuş­tur. Burası Anadolu'nun Sadabad'ıdır. Sazlar çalınır, gazeller okunur, her türlü keyif düşkünlüğü kol gezer. Bu kasabaya ta­yini çıkan memurlar buranın zevk ve sefasına alışmakta, bura­ya yerleşerek havuzlu, kameriyeli evler yaptırmaktadırlar. Dev­rin İstanbul'da hoş görmediği eğlenceler, burada, rahatlıkla yapılmaktadır. Memurlar, resmi işleri tamamıyla boşlamıştır.

Bu kasabaya yeni bir yazı işleri müdürü tayin edilir. Adı Agâh olan yeni yazı işleri müdürü, kasabaya geldiği ilk gün dairede ikindi vakti kimsenin olmamasına çok şaşırır. Öğle vakti, dairedeki herkes şakalar yaparak şen şakrak sahile in­mektedir. Agâh Bey bütün bunlara çok şaşırır. Kendisi idea­list bir kişidir. Mülkiyeden çıktıktan sonra Avrupa'ya kaçmış, İstanbul'a gelince dört ay boyunca nezarete alınmış, daha son­ra da Anadolu'ya bu işe atanmıştır. Bu memuriyetle kendini göstermeye, bu köyü düzeltmeye karar vermiştir. Sürekli çalı­şacaktır. Fakat kasabadaki herkes aksine tembel, miskin ve eğlence düşkünüdür. Mutasarrıf ona ilk gün, rahatına bakma­sını söylemiştir. Evkaf Memuru daha da ileri giderek, eğlen­mesi için tüm imkânları önüne sürebileceğini ima etmiştir. Önceleri bütün bu tekliflere direnmiş, köyde tek başına kal­masına rağmen eğlencelere katılmamıştır. Sıkıntıdan boğulmakta, dairede kimse olmadığı için çalışamamaktadır. Hiçbir idealini gerçekleştiremeyeceğini anlamaya başlar. Bir gün, muhasebeci dayatır, illaki şeftali bahçelerine gel­mesini ister. İkindi üzeri, bir merkebe binerler; İğde, böğürtlen, şeftali ağaçları ile süslü, su sesleri içindeki bahçelere giderler. Sürekli yiyip içerler. Çok eğlenirler. Ertesi günü çok yorgun ol­duğu için Agâh Bey işe girmez. Fakat daha sonraki saatlerde yine şeftali bahçelerine gider, eğlenir, havuzda yüzer. Agâh Bey, artık tüm eğlencelere katılmaktadır. Diğer memurlar gibi o da bir merkep almıştır, sahile daha kolay inmek için. Agâh Bey artık hiç çalışmak istememekte, eğlencelerden daireye gidecek vakit bulamaktadır. Kasabaya geldiği ilk günkü yalnı­zlığını, çalışma aşkını düşündükçe kendine gülmekte ve ‘Toy­luk işte.' demektedir.

Şimdi yukarıdaki soruyu cevaplandırabilirim. Agâh Beye çok kızmıştım onun gibi idealist bir kişinin hemen pes etmesini içime sindiremedim. Oysaki o iyi bir idareci olmak istiyordu.  Suiistimallere maruz kalacak kadar yumuşak olmamalıydı. Sözünü dinleten, aldığı kararlarda istikrarlı  başıboşluğa müsaade etmeyen, özgüven içerisinde asalaklarla mücadelesini verip bu güzel kasabayı tembellikten kurtarmalıydı. Agâh Bey kolay olanı seçti. Siz, Agâh Beyin yerinde olsaydınız acaba hangi yolu seçerdiniz?
Oyu Puanı: 4 - Ortalama: 4.5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 10 (0 Kayıtlı Üye 10 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 0.7936 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu