Deme anne beni leylek getirmiş olamaz. Sen duymadın mı anne, leylekler göçmen kuşlardır ve bu kuşlar kuş nezlesi mikrobu taşıdıklarından ölümlere sebep olmaktadırlar. Beni leylek getirdiyse ben şimdi nasıl ederim ,nasıl arkadaşlarımın yüzüne bakarım? Anne ne olur bir daha düşün.Belki beni ormanda gezerken bulmuşsundur. Beklide de beni bir dişi kurt büyütmüştür.İyi düşün anne sen beni leyleğin ağzında gerçekten gördün mü yoksa babam şaka olsun diye mi söyledi?Söyle anne nasıl geldim ben dünyaya leyleğin getirmesi dışında hiç mi ihtimal yok?..!
   Yukarıda ki metin “anne ben nasıl dünyaya geldim “ sorusuna verdiğimiz ve en tatlı yalan olarak söylediğimiz birazda latife karışık gülümsediğimiz “seni leylekler getirdi “ yalanından  sonra karşı karşıya kalacağımız durumu yansıtmaktadır. Artık kuş lafını iltifat,veya iyi sıfat olarak kullanmakta zorlanacağız.
   Bir ay sonra baharla birlikte gelmelerine alışık olduğumuz sıvırcıkların o cıvır cıvır seslerinin  yüzümüzde bıraktığı tebessüm ve neşe yerini korku ve endişeye bırakacak. Acaba geldikleri yerde kuş nezlesi varmıydı * bunlardan bana virüs bulaşır mı bulaşmaz mı sorusuyla meşgul olacağız. Her mahallede bir yuva kuran leylekler içinde aynı şey geçerli. Çocuklar leylekler gelmesin diye yuvalarını bu yıldan itibaren tahrip etmeye başlarlar mı dersiniz.
    Gurup halinde uçarken yaptıkları takım çalışması ile enerji sarfiyatını yarı yarıya azaltan ve insanoğluna takım ruhu konusunda ders veren V uçuşları ile okyanusları ve kıtaları hiç dinlemeden uçan kazlar eğitim bilimcilerine ilham olmaktan çıkarlar  mı?Onlarıda gördüğümüz yerde imha etmemiz gerekir mi?Eko sistemin üç ayağından birisini teşkil eden hayvanları. Hava  Kara, deniz   canlıları diye sınıflarken şimdi yalnızca deniz ve kara canlılarından bahsetmek  zorunda kalabilir miyiz?
    Bundan sonra en güzel türkülerimizden olan ve içerlerinde kuşlarla ilgili sözcükler içeren
 “turnam yine başım dertte benim”
  “gökyüzünde bölük bölük turnalar”
  “bizim ele doğru gidin turnalar”diyebilecek miyiz?Ya bülbül ile olanları ne yapacağız. Mikrop taşıma ihtimali olan bir bülbülü sevmeme ve türkülere konu etmeme yüreğine sahip misiniz?  Bütün bu sorulara vereceğimiz cevaplar baharla birlikte netleşecek.
  Yukarıdaki sorulardan daha vahimi ise;bu kuşlar ülkemize gelirken nerden geliyorlar?Gelirken komşu ülkelere İran 'a Irak'a Bulgaristan veya Yunanistan'a hiçbir virüs bırakmadan doğruca Türkiye'ye gelip mikropları ile birlikte ölüyorlar.Ne geldikleri yerde virüse rastlanıyor, nede geçtikleri ülkelerde doğruca Türkiye'ye geliyorlar.Sizce bu işte bir gariplik yok mu? Bence olay çok garip,Bu kuşlar üşümeden mütevellit grip oldularsa sibiryada bu mikrobun yaygın olması gerekir.Üşüdükleri için göç etmek zorunda iseler biz şu anda kış mevsimini yaşadığımızdan ve de soğuk bir kış geçirdiğimizden göçmen kuşların göç güzergahının Türkiye değil sıcak ülkeler olması gerekir. Güney yarım küredeki ülkeler ve ekvatorun 15 derece kuzey ve güneyinde  kalan ülkeler şu anda sıcak iklimdeler ve kuşlar buraya göç etmektedirler.Kuş gribinin ortaya çıkması ile soğuk arasında bir ilişki yoksa işin aslı nedir?Benim bildiğim bunlar ama geçenlerde İl tarım müdürlüğünün 3 şubatta göçmen kuş bulabilirmiyiz diye göletlere yaptıkları ziyaret beni şüpheye düşürmedi değil. Gerçi fotoğrafları incelediğimde ellerinde bir dürbün dahi yokken göçmen kuşlara nasıl rastlayacaklarını ve nereden tespit  yapacaklarını anlayamamış olmamama rağmen,kuşların Gümüşhane için geliş ve gidişlerinin mart vede ekim aylarına rastlaması gerekiyor. Neyse mutlaka onlarında bir bildiği vardır
  Komplo teorilerinin cirit attığı gelişmekte olan ülkeler ve güzel yurdum Türkiyede  her olayı yabancıların yaptığını söyleyip hiçbir önlem almamakla ünlüyüz ancak bu gribin kuş giribinden daha ziyade “puşt gribi” olduğu şüphesi bende de hasıl oldu.
   Nasıl önlem alabiliriz nasıl işin içinden çıkarız bunca maddi zarar ülke ekonomisini alt üst edermi düşünmüyorum.Biliyorumki bu ülke bu güçlüğü rahatlıkla yener. Asıl endişem beni kuşların olmayacağı dünyanın daha güzel olacağı konusunda iknaya çalışmalarıdır.
     Sakın ha......
    Evet oğlum seni leylekler getirdi.