Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
6 Ekim 2010 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
Recep Ergin
Önceki aylar içerisinde Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Üyelerinden değerli hemşerimiz sayın Prof. Dr. Ethem ATAY ile Anayasa Mahkemesine gitmiş olan Referandum süreci ile ilgili söyleşi yapmış ve buradan aktarmıştık. Sonrasında Sayın ATAY’ın tespitlerinin doğruluğunu da müşahede etmiştik. Bu haftaki köşemizi Sayın ATAY’ın Referanduma ilişkin görüşlerine ayırdık. Sayın ATAY’ın Başkentteki çalışma ofisinde yaptığımız söyleşide görüşlerini şu şekilde özetledi:
“ Anayasa değişikliğinin sadece içeriğine bakılacak olursa EVET verilir fakat oluşacak kompozisyon için bir takım tereddütler var. Neden diye soracak olursak birincisi siyasi iktidar kendine gelmelidir. Toplumsal mutabakat olmadan böyle bir işe tevessül edilemez. Öncelikle siyasi partiler ve STK’lar arasında ortak noktalar bulunur daha sonra ayrışılan noktalar üzerine gidilir. İkinci yanlışlık hak ve hürriyeti aşan işler konusu… Temel hak ve hürriyetler için referanduma gidilmez. İsviçre’yi eleştiriyoruz ama biz referanduma gidiyoruz…
Geriye HSYK VE Anayasa Mahkemesi kalıyor. Şu bir gerçek ki HSYK’nın kompozisyon ve ilişkisi insanları tatmin etmiyordu. Bu tatminsizlik giderilmeye çalışılırken konsersus sağlanmıyor. İnsanların aklına adaletin üzerine gölge mi düşüyor sorular gelebilir.
Seçim siyasi tercihlerin dış dünyaya yansımasıdır. Siyasi tercih olmadan seçim olmaz. Bu da yargıya siyaset tohumunu eker. Bu da yanlıştır.
Nasıl ki üniversitelerdeki rektörlük seçimleri kamplaşmaya neden olmuştur. Baskı usuller gündeme getirilmiştir. Buradan da anlaşılacağı üzere sıkıntı yöntemdedir. Bu yöntem adaleti zedeler.
Bir yerde referandum sonucunu aslında kamplara ayrılmayan ortada kalan olarak tarif ettiğimiz ortadaki insanların tercihi belirlemiştir.
Yargıya giden bir kişinin kalben verilen karar noktasında her hangi bir sıkıntısı olmamalıdır. Şeriatın kestiği parmak acımaz sözünü gönül rahatlığı ile benimseyebilmelidir. Bu noktada adalete gölge düşmemesi gerekir. Adalet mülkün temelidir deriz. Mülk devletindir, devlette bizimdir. Kendimizi dinamitlemeyelim zira adalet sığınacağımız son limandır.
Anayasa Mahkemesi konusuna gelince;
Anayasa Mahkemesine üyelik seçimi sonradan gelecek olanlara da yanlış bir yol açmaktadır. Bu durumda siyasi sistem dengelenemez. Denge unsurlarını kendi yanına çekecek olursan ne kadar iyi niyetliyim desende bu iyi niyetlilik ile bağdaşamaz. Burada toplumsal hoşnutsuzluk oluşur. Dengesiz beslenmek gibi bir durum ortaya çıkar ki bu da istenen bir durum değildir. Sistemin ortak değerleri kabul edilmeli, tek seslilik hiçbir zaman tasvip edilmemiştir.
Referandumla ilgili diğer bir konuda Güneydoğu Anadolu bölgesinde baskıya dayalı bir refleksin ortaya çıkması. Terör örgütü baskısı siyasi tercih gibi ortaya kondu. Bu da bazı sorunlara alt yapı oluşturdu. Bu sorunlardan etkilenmedik desek yalan olur. Temsili demokraside sık sık referanduma gidilmez. Her erk, yerini ve gücünü benimsemelidir. Kamu hukukunda yetkisiz olmak esastır, yetkili olmak istisnadır. Bu istisna toplumun ortak çıkarları konu teşkil ettiğinde ortaya çıkar. Bu istisnayı kural haline getirmeye çalışırsan sistem tıkanır.
Netice olarak rerefanduma gidilirken ne iktidar ne de muhalefet olayı referandum çerçevesi içerisinde gösterme basireti gösterememiştir. Birbirlerinin tuzaklarına düşmüşleridir. Muhalefet neden HAYIR verilmesi gerektiğini halka anlatamadı. EVET orantısız bir şekilde halka empoze edildi. Referandumdan sağlıklı bir sonuç çıkmamıştır. Bu referandumdan hem iktidara hem de muhalafete bir takım dersler çıkmıştır. İktidar bu tabloyu iyi okursa iktidarına devam edebilir, muhalefet ise iyi çalışırsa yükselebilir.”
Sayın ATAY’A vermiş olduğu değerlendirmeden dolayı teşekkür ederek yanından ayrıldık. Bu hafta kısmetse yine İstanbul yollarındayız. Beyoğlu’nun da İstiklal Caddesine yolunuz düşerse kısmetse biz oralardayız. Taksim’de bir çay içeriz. Belki bir fırsat CEBIT Fuarına uğrarız.
.jpg)
PROF. DR. ETHEM ATAY İLE REFERANDUM ÜZERİNE
